Esad bin Zürare Hayatı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sahâbe-i Kirâm’dan, Hz. Peygamber (s.a.s.) ile Akabe denilen yerde karsilasip müslüman olan ilk Medinelilerden. Ebû Umâme olarak da tanınan Es‘ad b. Zürâre (ra), Medine’yi yurt edinmiş olan Güney Arabistan menşeli iki büyük kabileden Hazrec kolunun Neccaroğulları’na mensuptur. Medineli Ensâr’ın büyüklerinden ve en önce îmân edenlerdendir. Es’ad b. Zürâre Hz. Peygamber’le ilk kez nübüvvetin 11. yılı Hac mevsiminde tanıştı. Tam adi Ebû Umâme Es’ad b. Zürâre b. Udes b. Übeyd b. Sa’lebe b. Ganm b. Mâlik b. Neccâr’dir. Ensâr ve Hazrec’in ileri gelenlerindendir. Islâm’in Medine’de yayilmasinda en büyük rolü oynadi. Hicret’ten bir süre sonra hastalanarak Bedir savasindan önce Sevvâl ayinda vefât etti (H . I /M. 623).

Hz. Mus’ab çok iyi bir hatipti. Sabırlıydı. İkna kabiliyeti kuvvetliydi. Medi­ne’de Es’ad bin Zürâre’nin (r.a.) evinde misafir oldu. Birlikte tebliğ vazifesini hızlandırdılar. Sa’d bin Muâz, Üseyd bin Hudayr gibi büyük sahabiler, bu iki zatın tebliğiyle Müslüman oldu.

ES’AD B. ZURARE R.A
(Medine Halkından ilk müslüman olan kişi)

O, müslümanların yaptığı savaşlardan hiçbirine katılmasa da iyiler, veliler şehitler ve doğrular arasında yüksek bir makamda yer almaktadır. İslam tarihinde ona yüksek bir derece olarak, nur risaletini Medine’ye götüren, Evs’le Hazrec arasında İslam’ın adını ağzına alan ve uykulu gözleri, yeni dinin doğuşuna açan iki kişiden birisi üstelik ilki olması yeter. Çok geçmedi, kalpler Mekke’ye yöneldi. Yine kısa süre sonra Allah’ın gözlerini ve görüşlerini aydınlattığı kimseler, Allah’ın alemlere hidayet olarak gönderdiği ete kemiğe bürünmüş nurla (Rasûlullah’la) görüşmek için, binek hayvanlarını Beled-i haram’a doğru sürmeye başladılar.

Künyesi Ebu Umame olan Es’ad b. Zurare, Zekvan b. Kays’la birlikte Mekke’ye gitmişti. Maksatları Utbe b. Rabia ile görüşmekti. Ancak onlar Abdullah’ın oğlu Muhammed diye birinin adını, onun getirdiği yeni dini ve gökten ona indirilen ilahi vahyi işittiler. Rasûlullah denilen kişi hakkında tuhaf sözler duydular. Onun yanına gittiler. Her ikisi de onunla görüşme ve onu dinleme ihtiyacı hissettiler. Mustafa’nın yanına oturup da Rasûlullah’ın temiz dudaklarından berrak ve aydınlatıcı bir şekilde, yavaş yavaş çıkan Kur’an ayetlerini duyar duymaz ellerini uzatıp Rasûlullah’a bey’at ettiler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) onlara, gusûl abdesti alıp temizlenmelerini ve Allah için ikişer rekât namaz kılmalarını emretti.

Sonra yeni dini müjdelemek üzere Medine’ye döndüler. Ertesi yıl, başlarında Es’ad b. Zurare olmak üzere Ensar’dan on iki kişi Mekke’ye gidip Akabe’de Hz. Peygamber’e bey’at ettiler. Bu birinci Akabe bey’atiydi. Yine, kalpleri Allah’ın nuruyla aydınlanacak, ruhları da, Allah ve Rasûlü’nün sevgisiyle dolarak İslâmî açıklamak üzere Medine’ye döndüler.
Es’ad, bu müslüman gruba beş vakit namazı kıldırdığı gibi Cuma namazında da onlara imam oluyordu. Bu sebeple o, Mus’ab b. Umeyr gelmeden önce Medine’de ilk cuma namazı kıldıran kişidir. O (Mus’ab) tatlı konuşması ve güzel okuyuşuyla dinleyenleri etkileyen bir davetçiydi. Böylece, Rasûlullah’ı göremeyen birçok Medine’liyi Islâm’a ısındırmayı, onlara İslâm’ı sevdirmeyi ve peygamberine bey’at etmelerini başarmıştı. Hac mevsiminde onunla birlikte yetmiş iki erkek ve iki kadının Mekke’ye giderek Akabe’de Rasûlullah’la buluşmak üzere sözleşip orada ikinci bey’ati gerçekleştirmeleri üzerine, Rasûlullah (s.a.v.) Mus’ab b. Umeyr’e müslümanlara dinlerini öğretmek için Medine’ye gitmesini emretti.

Mus’ab, Es’ad b. Zurare’ye misafir oldu. İkisi birlikte Ensar’ın evlerine gidiyorlar ve onları Islâm’a davet ediyorlardı. Bir gün Es’ad, Mus’ab’a:

– Bugün Abduleşhel oğullarının ve Zafer oğullarının evine gideceğiz, Orada müslüman olanlarla toplanıp onların İslam hakkındaki bilgilerini artıracağız, dedi.

işte bu toplantı, Ensar evlerinden birçok kişinin İslâm’a girmesi için iyi bir başlangıç oldu. Es’ad b. Zurare ve Mus’ab b. Umeyr’den Kuran dinledikten sonra Useyd b. Hudayr’la Sa’d b. Muaz müslüman oldular. Çok geçmedi onlara uyarak kavimleri Abduleşhel oğulları da müslüman oldular ve Ensar evlerinde namaz kılınmaya başlandı. Medine’nin yeni dinin merkezi olması için ortam hazırlanmış oldu.

Yahudiler, müslümanların başına geleceklerin hesabını yapıp onların morallerini bozmaya çalışırlarken, İslâm da gittikçe büyüdüğü sırada Es’ad b. Zurare ne yaptı?

Ne mi yaptı? Es’ad, kendilerini korumaktan aciz olan bu putların başkalarını koruyamayacaklarını ispat etmek için Malik b. en-Neccar oğullarının putlarını kırdı… Malik Oğulları sabahleyin putlarını paramparça ve dağınık olarak gördüler. Onları bu hale getirenin kim olduğunu öğrenemeyince, putların âcizlikleri karşısında hayretlerini gizle-yemeyip yeni dini düşünmeye başladılar, zaten Es’ad b. Zurare’nin de gayesi buydu ve bunda başarılı olmuştu.

Peygamber (s.a.v.) ve müslümanlar Medineye hicret edince, namazda müslümanlara Rasûlullah’tan (s.a.v.) başka imam olacak kimse yoktu. Halbuki bundan önce Ensar’a Es’ad imam oluyordu. Es’ad’ın üç kızı vardı. Rasûlullah’a, kızlarını himayesine almasını vasiyet etmişti. Kızların adları: Habibe, Kebşe ve el-Furey’a’ydı. Onlar,Rasûlullah’ın çocuklarıyla birlikte, hanımlarının odalarında dolaşır dururlardı.

Ancak ölüm yavaş yavaş Ebu Umame’ye yaklaşıyordu. Hicretin birinci yılının şevval ayı girince yani müslümanların Medine’ye yerleşmelerinin üzerinden dokuz ay geçtikten sonra Es’ad b. Zurare hastalandı. Boğmacaya tutulmuştu. Bu arada yahudiler sevinip;

– Niçin, Muhammed onun hastalığını gidermedi? dediler.

Rasülullah (s.a.v.), yahudilerin sözünü duyunca;

– Allah yahudileri kahretsin, onlar Es’ad’ ın hastalığını gider-seydi, diyorlar. Halbuki ben ne onun ne de kendim için, Allah’tan gelen bir şeyi giderebilirim. Ebu Umame hakkında beni kınamasınlar, dedi.

Rasülullah (s.a.v.) Ebu Umame’nin hastalığı sebebiyle dağlanmasını emretti ama hastalık gittikçe arttı ve Es’ad şevval ayında öldü. Baki mezarlığına gömüldü.

Toprağa gömülünce, Neccar oğulları Rasûlullah’a gidip;

– Nakibimiz öldü. Bize nakip (temsilci) tayin et, dediler.

Rasülullah (s.a.v.) onlara:

– “Nakibiniz benim” diye cevap verdi.

Tarihin bazı kayıtlarını hatırlatalım:

Ebu Umame, Medine’de İslâm’a giren, orada cuma namazında cemaate imam olan ilk kişidir. Akabe’de elini uzatıp Rasûlullah’a ilk bey’ at eden kişidir.

Baki mezarlığına gömülen ilk kişidir.

İslam tarihinin yolundaki bu dört ışıklı işaretten dolayı, tarih saygıyla başını eğmektedir.1

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt - Aviator oyna