Ezberleme ve Akılda Kalma Duası ve Anlamı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

EZBER VE HATIRDA TUTMA DUASI
Kolay ezber yapmak için okunacak dualar varmıdır? Hayatta birçoğumuz bazı şeyleri ezberlemeye okumaya veya zihin için çalışmalar yaparız. Bu nedenle bazılarımız kolay bir şekilde ezberliyor, bazılarımız için bu iş çok zor oluyor. Bu gün sizler için okuduğunu ezberleme duası derledik.

Hâfıza; ezberleme, öğrenme ve hatırda tutma melekesidir; idrak edilen, algılanan, öğrenilen şeyleri zihinde koruma ve gerektiğinde hatırlama kabiliyetidir. Tıbbî araştırmalara göre, insan beynine milyonlarca nöron (sinir hücresi) yerleştirilmiştir. Cenâb-ı Allah, birer vasıta olarak yarattığı bu nöronlar sayesinde insana kütüphaneler dolusu malumâtı öğrenme ve zihinde depolama istidadı lutfetmiştir. İşte, hâfıza, bilgilerin nöronlarda depolanması diyebileceğimiz öğrenmeyi ve gerektiğinde depolanan o bilgileri yerinden çıkarıp kullanma olarak tarif edebileceğimiz hatırlamayı ihtiva etmektedir.

Öncelikle bu konu tabiki kişiye ve zamana göre değişir. Ama îbni Abbâs (r.a.) anlatıyor:

Biz Resülüilah’m yanında oturuyorduk. Ali (r.a.) geldi; ve:

— Babam ve anam sana feda olsun yâ Resulâllah, şu Kur’ân’m bazı âyetleri zihnimden kaçtı, hatırımda tutamıyorum, dedi.

Resûlullah (s.a.v.):

— Ey Ebe’l-Hasan! Sana, Allah’ın kendileri ile faydalandıracağı ve kendilerine öğrettiğin kimseleri de faydalandıracağı ve öğrendiği’.ı şeyleri zihninde tutmaya yarayacak olan bazı sözler öğreteyim mi? dedi.

Ali (r.a.) de:

— Evet yâ Resûlallah (s.a.v.) öğret dedi.

Resûlullah buyurdu ki:

— Cuma gecesi olduğu vakit, kalkabilirsen gecenin son üçte birinde kalk. Çünkü bu vakit, meleklerin şahit olduğu bir andır. Dua da o anda kabul edilir. Kardeşim Yâkub (a.s.) çocuğuna «Yakında Rabbimden sizin için istiğfarda bulunacağım» demişti. Cuma gecesi çelince bunu yapacağım, diyordu.

Gecenin son üçte birinde kalkamazsan, gecenin yarısında kalk, bunu da yapamazsan ilk saatlerinde lçalk ve dört rek’at namaz kıl. İlk rek’atmda Fâtiha ile Yasin sûresini, ikinci rek’atte Fâtiha ile Hâ-mîm (Dulıan) sûresini, üçüncü rek’atte Fatiha ile Elif – lâm – mîm Tenzil (Secde) sûresini, dördüncü rek’atte de Fâtiha ile Tebâreke sûresini okursun. Teşehhüdden sonra Allah’a hamd et, iyice senâ et. Bana da salevât getir ve bunu iyi yap. Diğer peygamberlere de salevât getir. Erkek ve kadın mü’minlere ve senden önce iman etmiş olan din kardaşlerine istiğfarda bulun; bunun sonunda şöyle dua et:

TÜRKÇE OKUNUŞU
Allahümme’r-hamni biterki’l-maâsî ebeden mâ ebkayteni verhamni en etekellefe mâ lâ yu’nini verzuknî husne’n-nazari fimâ yurdike anni.

Allâhümme bedia’s-semâvâti vel’ardi zel-celâli ve’I-ikrâmi ve’l-izzeti’lletı lâ türâmü es’elüke yâ Allâhü yâ Rahmânü bicelâlike ve nûri vechike en tülzime kalbi hıfza kitâbike kemâ allemteni ve’r-zuknî en etlüvehû ale’n-nahvi’l lezî yurdîke anni.

Allâhümme bedîa’s-semâvâti vel-ardi ze’l-celâli ve’l-ikrâmi ve’I-izzetilleti lâ türâmü es’elüke yâ Allâhü yâ Rahmânü bicelâlike ve nûri vechike en tünevvire bikitâbike besarî ve en tutlika bihî lisâni ve en tüferrice bihi an kalbi ve en teşraha bihi sadri ve en tu’mile bihi bedenî liennehû lâ yu’inüni ale’l-hakki ğayruke ve lâ yü’tihi illâ ente. Velâ havle velâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azîm. (Tirmizî)

TÜRKÇE ANLAMI :
Allah’ım, beni yaşattığın müddetçe, günahları ebediy-yen bırakmakla bana rahmet eyle. Beni ügüendirmeyen şeyleri öğrenmekten beni esirge. Seni benden razı eden şeylere iyi bakmayı (eğilmeyi) bana ihsan et. Allah’ım! Ey gökleri ve yeri yoktan var eden! Ey celâl, ikram ve erişilmez izzet sahibi! Yâ Allah! Yâ Rahman, Celâlin ve nûr-i vechin hakkı için, senden kalbimi, kitabımı bana öğrettiğin şekilde onu okumayı bana nasip eyle. Allah’ım, ey gökleri ve yeri yoktan var eden, ey celâl, ikram ve erişilmez izzet sahibi! Yâ Allah, yâ Rahmân, Celâlin ve nur-i vechin hakkı için, senden, gözümü kitabınla aydınlatmanı, dilimi onunla söyletmeni, kalbimden onunla üzüntüyü gidermeni, gönlümü onunla açmam ve bedenimi onunla yıkamanı dilerim. Nitekim hak uğrunda bana senden başkası yardım etmez ve hakkı yalnız sen verirsin. Kudret ve kuvvet ancak yüce ve ulu Allah iledir.»

Peygamberimiz Hazret-i Ali’ye hitaben buyurdu ki:

— Ey Ebe’l-Hasan, bunu, üç, beş veya yedi cuma yap. Allah’ın izni ile duan kabul edilir. Beni hak ile gönderen Zat’a yemin ederim ki, müminin ihlâsla yaptığı iş, kendisini mahrumiyete uğratmaz, dedi.

İbni Abbâs (r.a.) buyurur ki:

— Vallahi, Ali (r.a.) beş veya yedi günden fazla kalmadan aynı bu meclis gibi birinde Peygamber’in (s.a.v.) yanma gelip, şöyle dedi:

— Yâ Resûlallah! Ben bundan önce ancak dört veya buna benzer bir miktar âyet ezberliyor ve kendi kendime okumak istediğim vakit, unutuyordum. Şimdi ise 40 veya benzeri miktarda âyet öğrenip ezberliyorum. Bunları kendi kendime okumak istediğim vakit, Allah’ın kitabı gözlerimin önünde imiş gibi okuyorum, önceden bir hadîs işi-tirdim; onu tekrar etmek istediğim vakit unuturdum. Şimdi ise birçok hadîs işitiyorum, onları nakletmek istediğimde, bir harfini bile eksik bırakmıyorum.

Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) kendisine şöyle buyurdular:
— Kâ’be’nin Rabbi’ne yemin ederim ki ey Ebe’l-Hasan, sen (gerçek) mü’minsin.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir