Abdestin Farzları Kaçtır ve Nelerdir

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Abdestin farzları nelerdir? denildiğinde öncelikle şunu söylemek gerekir. İslam Dini ile temizliğin üzerinde hassasiyetle durulmuş, temizlik için fıkhi hükümler getirilmiştir. Namaz için abdest farz kılınmıştır. Abdest, Rabbimizin en önemli nimetlerinden olan suyun bedenimizle buluşması değildir sadece. Abdest, inananların manevi kalkanıdır adeta. Hem bedenen, hem ruhen temizlenip arınmaktır abdest. Maddi ve manevi güzelliğe erişebilmektir. Ayrıca abdest namazın farzlarından olan hadesten teharet bahsine girmektedir. Hadesten kasıt hükmi kirliliktir ki, abdestsizlik halinde abdest almayı, gusül ihtiyacı hasıl olduğu zaman gusletmeyi ifade eder. Peki abdestin farzları sırasıyla açıklarmısınız?

Abdestin farzları dörttür. Bunlar: Yüzü bir kere yıkamak, elleri dirsekleriyle birlikte bir kere yıkamak, ayakları topuklarıyla birlikte bir kere yıkamak, başın dörtte birini mesh etmektir. Yukarıda saydığımız abdest uzuvlarından kol, yüz ve ayakları en az birer kere yıkamak farzdır. Yıkama işini üçe çıkarmakla farzın yanında sünnet de îfa edilmiş olur.
Kur’an-ı Kerimde abdest ilgili ayette şöyle buyrulmaktadır.


Maide Suresi 6. Ayet Meali: Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz, iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan (def-i hacetten) gelir veya kadınlara dokunur (cinsel ilişkide bulunur) da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (Teyemmüm edin). Allah, size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez. Fakat O, sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz.

Ayette zikredildiği üzere abdestin farzı dörttür.

1. Yüzü yıkamak: Yüzün bir defa yıkanması farzdır. Yüzün sınırları, saçın bittiği yerden sakal veya çene altına, kulakların köklerine kadar olan bölümdür. Gözlerin içine suyun ulaştırılması gerekmez. Ancak abdest alırken gözler sıkılmaz, tamamen açık bırakılmaz. Normal bir şekilde yüz yıkanır. Dudaklar yumulduğu zaman, dışarda kalan kısımlar yüzün sınırlarıdır. Sakal, bıyık ve kaşın altına suyu ulaştırmak gereklidır.

2. Kolları dirseklerle birlikte yıkamak: Parmak uçlarından kol dirseklerine kadar -dirsekler de dahil- olan kısmı bir defa yıkamak farzdır. Eğer iğne ucu kadar kuru bir yer kalırsa veya tırnağının altına suyu geçirmeyecek (hamur, boya, çamur vb.) bir madde bulunursa, abdest alınmış sayılmaz. Ancak boyacıların tırnaklarındaki boyalardan kaçınmanın mümkün olmamasından dolayı bunlar abdeste zarar vermez. Tırnaklar parmak uçlarından dışarı taşacak kadar uzamış olursa o fazlalığı da yıkamak gerekir. Bir kimse abdest aldıktan sonra bu uzamış tırnağı keserse abdestini yenilemesi gerekmez. Parmakta yüzük var ve bu geniş ise abdest alırken bunu oynatmak sünnet, eğer yüzük dar ve altına su geçirmeyecek kadar parmağa oturmuşsa onu oynatmak farzdır.

3. Başı meshetmek: Mesh, sözlükte eli bir şeyin üzerinden geçirmek demektir. Ibâdet hukukunda ise suyun bir vücut organına isâbet etmesidir. Başın meshedilmesindeki farz oranı alın miktarıdır. Bu miktar ise başın dörtte biridir. Meshederken üç veya daha fazla parmağı kullanmak gerekir. Iki parmakla yapılan mesh câiz değildir. Başa giyilen sarık veya takke üzerine meshetmek geçerli değildir. Kadınlar da baş örtüleri üzerine meshedemezler.

4. Ayakları topuklarla birlikte yıkamak: Sağlam ve çıplak ayakları topuklarıyla birlikte bir defa yıkamak farzdır. Yaralı veya mestle örtülü ayakları yıkamaya gerek olmayıp sadece meshetmek yeterlidir. Mâide Sûresi 6. âyette geçen topuk = ka’b, ayağın iki tarafından inak kemiğine bitişik kemiktir. Rasûlullah (s.a.s.): “Vay ateşten o topukların haline… ” (Buhârı, Ilim 30; Vudû’, 27,29; Müslim, Tahâre, 25-28,30; Ebû Davud, Tahâre, 46) buyurduğu ve ayakların tamamen yıkanmasını emrettiği bilinmektedir.

Bir kimsenin ayağında yarık varsa ve o yarığa su sızdırmayan bir ilaç sürülmüşse, o kimse ayağını yıkadığı zaman, su yarığın altına geçmezse bu durumda su, ayağa zarar verecekse abdest yerine getirilmiş sayılır ve bu câizdir. Ancak su zarar vermiyorsa abdest tam olarak alınmış sayılmaz. Dolayısıyla zarar vermediği takdirde yarıklara su ulaşacak şekilde yıkamak gereklidır .

Abdestin bu dört farzında Sünnî fıkıh mezhepleri ittifak etmiştir. Ancak Hanefî mezhebinin dışında kalan diğer üç Sünnî mezhebin buna bazı şartları da ilâve ettiği görülür. Meselâ niyet bu üç mezhebe göre, abdeste başlarken besmele çekmek Hanbelîler’e göre, dört farzın âyette sayılan sıraya uygun yapılması (tertîb) Şâfiî ve Hanbelîler’e göre, bu işlemlerin ara verilmeden yapılması (muvâlât) Mâlikî ve Hanbelîler’e göre farzdır.

Dört mezhebe göre, abdestin farzları:

Hanefi mezhebinde Abdestin Farzları:
1- Yüzü, bir kere yıkamak. Yüz, iki kulak memesi ve saç kesimi ile çene arasıdır.
2- İki kolu, dirsekleri ile birlikte, bir kere yıkamak.
3- Başın dörtte bir kısmını mesh etmek, yani yaş eli başa sürmek.
4- ki ayağı, iki yandaki topuk kemikleri ile birlikte, bir kere yıkamaktır.

Maliki mezhebinde Abdestin Farzları:
1- Niyet,
2- Yüzü yıkamak,
3- İki kolu yıkamak,
4- Başın tamamını mesh etmek,
5- İki ayağı yıkamak,
6- Muvalat (ara vermeden, uzuvları peş peşe yıkamak),
7- Delk (yıkanan yerleri ovmak.)

Şafii mezhebinde Abdestin Farzları:
1- Niyet,
2- Yüzü yıkamak,
3- İki kolu ellerle birlikte yıkamak,
4- Başın, az bir kısmını mesh etmek,
5- İki ayağı yıkamak,
6- Tertip (Sırayla yıkamak.)

Hanbeli mezhebinde Abdestin Farzları:
Abdestin farzı altıdır. Abdestin şartları da farzdır. Bu farzlar da dahil edilince, abdestin farzları on oluyor:
1- Niyet,
2- Besmele çekmek,
3- Yüzü yıkamak,
4- Ağzı yıkamak,
5- Burnu yıkamak,
6- İki kolu ellerle birlikte yıkamak,
7- Başın tamamını mesh etmek, (Kulaklar başa dahildir.)
8- İki ayağı yıkamak,
9- Tertip,
10- Muvalat.

Abdestin farzlarının yerine getirilmiş olması kuşkusuz alınan abdestin fıkhen geçerli (sahih) olması sonucunu da doğurur. Bununla birlikte kullanılan suyun temiz ve temizleyici olması, abdest alırken özür durumu hariç abdesti bozan bir durumun bulunmaması, yıkanması gereken uzuvlarda hiç kuru yerin kalmaması da gerekir. Abdestin bedeni kirlerden, organları günahlardan, kalbi ise bizi Allah’tan alıkoyan, gaflete mahkûm kılan, yaratılışımızın gayesini unutturan her türlü gayr-ı meşru tutumdan alıkoyması gerekir.

Abdestle yıkanan ellerimiz helal kazanç için yorulsun; Ekmeğini, aşını yoksullarla, yoksunlarla paylaşsın. Yetimin başını okşayan, düşeni tutup, kaldıran el olsun. Abdestle meshedilen başımız, bütün kötü düşünce ve olumsuz fikirlerden bağını koparsın da aklımız, akl-ı selim olsun. Abdestle yıkanan ayaklarımız sırattan geçercesine dikkatle yürüsün dünya yolculuğunda, ahrette varacağımız yer cennet olsun. Amin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir