Orucun Kaç Rüknü Vardır

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İslamın beş şartından üçüncüsü Ramazan ayında oruç tutmaktır. Ramazan orucu, Hicretin ikinci yılında farz kılınmıştır. Oruç için Yüce Rabbimiz şöyle buyurmuştur; „Ey iman edenler, Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Ola ki korunup sakınırsınız.“ (Bakara 183)– “Size farz kılınan oruç, sayılı günlerdedir. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan ise, diğer günlerde, tutamadığı günler sayısınca tutar. Ona dayanıp kalacaklar üzerine de bir yoksulu doyuracak kadar fidye gerekir. Her kim de hayrına fidyeyi artırırsa, hakkında daha hayırlıdır. Bununla beraber, eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.” (bekara-184)

Orucun iki rüknü vardır :

1) Oruca niyyet etmek. “ Niyet ettim Allah (c.c.) rızası için bugünkü Ramazan orucunu tutmaya “ şeklinde yapılan niyet en efdal olan niyettir. Herhangi bir oruç içinniyet ederken gün belirlemeden yani “Bugünkü orucu tutmaya” derken bugün kelimesini kullanmadan edilen niyetlerde caizdir. Ramazan ayı içerisinde farz olan Ramazan orucu dışında hiçbir oruca niyet edilmez. Çünkü farz orucun zamanında başka oruç tutulmaz. İslam alimlerinin görüşlerine göre Ramazan ayının 30 günlük orucuna bir seferde niyet edilmez. Her oruç için ayrı niyet edilmelidir.

2) Orucu bozan şeylerden sakınmak.Orucun temel unsuru ve anlamı, yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak, nefsi bunlardan mahrum bırakmak olduğu için, oruçlu iken bunlar ve bu anlama gelecek davranışlar orucu bozar. Yemek ve içmek, yenilip içilmesi mutat olan her şeyi kapsamı içine alır. Sigara, nargile gibi keyif veren tütün kökenli dumanlı maddeler ile uyuşturucular ve tiryakilik gereği alınan tüm maddeler oruç yasakları kapsamına girer (İbn Abidin, Reddü”l-Muhtar, Beyrut 2000, II, 394). Her ne sebeple olursa olsun, ağızdan alınan ilaçlar da aynı hükme tabidir.

Şafii mezhebine göre niyetin vakti oruç farz olursa gecedir; gündüze bırakılmaz. Gece niyet getirilmediği takdirde bayramdan sonra gününe gün kaza etmek lazımdır. Ancak, İbn Hacer diyor ki: “Şafii olan kimse Ramazan`da niyetini unutup gece vaktinde getirmeyen kimse Hanefi mezhebini takliden gündüz öğleden evvel niyet getirsin.”

Maliki mezhebine göre Ramazan-ı Şerifin başında bir niyet getirilirse kafidir. Her gece niyet getirmek gerekmez. Bunun için Şafii veya Hanefi olan kimse Ramazan-ı Şerifte “Ben şu Ramazan-ı Şerif ayında oruç tutmağa niyet ettim.” dese iyi olur. Çünkü bir günün niyetini unutacak olursa da Maliki mezhebine göre orucu geçerli olur…

Orucun zamanı:
Kendini tutmak, engellemek, el çekme, geri durma anlamlarına gelen imsâk, dini bir kavram olarak, “tan yerinin ağarmasından (fecr-i sadık), güneş batıncaya kadar yemeden, içmeden, cinsî münasebetten ve diğer orucu bozan şeylerden uzak durmak” demektir. (Bkz. Bakara 2/187).

Oruç yasaklarının başladığı fecr-i sâdık, yani tan yerinin ağarmaya başlaması, imsak vaktidir. Bununla yatsı namazının vakti çıkmış, sabah namazının vakti girmiş olur. Bu vakit aynı zamanda sahurun sona erip, orucun başladığı vakittir. Oruç yasaklarının sona erdiği, güneşin batma vaktine ise iftar vakti denir. Bu vakitle birlikte akşam namazının vakti girmiş olur. Gündüz ve gecenin tam olarak teşekkül etmediği yerlerde, imsak ve iftar vakitleri, takdirle belirlenir.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir