Oğul ile ilgili Atasözler ve Anlamları

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Oğul ile ilgili atasözleri ve anlamları. İçinde veya anlamında oğul kelimesi geçen atasözleri hangileridir? Oğul ile ilgili atasözleri..

Atasözlerinin kim tarafından ne zaman söylendiği bilinmez. Atalardan günümüze kadar ulaşan, belirli bir yargı içeren, söyleyeni belli olmayan (anonim) düz konuşma içinde kullanılan sözlerdir.

Azrail gelince oğul, uşak sormaz
Azrail, eceli gelen kişinin canını almaya gittiğinde o kişinin geride kalan yakınlarını veya ailesini düşünmez. Azrail geldiğinde hiçbir mazeret kabul etmez bahane kabul etmez. Eceli gelen kişinin canını alır.

Ata dostu oğula mirastır
Babalarımızın ve dedelerimizin dostları bizim de dostlarımızdır. Atalarımız hayatlarını kaybettikten sonra onların dostları bize baba gibi bakmaya çalışır, atadan kalmadır. Her türlü zorluğumuzda bize yardımcı olurlar. Ne zaman bir sıkıntıya düşsek bizi baba gibi koruyup kollarlar.

Atanın sanatı oğula mirastır
Çocuk babasıyla beraber büyüdüğü için ister istemez babasının uğraştığı sanatı kendine örnek alır ve bu sanata kendini yakın görür. Küçüklükten itibaren babasının uğraştığı sanata aşina olduğu için çocuk bunu benimser ve işi öğrenir. Büyüdüğünde de bu sanatla uğraşır. Yani sanat babadan çocuğuna kalan bir mirastır.

Baba (babası) oğluna bir bağ bağışlamış (vermiş), oğul (oğlu) babasına bir salkım üzüm vermemiş (üzümü çok görmüş)
Kişiler yaratılışları itibariyle hırslıdır, bu hırs onların bu dünyada suale ve sorguya çekilmesine sebeptir. İnsanlar istede istemese de kişilikleri ve karakterleri itibariyle bazı şeylerin kendisinden eksilmesine tahammül edemezler. Özellikle de kendilerinden birşey isteyen kişi onların sürekli hayatında olan birisi ise. Baba ve oğlu, oğulun yaşadığı yıl boyunca tanışırlar, kesinlikle yabancılık çekmezler. Herkes gibi onlarda birbirlerini en iyi tanıyan insanlardır. Baba tamamen iyi, temiz duygularıyla çocuklarının gelecekleri için onlara fedakarlık yapar; bundan çıkar güdmez. Çocuklar ise aynı hayat mücadelesine girdiklerinde, evli ise çocukları için, bekar ise tecrübesizlikten dolayı ailelerinin onlara verdiklerini, yine ailelerine çok görürler, bu şekilde süregelen bir çelişkiyi yine aynı biçimde çocuklarından görürler. Hayat aslında bu şekilde bir döngü içindedir.

Baba eder, oğul öder
Baba ailenin residir. Bu yüzden ailenin dışında bulunan insanlar babanın tavırlarını dikkate alır. Babanın yaptığı olumsuz davranışlar veya ardında bıraktığı borçlar çocuğuna kalır. Bir baba kötüyse eğer çocuklarının da öyle olduğu düşünülür ve kötü bir izlenim bırakılmış olur. Borçları da aynı şekilde ödemesi için çocuklarına kalır. Bu yüzden her aile bireyi yaptığı her davranışından dolayı diğer aile bireylerinin de etkileneceğini düşünüp ona göre hareket etmeli.

Baba himmet. Oğul hizmet
Büyüklerden yardım görmeyi hak edebilmek için küçüklerin görevlerini iyi yapmaları gerekir. Ehil kişiler manevi yardım ve desteği, bu ihtiyacı olanları gayret ve çalışmasına bağlıdır.

Balın âlâsı oğulun tazesinden
Bir anne baba için bal, taze oğulun balıdır. Bir ailede en çok sevilen ve ilgi gösterilen kişi en küçük çocuklardır.

Bir baba dokuz oğlu besler, dokuz oğul bir babayı beslemez
Aile reisi baba olarak görülür ve babanın görevlerinden birisi de çocuklarına bakmak ve onların her türlü ihtiyacını karşılamaktır. Bir babanın ne kadar çocuğu olursa olsun babalar çocuklarını yetiştirip, büyütebilmek için maddi ve manevi her fedakarlıkta bulunurlar. Fakat bu çocuklar büyüdüğünde, kendi ayakları üzerinde durmaya başladığında ve kazançlarını kendi elde etmeye başladıktan sonra babaları yaşlandığında aynı babalarının onlara baktığı gibi bakmazlar ve bu durumdan kaçınırlar.

Oğlan anası kapı arkası, kız anası minder kabası
Evlendikten sonra, gelin eşinin annesini evde pek fazla istemez ve hep ona gidecek gözüyle bakar. Fakat gelinin kendi annesi pek bir kıymetlidir. Onu koruyup kollar ve baş köşelere oturtur.

Oğlan atadan öğrenir sofra açmayı, kız anadan öğrenir biçki biçmeyi
Çocuklar, aileleriyle yaşadığından dolayı sürekli anne ve babalarından yeni şeyler görüp, öğrenirler. Çoğunlukla erkek çocukları yapması gerekenleri babasından, kız çocukları da yapması gerekenleri annesinden öğrenerek vakti geldiğinde uygularlar.

Çam ağacından ağıl olmaz, el çocuğundan oğul olmaz
Çam ağacı çabuk yanan bir ağaç olduğu için ondan ağıl yapmak pek doğru olmaz. Aynı şekilde bir başkasının çocuğu da öz evladının yerini tutmaz. Her şeyin kendince ayrı bir değeri vardır. Bu yüzden bir şeyin yerine ona benziyor diye başka bir şey konulmaz.

Devlet oğul, mal tahıl, mülk değirmen
Mutluluğun ve zenginliklerin en güzeli, oğul sahibi olmak; en gerekli mal, tahıl; en değerli mülk, değirmendir.

Oğlan babadan öğrenir meclis gezmeyi, kız anadan öğrenir sofra yazmayı
Erdemli insanlar gelenek ve görenekleri ile yaşarlar. Doğru olan ve kişilere zarar vermeyen gelenek, görenek nesiller boyunca çocuklara aktarılır. Bu yaşantı daha önce dedelerden, atalardan tecrübe edildiği için çok az hata şansına sahiptir. Çocuklara erkenden verilecek bu doğru bilgiler onların erken yaşta ergin olmasına, erdem kazanmasına yardımcı olur. Eğitim verilmeyen genç bir erkek görgüsüz, kız çocuğu ise işe yaramaz olarak nitelendirilir.

Oğlan dayıya, kız halaya çeker
İnsanların doğuştan gelen bazı genetik özellikleri mevcuttur. Bu özelliklere göre de genellikle oğlan çocukları dayısına, kız çocukları da halasına benzetilir.

Oğlan doğur, kız doğur; hamurunu sen yoğur
Bir anne kız da doğursa, oğlan da doğursa en büyük sorumluluk ve çocukları büyütme görevi babadan çok anneye aittir. Anne hem çocuklara bakar hem de evin tüm işini kendisi yapar. Bu yüzden anne olmak kolay iş değildir.

Oğlan doğuran övünsün, kız doğuran dövünsün
Eski zamanlarda, aileler erkek çocukları olduğu zaman sevinir, kız çocukları olduğu zaman üzülürlerdi. Çünkü insanlar, soylarının oğlan çocuktan devam etmesini ve işlerin babadan oğlana kalmasını isterdi.

Oğlan doğurdum, oydu beni; kız doğurdum, soydu beni
Bazı erkek çocuklar, kız çocuklarına göre daha yaramaz ve haylaz olurlar. Bazı kız çocukları da giyimine, süsüne pek fazla önem verdiği için ailelerine biraz fazla para harcatırlar. Bu yüzden de hem anne hem de baba çocuklarını büyütürken sıkıntı çekerler.

Oğlan getir, kız getir; yine odun yükünü sen götür
Kişi erkek çocuk da doğursa, kız çocuk da doğursa büyüyünce sadece kendilerine faydaları olur ve kendilerini düşünürler. Bu yüzden tüm işler yine doğurana kalır.

Oğlan olsun deli olsun, ekmek olsun kuru olsun
Bazı yerlerde erkek çocuklarına, güç gerektiren ağır işler verildiğinden dolayı aileler deli de olsa erkek çocuk isterler. Bazı geçim sıkıntısı çeken insanlara da karınlarını doyurabilmek için kuru ekmek yeter.

Oğlan yemiş oyuna, çoban yemiş koyuna gitmiş
Bir iş için bir arada bulunan insanlar, işlerini gördükten sonra gereken yerlerine geri dönerler. Kaldıkları yerden devam ederek hayatını sürdürürler.

Oğlanın şaşkını, babasının zenginliğini metheder
İnsanların bilmelerini gerektirmediği konuları açık saçık, ulu orta konuşan insanlar ne yaptıklarını bilmeksizin densiz densiz sohbet ederler. Bu kişiler yaptıkları övgü ile karşısındaki kişileri rahatsız edebilir, methettikleri insanları ise farklı niteliklere sokabilirler.

Oğlanınki oğul balı, kızınki bahçe gülü
Büyükler, torunlarını çocuklarını sevdikleri gibi sever ve onları kayırmazlar. Torun, erkek evlattan olursa ”oğul balı” kız evlattan olursa ”bahçe gülü” olarak sevilir.

Oğlum deli malı neylesin, oğlum akıllı malı neylesin
Oğlan deli olursa, babasından kalan malı nasıl harcayacağını bilemez, planlı bir harcama yapamaz ve parayı har vurup harman savurur. Bu yüzden para hemen çarçur olur, elde bir şey kalmaz. Akıllı oğlan ise babadan kalan mirasa ihtiyaç duymaz ve güvenmez, kendi çalışıp kendisi kazanır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir