Kader zaten belirlenmişse dua onu nasıl değiştirebilir ki diyen olabilir.
Zaten yazılmışsa, dua kısmetimi nasıl değiştirebilir? Şimdi Kaderin farklı türleri vardır.
Farklı türde hükümler vardır. Allah’u Teala tarafından Levh-i Mahfuz’da yazılmış olan vardır.
İçinde her şeyin dikkate alınmış olduğu korunmuş Levh-i Mahfuz’da,
Örneğin 80 Sene yaşaman gerekiyordu, dua ettin iyi bir amel işledin, Allah hükmünü 90 yıla çıkarır.
Bu, Levh-i Mahfuz’da zaten hesaba katılmıştır. Neyin olacağını orada yazılmıştır.
Meleklerin kaydettikleri, Kadir gecesinde yazılmış olan, siz annenizin rahmindeyken yazılmış olan, günlük bazda yazılmış olan, Rahman süresi 29 ayette buyurduğu gibi يَسْأَلُهُ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ فِي شَأْنٍ Göklerde ve yerde bulunan herkes, O’ndan ister. O, her an yaratma halindedir. Her bir gün, Allah’u Teala planlıyor ve her şey melekler tarafından her gün yazılıyor.Bunların hepsi değiştirilebilir ve Allah’u Teala Kur’an’da bunu söylüyor: Rad süresi 39 ayette buyuruyor ki يَمْحُو اللّهُ مَا يَشَاء وَيُثْبِتُ وَعِندَهُ أُمُّ الْكِتَابِ Allah, dilediğini siler, dilediğini de sabit kılıp bırakır. Ana kitap (Levh-i Mahfuz) O’nun yanındadır. Yani duanız gerçekten kaderi etkiliyor. Aynı yemeniz ve içmenizin ömür süresinizi bir gün için daha uzattığı gibi. Dua bu kadar hayatidir.
Evet, duanın kaderiniz üzerinde böyle bir etkisi var. Ve Hz Resulullah Sallallahu Aleyhi vesselam Buyurur ki bir hadis-i Şerifin’de “Hiçbir şey kaderle dua ve salih amel gibi mücadele etmez ve kaderi onlar gibi değiştirmez.” Ve “Hiçbir şey ömrü sadakanın uzattığı gibi uzatamaz” İmamı Nevevi Radiallahuanh demiştir ki, Buradan, Allah’ın bazen daha uzun yaşaması öngörülmüş insanların ömrünü günahları sebebiyle kısalttığı sonucunu da çıkarabiliriz.” İyi amelleriniz, ömrünüzü uzatmanıza bir vesile olabilir. Kötü amelleriniz de onu kısatmanıza bir vesile olabilir. Yani duanızın gücünü hafife almayın. Danız, kişisel ve toplumsal değişimin en büyük aracıdır. Sahip olduğunuz en müthiş araçtır.
Duayla ilgili sadece kısa bir yorum inşaallah. Bakara süresi 186 Meşhur ayet: وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ إِذَا دَعَانِ فَلْيَسْتَجِيبُواْ لِي وَلْيُؤْمِنُواْ بِي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O hâlde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler. Allah hemen ardından, “şüphesiz yakınım” diyor. Ama burada dikkat çekmek istediğim kısım” أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ “Çağrıda bulunan her bir kişinin çağrısına, çağrıyı yaptıkları anda karşılık veririm” Bu demek oluyor ki Allah!u Teala anında cevap veriyor. Ama bu cevabına bir şart koymuş: “فَلْيَسْتَجِيبُواْ لِي” “Onlar da bana icabet etnsinler.” Yani sen Allah’tan bir şey istiyorsun, ama ayet diyor ki, Allah’da senden bir şey istiyor.Yani ” Allah benim için bir şey yapmıyor” diyemezsin, Allah ” denedin mi? diyebildiği sürece. Bir diğer şey ise: Allah Teala ” فَلْيَجِيبُواْ لِي “ demiyor “فَلْيَسْتَجِيبُواْ لِي” diyor. Kendisiyle ilgili olarak “ُجِيبُ” dedi ” يَسْتَجِيبُو ” demedi ayette. ” أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ ” dedi. Sıra bize geldiğinde ise ” فَلْيَسْتَجِيبُواْ لِي “ diyor. Bu ikisi arasında fark var. İkisi de karşılık vermek demek.
Ama birisi anındadır ve tamamlanmıştır. Allah’u Teala bizden tamamen ve anında, mükemmel şekilde bir icabet istememiş. Çünkü bunu yapamayız. O yüzden isticabe koymuş: “En azından bana icabet etmeye çalışın.” En azından biraz çaba sarf edin. Sizden yana biraz gayret görelim. Ondan sonra dualarınızın Allah’u Teala tarafından cevaplanmasını bekleyebilirsiniz. Allah bizleri, ve sizleri gerçekten icabet edenlerden eylesin.
