H Harfi ile ilgili Başlayan Deyimler ve Anlamları

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Herkese şapır şupur da bize gelince ya Rabbi şükür mü? : Başkalarına bol bol verdiğini bizden neden esirğiyorsun ? anlamında bir söz.


Hesaba almak (katmak) : Dikkate almak, göz önünde bulundurmak.


Hesaba çekmek : Bir kimseden, bir grup veya topluluktan, yaptığı işler hakkında açıklama ya da savunma beklemek.


Hesaba (kitaba) gelmez : Pek çok, sayılamayacak kadar çok.


Hesaba kitaba vurmak : Bir olayı, bir durumu etraflıca düşünmek, değerlendirmek.


Hesabı kesmek : Artık alış veriş etmemek, ilgiyi kesmek.


Hesabına (işine) gelmemek : Uygun ve elverişli olmamak.


Hesabını görmek : 1. Cezalandırmak. 2. Ortadan kaldırmak, öldürmek. 3.İlişiğini kesmek.


Hesap etmek : 1. Enine boyuna düşünmek, bütün ayrıntıları, olasılıkları göz önünde bulundurmak. 2. Bir işin geliriyle giderini karşılaştırarak bir sonuca varmak.


Hesap sormak : 1. Birini yaptıklarından dolayı sorguya çekmek. 2. Bir konuda açıklama ve savunma istemek.


Heyheyleri gelmek (üstünde olmak, tutmak) : Çok sinirlenip bağırmak.


Hık demiş anasının (babasının) burnundan düşmüş : Kişinin anne ya da babasına benzediğini anlatır.


Hır çıkarmak : Kavga, gürültü çıkarmak.


Hırsını alamamak : Öfkesine engel olamamak.


Hışırı çıkmak : Hırpalanmış eşya, bedence çok yorulmuş insan.


Hızır gibi yetişmek : Zor durumda olan birinin yardımına koşup sıkıntısını gidermek.


Hikmetinden sual olunmaz : Nedeni sorulamaz, elbette bizim bilmediğimiz bir nedeni vardır.


Hilkat garibesi : Ucube, doğuştan çok çirkin, tuhaf şey.


Hinoğluhin : Çok kurnaz, açıkgöz.


Hindi gibi kabarmak : Böbürlenmek, büyüklük taslamak.


Hint kumaşı : Değerli mal, nadir ele geçen.


Hizaya gelmek : 1. Düz çizgi durumunda sıra olmak. 2. Yanlış davranışlarda bulunurken doğru yolu bulmak.


Hodri meydan : Meydan okumak için söylenen söz.


Hop kalkıp hop oturmak : 1. Öfkesinden yerinde duramaz olmak. 2. Çok heyecanlı olmak.


Hor bakmak (görmek, tutmak) : Aşağılamak, küçümsemek, değersiz saymak.


Hoş görmek (karşılamak) : Anlayışla karşılamak, hatasını sorun yapmamak.


Hoş tutmak : Kalbinin kırılmamasına dikkat etmek. Birine şefkatli ve iyi davranmak.


Hoşaf gibi olmak : Çok yorulduğu için güçsüz duruma düşmek.


Hoşbeş etmek : Sohbet etmek, karşılıklı konuşmak.


Höt demek : 1. Ansızın gelerek korkutmak. 2. Gözdağı vermek.


Hurdası çıkmak : 1. Eşya için bozulmak, çok eskimek. 2. İnsan için çok yorulmuş olmak.


Huy çekmek : Birisine ahlak ve kişilik özellikleri ile benzemek.


Huy edinmek : Eskiden yapmadığı bir şeyi daha sonra alışkanlık haline getirmek.


Huyu huyuna suyu suyuna uygun : İki kişinin her yönden birbirine uygunluğunu anlatmak için kullanılır.


Huyuna suyuna gitmek : Onu kırmayacak, incitmeyecek şekilde, isteklerine uygun davranmak.


Huyunu suyunu bilmek : Birinin karakterini, alışkanlıklarını bilip ona göre davranmak.


Huzur vermek : Rahat bırakmak, dinlendirmek.


Huzuru kaçmak : Rahatsız olmak, tedirgin olmak.


Hükmü parasına geçmek : Para ile dilediğini yapabilecek duruma gelmek.


Hüküm giymek (yemek) : İşlediği bir suçtan dolayı ceza almak.


Hüküm sürmek (hükümran olmak) : 1. Görev başında olmak. 2. Bir şeyin güçlü varlığı devam etmek.


Hüküm vermek : 1. İyi düşünüp bir konuda karar vermek. 2. Yargıç için; suçluya ceza vermek.


Hükümet kapısı : Devlet dairesi.


Hüner göstermek : 1. Bir işteki ustalığını göstermek. 2. Herkesin yapamayacağı bir işi yapmak.


Hüsn-ü kuruntu : Olması olamayacak bir şeyi olacakmış gibi hayal etmek, kendini buna inandırmak.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir