Mevlid Kandili Namazı Kılarken Nasıl Niyetimizi Söyleriz

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Mevlit Kandili ya da Veladet Kandili İslam dininin peygamberi olan son peygamber Hz. Muhammed’in doğum gecesi aynı zamanda Hicrî Rebiul-evvel ayının onikinci gecesidir. Belki bir çoğumuz mevlid kandili gecesinde ibadetler, namaz yada dua ederek sabahında’da oruç ile geçirmek istiyoruz. Mevlid Kandili yani kutlu doğum olan Peygamber efendimizin kainatı şereflendirdiği doğduğu gece yaklaşınca aklımıza bazı sorular takılıyor. Mesela Mevlid Kandilinde namaz kılarken nasıl niyet edilir ? Yada Mevlid Kandilinde hangi namaz kılınır?

Öncelikle Mevlid Kandili, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s)’in, Tevhid inancının zayıfladığı, insanların vahiyle bağlarının koptuğu, iyilik ve güzellik adına her türlü değerin yok edildiği, her türlü kötülüğün, günahın, zulmün, vahşetin hüküm sürdüğü bir ortamda, Milâdi 571 yılında, 12 Rebiülevvel Pazartesi gecesi ‘insanlığa bir rahmet olarak’ dünyaya gelmesi münasebetiyle idrak edilen bir kandildir. O’nun gelişiyle insanlık hak ve hürriyetine kavuşmuş, insanlığı karartan cehalet bulutları dağılıp yok olmuştur. Allah (c.c), cümlemizi O’na layık ümmet olan, O’nun sevgisine nail olan, getirdiği ilahi mesajı anlayabilen kullarından eylesin. Mevlid kandili, Peygamber Efendimizin bütün zamanlara hitap eden ve tüm insanlığa hayat iksiri sunan evrensel mesajlarını değerlendirmemiz bakımından bizlere bir hatırlatma olmalıdır.

Mevlid Kandil gecesi hürmetine veya sevabının çokluğu nedeniyle bazı camilerimiz de Tesbîh namazı kılınacaktır. Hadîs-i şerîfte, af ve mağfiret olunmak için kılınması tavsiye buyrulan namazlardan biri. Kişi isterse tek başınada kendi evindede kılabilir.

Tesbih namazına niyet: „Yâ Rabbî, niyet eyledim rızâ-i şerîfin için tesbih namazına. Yâ Rabbî, bu gece teşrifleriyle âlemleri nûra garkettiğin sevgili habîbin, başımızın tâcı Resûl-i Zîşân Efendimiz’in hürmetine ve bu geceki esrârın hürmetine ben âciz kulunu da afv-ı ilâhîne, feyz-i ilâhîne mazhar eyle. Allâhü Ekber“

Kısaca niyeti : “Niyet ettim Allah Rızası için tesbih namazı kılmaya.” Eğer cemaatle kılacaksanız bu niyetin sonuna “uydum imama” cümlesini ilave edersiniz.. Eğer sizi imam yaptılarsa bu taktirde “kılmaya ve kıldırmaya..” diye niyetinizi tamamlarsınız.

Kürtçe Tesbih namazına niyet : Yarabbi mı niyete dı rıkat nımija salatu tesbih bıkım Allah’u Ekber

Eğer cemaatla Kılacaksa : Yarabbi mı niyete dı rıkat nımija salatu tesbih bıkım cemaat Allah’u Ekber

Unutmayalım…
Alemlere rahmet olarak gönderilen muazzez Peygamberimizin, doğumunu anarken, yalnız mevlit okumak, ilâhîler söylemek ve kandil simidi dağıtmak yeterli değildir, sadece bu geceyi yaşamak yeterli değildir. Yüce Allah’ın sevgisine, hoşnutluğuna ve bağışlamasına ermenin yegâne yolu, Peygamberimizin yolundan gitmektir…

Resûlullah efendimiz, tesbîh namazını, amcası hazret-i Abbâs’a öğretmiş ve şöyle buyurmuştur: “Ben, sana bir şey öğreteyim ki, onu işlediğin zaman, Allahü teâlâ, senin günâhının evvelini ve âhirini, yenisini ve eskisini, kasıtlısını ve kasıtsızını, küçüğünü ve büyüğünü, gizlisini ve açığını bağışlasın.

Dört rek’at namaz kılarsın. Her rek’atta Fâtiha’dan sonra bir sûre okuyup ayakta iken on beş defâ (Sübhânallahi velhamdülillahi velâ ilâhe illallahü vallahü ekber) dersin. Rükûya eğilince bunu on defâ söylersin. Rükûdan ayağa kalktığında, ayakta olduğun hâlde, bunu on defâ söylersin sonra secdeye varır, orada on defâ söylersin. Secdeden kalkıp oturduğunda on defâ söylersin. Tekrar secdeye vardığında on defâ söylersin. Sonra secdeden başını kaldırıp oturduğun hâlde on defâ daha söylersin.

Sonra ikinci rek’ate kalkarsın. Birinci rek’atteki gibi dört rek’atı da kılarsın. Bu, her rek’atta yetmiş beş, dört rek’atte üç yüz eder. Artık senin günahlarının Alic’in (yürümekle dört gecede katedilen kumluk bir yer) kumlarının sayısı kadar da olsa, Allahü teâlâ seni bağışlar. Bunu her gün bir defâ kılmaya gücün yeterse kıl.” Hazret-i Abbâs; “Yâ Resûlallah, bunu her gün yapmaya kimin gücü yeter?” deyince Peygamber efendimiz de; “Her gün kılmaya gücün yetmezse, her Cumâ bir defâ kıl.

Her Cumâ kılamazsan, ayda bir defâ kıl. Ayda bir defâ kılamazsan senede bir defâ kıl. Senede bir defâ kılamazsan ömründe bir defâ olsun kıl.” buyurdu. (Hadîs-i şerîf-Ebû Dâvûd, Şir’at-ül-İslâm)

Diyanetin Resmi Sitesinden Tesbîh namazının kılınışı şöyledir:
Tesbîh namazı, her rekatinde yetmiş beş olmak üzere toplam üçyüz defa tesbîh okunan dört rekatli ve ömürde bir defa da olsa kılınması tavsiye edilen mendûb bir namazdır. Hz. Peygamber, tesbîh namazı kılınmasını tavsiye etmiş, bu namazın pek çok günahın affına sebep olacağını haber vermiş; her gün kılınmasının zorluğu sebebiyle, haftada bir, ayda bir, yılda bir veya ömürde bir defa kılınmasının yeterli olacağını belirtmiştir (Ebû Dâvûd, Salât, 303; Tirmizî, Salât, 350).

Namaz kılmaya niyet edilerek iftitah tekbîri ile namaza başlanır. Sübhâneke duasını okuduktan sonra 15 defa “Sübhanallâhi ve’l-hamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber” denir. Sonra eûzu besmele çekilerek Fâtiha ve zammu sûre okunduktan sonra 10 defa daha bu tesbîh okunur. Daha sonra rukûa eğilip ve üç defa sübhâne rabbiye’l-azîm dedikten sonra 10 defa aynı tesbih okunur. Rükûdan doğrulunca 10 defa, secdede 10, iki secde arasında 10 ve ikinci secde de 10 defa aynı şekilde tesbih okunur. Böylece bir rekatte 75 defa tesbih tamamlanmış olur. İkinci rekate kalkınca 15 defa tesbîhle başlar ve kalanını birinci rekatte olduğu gibi kılar. Bu şekilde 4 rekat namaz kılınır. Tesbih namazı nafile bir namaz olduğundan, terâvih dışındaki diğer nafilelerde olduğu gibi tek başına kılınması gerekir.

Bütün insanlık âlemine bir hidayet tarihi açan ve âlemlere halis ilâhî rahmet olan böyle yüksek şanlı bir Peygamber’in ümmeti olmakla şereflenmiş bulunan biz müminlere ne mutlu! Bu geceyi vesile bilerek, O’na ümmet olmanın şuuruna erebilmek, Bu gecenin manevî zenginliğinden istifâde etmek için en azından bir bol bol salavat getirip, Tesbih Namazı kılalım, bir de Hatm-i Enbiyâ yapalım.

O’na ümmet olan müminlere gevşeklik yakışmaz. Bu gecenin manevî zenginliğinden istifâde etmek için bir tespih namazı kılmalı, bir de Hatm-i Enbiyâ yapmalıdır.

Salât-u selam, tahıyyat-u ikram, her türlü ihtiram Efendimiz (s.a.s)’e, onun âline, ashabına ve onun yolundan gidenlere olsun.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 29 Kasım 2017, 10:08

    Selamün Aleyküm. Yüce Allah’ın güzel isimlerinden 99 isim tespit edilirken,mutlaka Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın bizzat kendisini tavsif ettiği ayetlerdeki isimler esas alınmıştır. Oysa “Rab” ismi de tartışmasız çok güzel bir isimdir. Üstelik vahyin iniş sırasında ilk zikredilen isimdir. İnsana bilmediğini öğreten, terbiye eden, (asıl)eğiten ve öğreten manasındaki böylesine güzel bir isim, neden bu 99 ismin içinde mütalaa edilmemiştir?

    Cevapla
    • Yönetici 29 Kasım 2017, 13:29

      Ve Aleykum Selam Kardeşim Öncelikle Ziyaretinizden Dolayı Teşekkür Ederiz. Biz Oraya “Rab” Yazdık Ama Siz Yüce Allah’u Tealanın Hangi İsmiyle yaparsanız yapın Tercih Sizindir. İllaki Rabbim ile niyet etmek zorunda değilsiniz. Ya Rahman diye’de başlıyabilirsiniz. Tekrar Teşekkür Ederiz yorumunuzdan Dolayı Saygılarımızla..

      Cevapla