SIRÇALI – BEDREDDİN MUSLİH TÜRBESİ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bu Türbe; Gazialemşah mahallesinde Sırçalı medresesinin içinde tak kapıdan girince sağdadır. Beş taş basamaklı merdivenle içine inilir. Sekiz bölüm halindeki tonoz kubbesini mor, siyah ve mavi renkli mozayık tuğlalar süsler. Türbeden sokağa bir, medresenin içine birisi alttan birisi üstten iki pençere açılır. Bir çok Selçuk türbeleri gibi buda cenazelik, mumyalık denilen bodrum katla ikinci kattan teşekkül etmektedir. Üst katın kapısı da bu katın kapısı üstüne rastlar. Buraya alt kapının sağındaki ve solundaki ikişer basamaklı merdivenle çıkılır. Türbenin içinde üç sanduka vardır. Bunlar mustatil şekilde siyah, mor ve mavi çinilerle ve mozayıklarla kaplanmıştır. Kaatil ihmal yüzünden çiniler ve mozayıklar yer yer dökülmüş olduğu için sonradan üstleri kireçli harçla sıvanmıştır. Boş yere sandukalarda kitabe aradım. Bulunması icap eden kitabelerden hiç bir eser yoktur.

Bunlardan birinin bu külliyenin bânisi Ata bey (Lala) Hoca Emir Bedr-ed-din Muslih’dir. Diğer ikisinin hüviyetlerini tesbit edecek bir vesika henüz elimize geçmedi. Yatırların mumyalanmadıkları anlaşılmaktadır.

Türbe; Toslu Osman zade Mehmed oğlu Mimar Mehmed tarafından medrese ile beraber yapılmıştır. Pırlanta manzumenin parçasıdır.

Çok yaşlı bir zat bize Şems-i Tebrizî’nin de burada gömülü olduğunu söyledi. Bunun; bânisinin Bedr-ed-din adından doğma bir yakıştırma olduğunu ŞEMS ZÂVİYESİ’ni yazarken genişçe izah ettik.

Sırçalı medresenin kitabesinde bânisi Bedr-ed-din şeklinde geçmektedir. Asıl adı yoktur. Halbuki Selçuk tarihinde bunun muasırı üç dört (Bedr-ed-din) geçmektedir. Biz bunun adının Bedr-ed-din Muslih olduğunu kabul ediyoruz.

Ne kitabede ve ne de Selçuknamelerde babasının adı vardı. Bir mühtedi midir. ? yoksa bir müsliman çocuğu mudur?. bilemiyorum.

Mevlâna’nm mektupları arasında tarihsiz iki mektup buluyoruz. Bunların ikisi de emîr Bedr-ed-din’e yazılmıştır. Mektupda da Bedr-ed-din’in asalet ve necabetinden, sadr zade oluşundan, fakirlere karşı merhametinden, ihsanından bahsedildiğine göre bu Bedr-ed-din bir müsliman ailenin çocuğudur. Bu; Bedr-ed-din Gühertaş değildir. Çünki o (Abdullah) oğludur. Hayır sahibi, fukara perver iki Bedr-ed-din daha vardır. Birisi HATUNİYE MÂMURESİ’ni ihya eden danişment oğullarından olduğunu tahmin ettiğimiz Mahmud zade Bedr-ed-din’i Biremunî dir. İkincisi de SIRÇALI MEDRESE’nin bânisidir.

Biz bu mektupların gönderildiği âlim, adil, harp aslanı, büyük emîrin bu Bedr-ed-din olduğunu tahmin ediyoruz. Paris Milli Kütüphanesi yazması TARÎH-Î ÂL-Î SELÇUK’ta II. Keyhüsrev’in oğlu II. Keykâvüs’un KON-YA’da tahta oturupta Anadoluda huzur ve asayiş sağlandığını ve kardeşler rinden IV. Kllıç-arslan’ı îlhanlı hükümdarı Mengü han’ın yanma gönderdiğini yazdıktan sonra özetle der ki :

«Kılıç-arslan Sivasa geldiği zaman oradaki emirler; Sahib îsfahanlı ıŞems-ed-din’in kötü ve yerinden uzaklaştırılması lâzım gelen bir adam olarak kosterdiler. Uç Türkleri sahibin (Başvekil) aleyhine ayaklandılar. Sultan Sahibi divana çağırmıştı. Üç gün gelmedi. Keykâvüs sahibin gönlünü almak için bir heyet göndermişti. Karatayı ve Necm-ed-din-i Tusî’nin bulunduğu bu heyet arasında II. Keyhüsrev’in yani padişahın babasının hâdimi bulunan Hoca Muslih de vardı. Sahip Şems-ed-din bu sırada ayakları bağlanarak Beha-ed-din Kini’nin evine götürülerek 8-zilhicce-646 hiçrî (1249 M.) de öldürüldü.»

Hoca Muslih; Karatayı gibi divana (Vekiller heyetine) dahil yüksek rütbeli bir devlet adamı idi. Tarihçi buradaki (Hadim) vasfı ile bir nevi lalalık ve Atabeylik kasdetmiştir. îlk zamanlarda lalalık ve atabeylik ünvam yalnız şehzadeleri yetiştirenlere verilirdi. Sonra bu hükümdar tarafından arzu ettiğine bir mansıp olarak verilmiştir.

Muslih; o zaman Hâdim Muslih şeklinde meşhur olmuştu. Üç kardeş hükümdardan Keykâvus llhanh hükümdarına giderken Karatayı’nm RAYSERİ’de ölmesi üzerine geriye dönen hükümdmn karşılayacak heyet arasında Emir Lala Bedr-ed-difl MuslİH’in de bulunduğunu Ibn-i Bibi yazıyor.

Bu sıralarda Muslih; üç kardeş hükümdarlardan II. Alâ’eddinin LALASI, ATABEY’i idi.

Aksaray! (Üçkardeşin saltanatı) bahsinde (Sultan II. Alâeddin’in kardeşine yazdığı mektup) başlıklı bendinde hülâsa olarak şunları söyler :

Karatayi öldükten sonra II. Alâeddin’i tutan emirler onun llhanlı hükümdarına giderek Selçuk saltanatının babasının vasiyeti üzerine kendisine verilmesini tavsiye ettiler. Diğer iki kardeşi de bu seyahati Anadoluya iki defa saldıran îlhanlıiarı yatıştırmak için bu seyahati tasvip ettiler. Keykubad yola çıktı. Lalası (Atabeyi) Muslih de kendisine refakat ediyorlardı.

Ana yurtta kalan diğer iki kardeş hükümdar o yola çıktıktan sonra fikirlerinden caymışlar ve kardeşlerinin arkasında gizlice hafiyeler, casuslar ve suikastciler gönderdiler. Onlar Keykubad’m lalası Hâdim Muslih’i bir çok para, ikta ve timar vaatları ile kandırdılar.

AksaraylI tarihçinin bu olayı nakleden satırlarını aynen tercüme ediyoruz :

«Hain ve müfsid lala öldürücü zehirlerle o sultanın ve sultan zadenin canına kıydı. Kendi iyiliğini onun sohbetlerinden, telkinlerinden bekliyen zavallı Sultanın hayatı yine o hainin eliyle sona erdi».

Tarihçi burada Muslih için (MÜFSİD) kelimesini kullanıyor.

Ibn-i Bibî; Keykubad’ın esrarlı ve anî ölümünü daha genişçe yazmış ve bu anî ölümün sebebi hiç bir suretle anlaşılamamıştır. Demiştir. Yine bu tarihçinin anlattığına göre İlhan hükümdarı Mengü Kaan; Keykubad’ın ölümünden çok müteessir olmuş, tahkikat yaptırmış fakat hiç bir şey çıkmamış* tır. Tarihçi (Hoca Bedr-ed-din Muslih) i (Muslih Lala) şeklinde yazmıştır. Bedr-ed-din’in ölüm tarihini tesbit edemedik. 658 yıllarından sonra ölmüş olması kabul edilebilir.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt - Aviator oyna