Kadınlara Peçe Takmak Farz mıdır

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Birçok bayan kardeşlerimiz “peçe takmak istiyorum” ama peçe takmak farz mıdır diye çok merak ediyorlar. Bu konuda yani peçe ile ilgili hadisler var mıdır? 

Risalet öncesi dönemde de sonrasında da kadınların peçe taktıklarına dair tarihi aktarımlar ve hadisler mevcuttur. Yüz’ün örtülmesine ait ayetlerde bir açıklık yoktur. Ancak “ziynetlerini veya ziynet yerlerini açmasınlar” ifadesinden, kadının yüzünün ziynet ve güzellik yeri olduğu düşünülerek bu kısmın örtülmesi gerekip gerekmediği İslâm hukukçularınca tartışılmıştır.

Müslüman kadınların yüzünü örttükleri kıyafete peçe diyoruz. Büyük bir mendil kadar bez parçası alından itibaren yüzü örter buna peçe denir. Müslüman kadınların peçe kullanması farz mıdır? böyle diyen alimlerimiz hatta mezhebimiz vardır. Ama peçe özel bir sorun bir söz konusu olmadığı sürece farzdır diye bir genelme yapılamaz. Peçe özel bir sorun yoksa kadın özellikle izlenmiyorsa çok aşırı dikkat edilen bir pozisyonda değilse peçe farzdır diye bir genelleme yoktur. Bilakis peçenin hiç kullanılmadığı ortamda peçe dikkat çekmek için bir riya konusuda olabilir. Çünkü peçe nihayetinde Ashab-ı kiramın kadınlarınında yoğun olarak kullandığı bir kıyafettir.

Kendi içinden alâka duymayan bir hanımefendiyi mecburi olan tesettürünü takındıktan sonra, ihtiyari olan peçeye, çarşafa zorlamak uygun olmaz. Onları, içinden duyar, gönlünden hissederse; kendi isteğiyle tatbik eder. Bugünkü mes’elemiz, ilk önce farz olan tesettürdür.

Soru: Bir hanımefendi:

“Peçe farz mıdır?” diye sormuş.

Cevap: Hayır, peçe takmak farz değildir.

Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle rivayet eder:

“Kız kardeşim Esma binti Ebu Bekir üzerinde ince bir elbise olduğu halde Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yanına gelmişti. Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ondan yüzünü başka bir tarafa çevirerek:

−‘Ey Esma! Buluğ çağına girmiş bir kadının şu ve şunun dışından el ve yüzünü işaret eder başkasını göstermesi doğru değildir’ dedi”

Ebu Davud 4104

Kadının görünmesi helal olan kısım el ve yüzüdür. Bundan sonra geri kalan kısım kadının ziynetindendir. Karşı cinse gösterilmesi haramdır! Gelin bunu konu üzerinden bir mektupla yazan bayan kardeşimizi dinliyelim..

Bir hanımefendinin mektubunu aynen arz ediyorum. İz mir’den postaya verilen mektupta şöyle deniyor:

– Pek muhterem hocam, huzurumuzu kaçıran bir mes’eleden dolayı sizi rahatsız etmiş oluyorum. Sizden ricam, bir an evvel mektubumuzun cevabmı verip bizi huzursuzluktan kurtarmanızdır.

Mes’elemiz şu:

– Bizim bey, evvelki gün eve geldi, beni zorlamaya başladı. İlle de peçe takmayan kadın günâha girmiş olur, diye ısrarda bulundu. Ben de kendisine: Kur’ân-ı Ke-rîm’in yüzü örtmeyi farz kılmadığını, bunca Müslüman hanımların peçesiz gezdiği halde bir fitneye mâruz kalmadığını söyledim. Ayrıca peçe ile sokakta gidilirken çevrenin ters bakışlarına mâruz kalındığını, böylece dikkatlerden kaçmak isterken, bil’akis dikkatlerin çekilmesine sebep olduğunu… ifâde ettim. Beyim bir türlü razı olmadı. Siz söyleyin lütfen, peçe takmaya mecbur muyum? Bey böyle ısrarda bulunabilir mi? Çünkü ben peçesiz olarak da tesettürümü te’min ediyorum.

Hanımefendinin ifadesinden anlaşıldığına göre peçe takmayı arzu etmemekte, beyinin de bu yolda ısrar etmesini uygun bulmamaktadır.

Bu hususta okuyucumun görüşüne iştirâk ediyorum.

Bey, hanımın farz olan mükellefiyetlerini ifâ etmesi için istekte bulunabilir. Ama farz, hattâ vâcib dahi olmayan takvâ hususlarında ısrarda bulunamaz. Zira takvâ, icbarı değil, ihtiyarî bir iştir. Onda ısrar olmaz.

Hal böyle olunca, beyin, ille de peçe takacaksın şeklinde ısrarı, yerinde ve haklı bir ısrar olmaktan çıkar; şahsî bir arzu, hususî bir isteğin icabı halini alır. Şahsî bir istek, hususî bir arzuya ise, dînin emri süsü verilip de ısrar edilemez.

Bir bey, hanımının farz olan mükellefiyetlerini yerine getirmesi için ısrarda bulunabilir, mecburi vazifelerini îfâda kusur etmemesi için rica edebilir. Bunun dışındaki durumlarda sadece tavsiye eder, nasihatta bulunur; ama ısrar edemez, icbarda bulunamaz.

Kaldı ki, bugünkü hayatta dindar hanımlar tesettür-süz gezen hanımlara örnek olmalı, onların da ürkmeye-cekleri bir tesettürlü giyimin nümunesini göstermelidirler.

Böyle bir örneklik ise, peçe takmakla olmaz. Henüz başını ve kollarını örtmekten mahrum olanları birden peçeye, çarşafa davet etmek belki zor, hattâ ürkütücü olabilir. Ama güzel bir baş örtüsü, geniş ve uzun bir manto veya pardesü, kalınca çorap, yahut yerine geçen bir giyimle (el-yüz hariç) bütün bedenini örten bir tesettür, hem İslâm’a uyan, hem de insana huzur veren, ürkütmeyen bir tesettürdür. Böyle bir giyim içinde olan hanımefendi, çevresindeki te-settürsüzlere de örnek olur, isteyen bir hanımın tesettürünün zor olmayacağını da bizzat şahsındaki tatbikatıyla göstermiş olur.

Aslında hiç bir şey, başlarken en mükemmelinden başlamaz. Eksik ve kusurlu olarak başlar, sonraları eksikler ikmal edilir, noksanlar tamamlanır, böylece tesettürün tamamına kavuşabilir.

Kendi içinden alâka duymayan bir hanımefendiyi mecburî olan tesettürünü takındıktan sonra, ihtiyarî olan peçeye, çarşafa zorlamak uygun olmaz. Onlan, içinden duyar, gönlünden hissederse, kendisi tatbik eder.

Bugünkü mes’elemiz, ilk önce farz olan tesettürdür.

Bunu te’min ettikten sonra mes’ele biter. Ötesinde ısrar ve icbar olmaz, arzuya bırakılır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt - Aviator oyna