Ramazan Ayında Her Gün İçin Niyet Lazım Gelir mi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İslam’ın şartlarından ve beş temelinden biri Ramazan ayında oruç tutmaktır. “Ramazan ayı, insanlar için doğru yolu gösteren ve açık ayetler halinde hakkı batıldan ayıran Kur’an-ı Azim’üş-şan’ın nazil olduğu aydır. Peki Ramazan da Hergün Niyet Şart mıdır? Evet Ramazan-ı Şerifte tutulan orucun her günü için ayrıca bir niyet lazımdır.

Ramazan ayı oruç ayı olduğundan sahura kalkan kimseler için sahura kalkmakta kalben niyet olarak kabul edilir.Sahura kalkan kimse oruca niyet etmeyi unutsa da orucu geçerli olur. Niyet kalbin ne yaptığını bilmesidir ve oruç için kalp ile niyet yeterlidir çünkü oruç niyetiyle sahurda yenen yemek de bir niyet yerine geçer ve lakin niyeti dil ile söylemek sevaptır.

Ramazan, nezir (belirli günlerde tutulması adanan) oruçlar ile nafile oruçları için niyet etmenin vakti, güneşin batmasından istiva (Güneşin gök kubbenin tam üst noktasında olduğu zaman) kaba kuşluk zamanına kadar olan vakittir. Bundan önce veya sonra niyet edilemez. Mesela bir kimse ikindi vaktinde, yarın oruç tutayım diye niyet edip de ertesi günü öğle vaktine kadar uyursa, oruç tutmuş olmaz.

Yarın oruç tutacağını bilmek ve içinden geçirmektir. Dil ile söylemek ise, şart olmamakla beraber sünnettir. Gece sahura kalkmak da niyet yerine geçer. Niyet etmek, tüm oruç çeşitleri için gerekli bir şarttır. Yalnızca kalpten geçirilmesi yeterli iken, bunun dil ile de söylenerek kuvvetlendirilmesi daha iyi olur.

İbâdet niyet ile olacağı için, oruç ibâdetinde de niyet şarttır. Niyet, asıl insanın kalbindedir.
Şâfiîlere göre, nâfile oruç için, güneş batana kadar niyet câizdir. Yeter ki niyete kadar orucu bozucu bir şey yapılmasın.

Ramazan-ı şerîfin her günü için ayrı niyet lâzımdır. Çünkü araya geceler girmekte ve her günün orucu, ayrı bir ibâdet sayılmaktadır.

Ramazan ayı girdiğinde bir kimsenin niyet etmesi yada niyet etmemesi bu farziyeti ortadan kaldırmaz. Eğer bir kimse: “Ben oruç tutmaya niyet etmedim,” diyerek bile bile kasıtlı olarak orucu yerse, bu kimseye hem keffaret ve hem de yediği günün kazası lazım gelir.Keffaret ise, sırası ile varsa ve maddi gücü elveriyorsa bir köle azat etmek, buna gücü yetmezse altmış gün aralıksız oruç tutmaktır. Elli dokuz gün tutar mazaret olmadan son gün için ara verirse tekrar baştan altmış gün üst üste oruç tutması gerekir. Yaşlı veya hasta olduğundan do­layı oruç tutamayan kimse de altmış fakiri doyurmak zorundadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir