ORAY1. Ateş gibi kızıl renkte ay. 2. Şehirli, şehirde yaşayanKIZ/ERKEK
İsim | Anlamı | Cinsiyet |
OLCAYTUĞ | Bahtlı, şanslı, talihli. | ERKEK |
OLCUM | l. Eli işe yatkın, becerikli, usta. 2. Kendini olduğundan üstün gösteren. 3. Hekimlik taslayan kimse. | KIZ/ERKEK |
OLÇUM | eli işe yatkın, becerikli, usta, yetenek | KIZ |
OLDAÇ | Şişman, büyümeye, gelişmeye elverişli olan. | ERKEK |
OLGAÇ | Olgun, yetişkin, iyi gelişmiş. | KIZ/ERKEK |
OLGUN | Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gelişmiş kimse. | KIZ/ERKEK |
OLGUNAY | Olgunay, dolunay. | KIZ/ERKEK |
OLGUNER | Olgun Yetişmiş, iyi gelişmiş kimse. | ERKEK |
OLGUNSOY | Tanınmış soydan gelen. | ERKEK |
OLGUNSU | Olgunsu | ERKEK |
OLSAR | Adın duyulsun. | ERKEK |
OLUŞ | olma biçimi, var oluş | KIZ |
OMAÇ | Hedef, gaye, amaç | KIZ/ERKEK |
OMAY | 1. Seçkin, seçilmiş. 2. Özet, öz. | KIZ/ERKEK |
OMCA | bağ kütüğü | KIZ |
ONAR | Daha iyi bir duruma giren, mutlu olan. Hastalıktan, dertten kurtulan. | KIZ/ERKEK |
ONARAN | 1. Düzelten, yararlı bir duruma getiren. İyileştiren, tedavi eden. 2. Başaran, bitiren. | ERKEK |
ONAT | 1. İyi, güzel, düzgün. 2. İyi yaratılışlı. 3. Doğru, dürüst nitelikli. 4. Kolay. | KIZ/ERKEK |
ONATKAN | Onat kan. Temiz, dürüst soydan gelen. | ERKEK |
ONATKUT | Kutlu insan, özünde dürüst ve iyi olan | ERKEK |
ONATSÜ | Güzel, dürüst askNitelikli asker. | ERKEK |
ONAY | Uygun bulma, onaylama. Uygun yerinde. | KIZ/ERKEK |
ONAYDIN | Ön aydın. | KIZ |
ONBULAK | On bulak. | ERKEK |
ONGAN | Özlem ve istekleri yerine gelmiş, mutlu | ERKEK |
ONGAR | Kurtuluş. | ERKEK |
ONGAY | Kolay. | ERKEK |
ONGEN | Basan, zaf | KIZ/ERKEK |
ONGU | 1. Gönül rahatlığı, mutluluk, sağlık. 2. Bayındırlık, gelişmişlik. | KIZ |
ONGUN | 1. Eksiksiz, tam. 2. Verimli, bol, Bayındır. 3. Kutlu, uğurlu, beğenilen. 4. Kurtulmuş, onmuş. 5. Gelişmiş, gürbüz. | KIZ/ERKEK |
ONGUNALP | Kutlu, uğurlu, beğenilen yiğit. | ERKEK |
ONGUNER | Gelişmiş, gürbüz genç. | ERKEK |
ONGUNSU | Bol ve gür akan su. | ERKEK |
ONGÜL | Ön ayak olmak; İlk gül | KIZ |
ONGÜNER | Ongün-er. | ERKEK |
ONGÜNEŞ | Ongün-eş. | ERKEK |
ONUK | Sevgili, aziz. | ERKEK |
ONUKER | Onuk Sevilen, sevgili insan, saygı değer. | ERKEK |
ONUKTEKİN | Sevilen, sayılan güvenilir, emin insan. | ERKEK |
ONUL | İyileş, iyi ol, sağlıklı ol. | KIZ/ERKEK |
ONULTAN | İyileştiren, düzelten, sağlığına kavuşturan. | ERKEK |
ONUR | 1. İnsanın kendisine karşı duyduğu saygı. 2. Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı değer, şeref. | ERKEK |
ONURAD | Onuruyla tanınmış ad. | ERKEK |
ONURAL | Şan, şeref kazan. | ERKEK |
ONURALP | Onuruyla tanınmış kimse. Yiğit ve onurlu. | ERKEK |
ONURAY | onurlu ve Ay gibi güzel | KIZ/ERKEK |
ONURHAN | Onurlu han, hükümdar. | ERKEK |
ONURKAN | Onurlu, soylu kandan gelen. | ERKEK |
ONURSAL | Onurla ilgili. Saygı için verilen san. | ERKEK |
ONURSAN | Onuruyla tanınmış, şerefli. | ERKEK |
ONURSAY | Onur say. | ERKEK |
ONURSEV | Onur sev. | ERKEK |
ONURSOY | Onurlu soydan gelen. | ERKEK |
ONURSU | Onur su. | ERKEK |
ONURSÜ | Onurlu asker. | ERKEK |
ORAK | 1. Ekin biçme zamanı, hasat. 2. Ekin biçme aracı. | ERKEK |
ORAL | Kuleyi, şehri ele geçir, zaptet. – Ağız yoluyla | ERKEK |
ORALMIŞ | Kale, şehir almış. | ERKEK |
ORAN | 1. Ölçü, nispet, derece. Ölçülü, hesaplı. 2. Tahmin. 3. Anlayışlı. 4. Abartma, abartı. 5. Özel işaret, nişan. | ERKEK |
ORBAY | Ordu komutanı. Ordu beyi. | ERKEK |
ORBEK | Şehir beyi. | ERKEK |
ORBEY | Bekçi muhafız. | ERKEK |
ORCAN | 1. Bey can. 2. Üstün, kıdemli kişi. | ERKEK |
ORCANER | 1. Bey can. 2. Üstün, kıdemli kişi. | ERKEK |
ORÇUN | Ardıllar, halefler. | ERKEK |
ORGUN | Gizli saklı. | ERKEK |
ORGUNALP | Orgun alp. | ERKEK |
ORGUNTAY | Orgun tay. | ERKEK |
ORGÜL | Ateş gibi kırmızı renkte gül. | KIZ |
ORHAN | Şehrin yöneticisi, hakimi. Orhan Gazi | ERKEK |
ORHON | 1. Orta Asya’da bir ırmak. 2. Orta Asya Türklerinin kullandığı en eski yazı. 3. Yüksek, yüce Hun anlamında. | ERKEK |
ORHUN | 1. Orta Asya’da bir ırmak. 2. Orta Asya Türklerinin kullandığı en eski yazı. 3. Yüksek, yüce Hun anlamında. | ERKEK |
ORKAN | Or kan. | ERKEK |
ORKİDE | Salepgillerden güzel çiçekli birtakım bitki türlerinin ortak adı | KIZ |
ORKUN | 1. Orta Asya’da bir ırmak. 2. Orta Asya Türklerinin kullandığı en eski yazı. 3. Yüksek, yüce Hun anlamında. | ERKEK |
ORKUT | Kutlu, uğurlu şehir. | ERKEK |
ORKUTAY | Or kut ay. | ERKEK |
ORSAN | Yüce adı olan. | ERKEK |
ORTAÇ | 1. Tepe, ozanların bulunduğu. 2. Mirasçı. 3. Veliaht. 4. Sıfat fiiller. | ERKEK |
ORTAN | Ateş renginde kızıl tan. | ERKEK |
ORTANCA | 1. Pek çok türü bulunan süs bitkisi. 2. Yaş bakımından üç kardeşin büyüğü ile küçüğü arasındaki kardeş. | KIZ |
ORTUN | Ortanca kardeş | ERKEK |
ORTUNÇ | Ateş renginde tunç. | ERKEK |
ORUÇ | İslam’ın beş şartından birisidir. Tan yerinin ağarmasından güneş batana kadar Allah rızası için yiyip içmekten cinsi münasebetten sakınmak. İbadet. Savm. -Oruç Reis; Önceleri Cezayir’de olup daha sonra Osmanlı donanmasına katılan ünlü denizci | ERKEK |
ORUK | l. Aile, oymak. Göçmen olarak gelip bir yere yerleşen. 2. Yol, çare, imkan. | ERKEK |
ORUN | 1. Özel, yÖnemli bir görevlinin çalıştığı yer, makam. 2. Gizli, habersiz. 3. Huy, yaratılış. | ERKEK |
ORUS | Eski uygur adlarındandır. “Talih, baht, saadet” anlamındadır. | ERKEK |
ORUZ | Düşün, düşünce. | ERKEK |
OSKAN | Akıllı. | ERKEK |
OSKAY | Neşeli, mutlu. | KIZ/ERKEK |
OSMAN | Bir tür kuş – Osmanlı’nın kurucusu | ERKEK |
OTAC | Hekim, doktor. | KIZ/ERKEK |
OTARAN | Hayvanları otlatan çoban. | ERKEK |
OTAY | Ateş renginde ay | KIZ/ERKEK |
OULBAL | tatlı oğul, oğul balı, oğul arılarının yaptığı ak bal | ERKEK |
OYA | 1. Genellikle ipek ibrişim kullanılarak iğne, mekik, tığ ya da firkete ile yapılan ince dantel. 2. İnce, güzel, nazik. | KIZ |
OYAL | Oy al. | KIZ/ERKEK |
OYALP | Oy alp. | ERKEK |
OYANALP | Oğan alp. Güçlü yiğit. | ERKEK |
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN LÜTFEN BİR NUMARA TIKLAYINIZ