F ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

F harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları hangileridir? Açıklamalı olarak sıralanmış ve kolayca kavramanız için f harfi ile ilgili başlayan atasözü sözlüğünü derledik. Anlamlarıyla beraber başlayan f harfinin atasözü listesi.

Her ülkenin tarihi, kültürü, dili ve atasözleri var. Atasözleri, kültürümüzde oldukça önemlidir. Atasözleri, geçmişte edinmiş tecrübelerden yola çıkarak söylenmiş özlü sözlerdir. Kimin tarafından söylendikleri belli olmaksızın ağızdan ağıza dolaşan, yol gösterici nitelik kazanmış, az kelime ile çok mana ifade eden kültür unsurlarıdır. Ayrıca Atasözleri bir toplumun duygu, düşünce, inanç ve kültür yapısını yansıtır. Kimi atasözü gerçek anlamı ile kullanılırken kimisi de mecaz anlamı ile kullanılmıştır. Ancak bütün atasözlerinin ortak amacı ders vermektir. Atasözleri ve deyimlerin birbirleriyle ortak ve birbirinden ayrılan bazı özellikleri vardır. Birbirleriyle ortak olan en önemli özellikleri, her ikisinin de toplum tarafından ortak olarak benimsenen ve kullanılan kalıplaşmış sözler olmalarıdır.
İşte alfabe sırasına göre tek tek harflerle Atasözü ve anlamları…

Fakiri dövme, üstünü yırt.
Fakir ve yoksun insanlar dünya mallarından yoksun oldukları için bu durum ile anılır. Fakir olmaları gurursuz yada kişiliksiz oldukları anlamına gelmez. Bu atasözünün iki anlamı mevcuttur. Bunlardan birincisi fakir insan eğer farkında olmadan ve sahibi olmadan dünya malına kıymet veriyorsa, ona konuşmak fayda etmez. Üstündekine zarar vermek, ona zarar vermek; konuşmaktan daha büyük bir ders verir. İkinci anlamı ise; fakir ve fukara insan eğer gururlu ise, onun gururunu kırmak yerine eğer ders vermek gerekiyorsa, dünya malına zarar vermek onu daha az incitir. Bu daha çabuk kapanacak bir yara olur. İnsanlar karşılarındakini fakirde olsa, iyi tanımalı, durumuna göre davranmalıdır.


Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıp.
İnsanlar, akıl, güzellik, zeka ve dünyalık yönünde eşit yaratılmamışlardır. Bu, dünyanın imtihan ortamı olmasının doğal bir sonucudur. Yoksul bir aileden olmak ve çalıştığı halde az para kazanmak utanılacak birşey değildir. Utanılacak şey, tembellik yüzünden yoksul olmak ve zengin olsada çalışmamaktır.


Farz sünneti bastırır.
Farz, Allah’ın emridir. Sünnet ise peygamberimizin yaptığı, bizim yapmamızında uygun olduğu işlerdir. Bunların ikisinide yapmak güzeldir. Ancak, ikisine birden güç yettiremeyen kimse, bunlardan farz olana öncelik vermek zorundadır. Bunun gibi, çok önemli olan bir işin, daha az önemli olandan önce yapılması gerekir.


Faydasız baş mezara yaraşır.
Varolmak, demirci körüğü gibi nefes alıp vermekten ve mideyi dolup boşaltmaktan ibaret değildir. Hayatın anlamı yararlı olmak, işe yaramaktır. Yaşayan kimse bir işe yaramalı, bir baltaya kulp olmalıdır. Bir işe yaramayan kişi, ölü kişi gibidir.


Fazla (artık) mal göz çıkarmaz.
Fazla mal insana zarar vermez. Bundan dolayı gereksiz yere elden çıkarılmamalıdır. Şimdi ihtiyacın üstünde görülen malın ileride fazla olmadığı anlaşılabilir.


Fırıncının çocuğu aç dolaşırmış.
İnsanlar icra ettikleri mesleklerin nimetlerinden ne hikmetse yararlanamaz, kendileri için uygulamaz. Bu isteksizlik onların icra ettikleri bu konuda eksiklerinin olmasına neden olur. Çünkü dışarıdaki insanlar bu eksikleri parayla satın aldıkları ve ihtiyaç duydukları için daha net görebilirler. Fakat bahsettiğimiz bu kişiler bu eksiklere bedel ödemediği ve her zaman elinde halihazırda bulunduğundan çok irdelemezler, çok çok lazım olmadıkça konuyu değerlendirmezler.


Fırsat eldeyken sürün devranı.
Fırsat yakalandığı an bu fırsat kullanılmalıdır. Fırsatları değerlendiremeyen sonunda ah çekerler ancak iş işten geçmiş bulunur. Kendi lehimize olan tüm iyi olayları değerlendirmeli, kaçırılmayacak bir dönüm noktası ise bunu kesinlikle değerlendirmeliyiz.


Fırsat her vakit ele geçmez.
Fırsat eline çok seyrek geçer. Onun için önümüze çıkan fırsatı kaçırmamak, ondan yararlanmak gerekir.


Fısıltı ev yıkar.
Bir toplumda bazı şeyler fısıltıyla konuşulmaya başlanırsa, orada güven ortamı büyük yara alır. Mahiyeti belli olmayan ve kısık sesle söylenen sözler insanların birbirlerine olan güvenlerini yitirmelerine sebep olur. Bunun sonucu olarak yuvalar yıkılır, toplumlar dağılır.


Fukaranın (fakirin) şaşkını, beyaz giyer kış günü.
İnsanlar dünyaya geldiklerinde maddi veya manevi birçok eksiklik yaşayan herhangi bir aileye mensup olarak kaderini yaşar. Bu kaderde eğer maddi sıkıntı mevcutsa para kazanınca veya bulunca ne yapacağını şaşırır, manevi eksiklik varsa sosyal, zihinsel rahatlık bulunca kime zarar vereceğini bilemez, şaşkın şaşkın zarar verecek kişi arar. Bu durumda aslında kişiler kendilerini rezil eder, çok durumda saygılarını, sevgilerini, çevresindeki insanları kaybederler. Tıpkı herhangi bir yerden para bulmuş, hiç görmemiş bir fukara gibi kışın ortasında beyaz giyerek dikkat çekerler, ama giyilmeyeceğini bilemezler.


Fukaranın (fakirin) tavuğu tek tek yumurtlar.
Talih, yoksula pek gülmez yada yoksullar böyle düşünürler. Eşit sermaye zengine daha çok, yoksula daha az gelir getirir.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt