İbrahim Bin Ethem’den Öğüt Dolu Sözleri

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Tâbiînin meşhur alimlerinden ve evliyanın büyüklerinden İbrahim Bin Ethem Hazretlerinin örnek yaşantısında ve hayatımıza yön verecek hikmetli nasihat ve sözlerini Derledik. Doğum tarihi hakkında kesin bilgi yoktur. Büyük mutasavvuflardandır. Aynı zamanda Belh şehrinin sultanıdır. Dünya işlerinden el çekerek tasavvufa yönelmiştir. Sultanlığı bırakarak Şam’a yerleşmiş ve orada çileli bir hayat yaşamıştır (ö. 161/777).

İbrahim bin Ethem’den Öğütler

✿ Kemale erenler, ancak midelerine gireni kontrol etmekle kemale erdiler.

✿ Konuşmak, ahmak insanın budalalığını, akıllı ve işini bilen insanın beceriksizliğini ortaya koyar.

✿ Helal lokma için çalışmak geceleri ibadet edip gündüzleri oruç tutmaktan faziletlidir.

Altı şeyi kabul edip yaparsan, hiçbir işin sana zarar vermez. Dünyada ve ahirette rahat edersin. O altı şey şunlardır:

✿ Günah yapacağın zaman Allahu Teâlâ’nın sana verdiği rızkı yeme.

✿ Ona âsi olmak istersen, onun mülkünden çık. Mülkünde olup da ona isyan etmek uygun olur mu?

✿ Ona isyan etmek istersen, gördüğü yerde günah yapma. Gördüğü yerde günah yapmak uygun değildir.

✿ Can alıcı melek, ruhunu almaya geldiği zaman tövbe edinceye kadar izin iste. Senin canını almasın! Soran kimse: “Buna imkân yoktur, ölüm meleği geldiğinde onu kimse durduramaz” dedi. İbrahim Ethem hazretleri buyurdular ki: “O gelmezden evvel şimdi gücün kuvvetin verinde iken tövbe et. Tövbe edilecek zaman bu zamandır. Zira ölüm çok ani gelir.”

✿ “Mezarda Münkcr ve Nekir ismindeki iki melek, sual için geldiklerinde, onları kov, seni imtihan etmesinler.” Soran kimse: “Buna imkân yoktur” dedi. İbrahim Ethem buyurdu ki; “öyleyse şimdiden onlara cevap hazırla.”

✿ “Kıyamet günü Allahu Teâlâ “Günahı olan cehenneme gitsin” dive emredince, “Ben gitmem” de! Soran kimse dedi ki: “Bu sözümü dinlemezler.” İbrahim Ethem hazretleri buyurdu ki: “öyleyse şimdiden günah işlememeye bak.”

✿ Nasihatleri dinleyen kimse tövbe etti ve ölünceye kadar tövbesinden vazgeçmedi.

Kendisinden bir zat nasihat istediğinde buyurdu ki:
Altı şeyi kabul edip yaparsan, hiçbir işin sana zarar vermez. Dünyada ve ahırette rahat edersin. O altı şey şunlardır:

1. Günah yapacağın zaman, Allahu Teala’nın sana verdiği rızkı yeme.

2. Ona asi olmak istersen, O’nun mülkünden çık. Mülkünde olup da O’na isyan etmek uygun olur mu?

3. O’na isyan etmek istersen, gördüğü yerde günah yapma. Görmediği yerde yap. O’nun mülkünde olup, verdiği rızkı yiyip, gördüğü yerde günah yapmak uygun değildir.

4. Can alıcı melek, ruhunu almaya geldiği zaman tövbe edinceye kadar izin iste. O meleği kovamazsın. Şimdi kudretin var, güç kuvvetin yerindeyken tövbe et. Tövbe edilecek zaman bu zamandır. Zira ölüm meleği aniden gelir.

5. Mezarda Münker ve Nekir ismindeki iki melek, sual için geldiklerinde, onları kov. Seni imtihan etmesinler. Soran kimse dedi ki: “Buna imkan yoktur.” İbrahim bin Ethem; “Öyle ise şimdiden onlara cevap hazırla.” buyurdu.

6. Kıyamet günü Allahu Teala’; “Günahı olanlar Cehennem’e gitsin.” diye emredince; “Ben gitmem!” de! Soran kimse; “Bu sözümü dinlemezler!” dedi ve tövbe edip ölünceye kadar tövbesinden vazgeçmedi.

İbrahim bin Ethem’den Bir Başka Öğüt

Nakledildiğine göre birine sormuş:

– “Evliyadan olmayı arzu eder misin?”

– “Tabii.” demiş karşısındaki kimse.

– “O halde zerre kadar dünyaya ve ahirete rağbet etme. Bütün mevcudiyetinle İzzet ve Celâl sahibi Allah’a yönel, Allah’ın dışındaki varlıklardan kendini uzak tut.

Helal lokma ye de, zararı yok geceleri sabaha kadar namaz kılıp, gündüzleri oruç tutma. Hiçbir kimse namaz, oruç, zekât ve hac ibadetlerini eda ederek Allah adamlarının payesine ulaşamaz. Bu payede ancak boğazından geçen şeyin helal olduğunu bilen ulaşır,” dediler.

“Yolda atılmış bir taş gördüm. Üzerine, “Çevir ve altını oku!” diye yazmışlardı. Çevirdim ve gördüm ki, “Eğer bildiğinle amel etmiyorsan, ne diye bilmediğini bellemek istiyorsun?” diye yazmışlar.”

Bir salikin kalbinden şu üç perde kalkmalıdır ki, ona dev-let kapısı açılsın.
Biri şudur: Şayet ebedi ihsana mukabil iki âlemin mülkünü kendisine verseler buna sevinmemeli. Zira bu takdirde o, mahlûk bir şeyin varlığı ile sevinmekte ve henüz haris bir kişi durumunda bulunmakladır. Hâlbuki “Haris mahrumdur.”

İkincisi:
İki cihanın mülkü onun olsa ve bunu kendisinden geri alsalar, “iflas ettim.” diye üzülmemeli. Zira bu durumda üzülmek, kızgınlık alâmetidir. “Kızgın kimse, azap içindedir.”

Üçüncüsü:
Övünmeye ve pohpohlanmaya aldanmamak… Zira böyle kişinin himmeti hakirdir. Himmeti hakir olan (Hakk’tan) perdelenmiştir. Yüksek himmet sahibi olmalıdır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt