Kefâlet konusu kısâs ve kazf haddi gibi bir insan hakkı ise, bedenen kefâlet câizdir. Allah (C.C.) hakkı olan içki ve hırsızlık haddi gibi şeyler için kefâlet sahîh değildir.
kısâs : bir suçluya ceza olarak, başkasına yaptığı kötülüğün aynısını verme, uygulama.
Sözlükte “atmak, sözü düşünüp taşınmaksızın savurmak, iftira atmak” gibi anlamlara gelen kazf, bir fıkıh terimi olarak, namuslu kadına zina suçu isnat etmek demektir.
Bu konuda Yüce Rabbimiz Kur’anı Kerim bakara suresi 178 ayeti kemerinde buyurur ki:
Meali: Ey iman edenler, öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazıldı. Hüre hür, köleye köle, dişiye dişi. Bununla birlikte her kim kardeşi tarafından kısmen bağışlanırsa, o vakit görev, birinin geleneğe uyması birinin de ona borcunu güzellikle ödemesidir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmetttir. Her kim, bunun ardından yine tecavüz ederse, artık ona pek elem veren bir azap vardır.
Yine Kur’anı kerim’de Bakara suresi 179. ayette Yüce Allah buyurur ki:
Meali: Ey temiz akil sahipleri! Kisasta sizin için bir hayat vardir. Ümit edilir ki, korunursunuz.
Had, Müslüman olsuun veya zimmi olsuun İslam hükümlerini iltizam eden (Dan İslâm’da yaşayan) afal sahibi ve buluğa ermiş kişilere uygulanır. Erkeğe, ayakta iken orta halli, ne eski ne de yeni olmayan bir kırbaç ile vurulur. Celd, (sopa vurma) esnasmda, yere uzatılmayacağı gibi elbisesi de soyulmaz. Bu konuda İbni Mesud’un sözü şöyledin “Bizim dinimizde yere uzatma,bağlama veya soyma yoktur” Derisi soyulacak derecede sopa vurulmaz. Çünkü sopa vurmaktan maksat, onu öldürmek değildir. Sopa vuran kimse, koltuk altı görünecek kadar kolunu kaldıramaz. Darbın, bedeni ile sınırlı kalması, başına, yüzüne, cinsel organına, kalp ve yumurtalıklar gibi hayati öneme sahip organlarına vumaktan kaçınması gerekir. Çünkü buralara vuımak,öldürülmesine yol açabilir veya faydalanmasını engelleyebilir. Kadın için de durum aynıdır. Ancak kadına, oturduğu halde celde uygulanır.
