Ticaretle Kazandığı Para ile Aldığı Gayri Menkulün Zekat Durumu Nedir

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ticaretle meşgul olan kişinin kazandığı para ile aldığı gayr-i menkulün zekât durumu nedir?

Ticaretle meşgul olan kimsenin kazandığı para ile aldığı gayr-i menkul, şayet ticaret için yâni kâr için satmak üzere satın almış ise tabiatıyla ticaret malı sayılır. Ana sermaye üzerinden bir yıl geçtiğinde onunla ana sermaye ile beraber zekâtını verecektir. Satmamak üzere satın almış ise zekâta tâbi değildir ancak kirasından elde edilen para nisaba ulaşır ve üzerinden bir yıl geçerse o paranın zekâtını verecektir.

Hz. Peygamber ve sahâbe dönemindeki zekât uygulaması içerik ve amaç yönüyle incelendiğinde, ev, dükkân gibi taşınmazların ve nakil araçlarının kira gelirinin, arazi ürünlerine kıyas edilmesi tutarlı görünmektedir. Bu durumda mal sahibinin yıllık kira geliri, kiralanan için yapmakta olduğu mûtat harcamalar ve yıllık temel ihtiyaçları karşılığı çıktıktan sonra nisab miktarını bulmakta ise, bu miktarın % 10’u zekât olarak aydan aya ödenir. Yılın dolması veya üzerinden bir yılın geçmesi beklenmez. Ancak Din İşleri Yüksek Kurulu, kira gelirlerinden %10 değil de %2,5 oranında zekat verilmesi yönünde görüş belirtmektedir.

Hanbelî İbn Akîl, Malîki İbn Arabî gibi fakihler, satılık olmayıp, kiraya verilen zînet eşyası gibi malların asıl ve gelirlerinin % 2,5 nisbetinde zekâta tâbî olduğunu ileri sürmüşlerdir.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir