İsim | Anlamı | Cinsiyet |
SEVİL | Her zaman sevilen, beğenilen biri olma temennisi. | KIZ |
SEVİLAY | Ay gibi her zaman sevil. | KIZ |
SEVİM | 1. Sevme, muhabbet. 2. Başkalarının sevmesine sebeb olan vasıf, cazibe. | KIZ |
SEVİN | Memnun ol, neşelen | KIZ |
SEVİNÇ | Bir halden hoşnut olmanın doğurduğu heyecan. | KIZ |
SEVKAN | Sevgili, asil kan. | KIZ/ERKEK |
SEVNAZ | Çok nazlı sevgili. | KIZ |
SEVNUR | Sevgi nuru, ışığı, aygınlığı. | KIZ |
SEVTAP | Tapılacak kadar sevgi duyulan. | KIZ |
SEVÜKTEKİN | Çok sevilen, tek tutulan. | ERKEK |
SEYEHAT | 1. Seyahat, gezi. 2. Gölgenin güneşle beraber dönmesi. | ERKEK |
SEYFEDDİN | Dini koruyan, dinin kılıcı. Türk dil kuralına göre “d/t” olarak kullanılır. | ERKEK |
SEYFETTİN | Dinin kılıcı, koruyucusu | ERKEK |
SEYFİ | Kılıç gibi – Askerlikle ilgili | ERKEK |
SEYFİYE | Kılıç gibi – Askerlikle ilgili | KIZ |
SEYFULLAH | Allah’ın kılıcı. Ali(r.a.)’nin ve Hz. Hâlid b. Velid’in lakabı. | ERKEK |
SEYHAN | Çukurova’da bir akarsu | KIZ |
SEYHUN | Çukurova’da bir akarsu | ERKEK |
SEYİDHAN | Hanların başı, önderi. | ERKEK |
SEYİT | Efendi, bey | ERKEK |
SEYLAB | Sel, sel suyu. Türk dil kuralına göre “b/p” olarak kullanılır. | ERKEK |
SEYLAN | Sel, akma, akış | KIZ |
SEYNUR | Allah için savaşan | KIZ |
SEYRAN | Gezinme | KIZ |
SEYYAL | Akıcı, akışkan | KIZ |
SEYYARE | Güneşin çevresinde belli bir eğri çizerek dolaşan yıldız, gezegen. | KIZ |
SEYYİD | 1. Bir topluluğun ileri gelen kişisi, lid2. Hz. Peygamber’in soyundan olan kimse. Türk dil kuralına göre “d/t” olarak kullanılır. | ERKEK |
SEYYİDE | Muhterem kadın | KIZ |
SEYYİT | 1. Bir topluluğun ileri gelen kişisi, lider. 2. Hz. Peygamber’in soyundan olan kimse. | ERKEK |
SEZA | Değer, yaraşık, uygun | ERKEK |
SEZAİ | Uygun, yaraşır | ERKEK |
SEZAL | Sezgili. | ERKEK |
SEZAN | Sezgili. | KIZ |
SEZAVAN | Münasip uygun, yaraşır. | ERKEK |
SEZAY | Sezgili. | KIZ |
SEZCAN | Sezgili. | KIZ/ERKEK |
SEZEK | Çabuk sezen, duyarlı, hassas. | KIZ/ERKEK |
SEZEN | Duyan, hisseden, anlayan, sezgili. | KIZ/ERKEK |
SEZER | Duyar, hisseder, anlar. | KIZ/ERKEK |
SEZGEN | Sezen, hisseden, duyan. | KIZ/ERKEK |
SEZGİ | 1. Sezme kabiliyeti, seziş. 2. Deneme ve akıl yürütme sonucu olmayıp doğrudan bilme, anlama ve kavrama, tahaddüs. | KIZ/ERKEK |
SEZGİN | Sezme yeteneği olan, duygulu anlayışlı. | KIZ/ERKEK |
SEZGİNAY | Sezme yeteneği olan, duygulu anlayışlı. | KIZ/ERKEK |
SEZİN | Sezme yeteneği olan, duygulu anlayışlı. | KIZ |
SEZMEN | Sezen, anlayan kimse. | ERKEK |
SIBGATULLAH | Yaratıcı gücü, kuvveti olan Allah’ın kulu. | ERKEK |
SICAK | Sıcakkanlı, cana yakın | KIZ |
SIDAL | 1. Güç, kuvvet, dayanıklılık. 2. Olgunlaşmaya, erginleşmeye başlayan. 3. Öfkeli, sinirli. | ERKEK |
SIDAM | Sade, yalın, düz, süssüz. | ERKEK |
SIDAR | Dayanıklı. | ERKEK |
SIDDIK | Çok içten ve doğru kimse | ERKEK |
SIDIK | 1. Doğruluk, gerçeklik. 2. Temiz kalplilik, halisiyet. 3. Sadakat. | ERKEK |
SIDIKA | Çok içten ve doğru kimse | KIZ |
SIDKI | İç, yürek temizliğiyle, doğrulukla ilgili. Türk dil kuralı açısından “dA” olarak kullanılır. | ERKEK |
SIDKlYE | İç yürek temizliğiyle doğrulukla ilgili, | KIZ |
SILA | Bir süre ayrı kaldığı bir yere veya yakınlarına kavuşmak; Doğup büyüdüğü ve özlediği yer; Bahşiş, hediye; Bağ | KIZ |
SINGIN | 1. Kırık, dökük. 2. Dağınık. 3. Sıkıntılı, kederli. 4. Çekingen, gözü korkmuş. | ERKEK |
SIRALP | Sır saklayan yiğit- | ERKEK |
SIRAT | Yol, tarik. | ERKEK |
SIRATULLAH | Dosdoğru yol. Allah’ın yolu. | ERKEK |
SIRMA | 1. Altın yaldızlı veya yaldızsız ince gümüş tel. 2. Rütbe gösteren sarı şerit. Sırmadan yapılmış. | KIZ |
SIRRI | 1. Sırla ilgili, sırra ait. 2. Mistik. | ERKEK |
SIRRİYE | (bkz. Sim). | KIZ |
SITKI | İç temizliğiyle, doğrulukla ilgili | ERKEK |
SIYANET | Koruma, korunma. | KIZ |
SİBEL | 1. Buğday başağı. 2. Henüz yere düşmemiş yağmur damlası. 3. Eski Türklerdeki bir tanrıça. | KIZ |
SİDELYA | Cennette açan çiçek | KIZ |
SİDRE | Arabistan kirazı. | KIZ |
SİKA | Güven, emniyet. İnanılır, güvenilir kimse. | ERKEK |
SİKAYE | Su içecek kab. İçilecek suyun toplanması için yapılan yer. | KIZ |
SİM | Gümüş gibi parlak ve beyaz | KIZ |
SİMA | Yüz, çehre | KIZ |
SİMAVİ | Yüzle, çehreyle ilgili | ERKEK |
SİMAY | Gümüşten ay, gümüş gibi parlak ay. | KIZ |
SİMBER | Göğsü gümüş gibi olan. | KIZ |
SİMEL | Gökteki en parlak yıldız | KIZ |
SİMGE | İşaret, sembol. | KIZ |
SİMİN | Gümüşten, gümüş gibi, gümüşe benzeyen parlak ışıltı. | KIZ |
SİMİRNA | İzmir’in eski adı. Aynı zamanda Amazon savaşçılarının kraliçesinin adı. | KIZ |
SİMRUY | Gümüş yüzlü, gümüş gibi parlak, ışıltılı yüzü olan. | KIZ |
SİMTEN | Teni gümüş gibi güzel, parlak olan. | KIZ |
SİMURG | Anka kuşu, masal kuşu. | ERKEK |
SİNA | İlaç yapılan bir tür bitki | ERKEK |
SİNAN | Mızrak, süngü gibi silahların sivri ucu | ERKEK |
SİNASİ | 1. Tanımaya, anlamaya özgü, tanımak, bilmekle ilgili. 2. Tanzimat döneminin ünlü şairi ve gazetecisi. | ERKEK |
SİNAVER | Suda yüzen, yüzücü. | ERKEK |
SİNCAN | Gülgillerden, Doğu Anadolu bölgesinde yetişen, kırmızı ya da kan kırmızısı renkte çiçekleri olan çok yıllık ıtırlı bir bitki. | KIZ |
SİNE | 1. Göğüs. 2. Gönül, yürek. İç derinlik. | KIZ |
SİNEM | Yüreğim, çok sevdiğim, Güzel, dünya güzeli | KIZ |
SİPAHİ | Tımar sahibi asker | ERKEK |
SİPAR | 1. Feda eden, veren. 2. Suya kanmış. 3. Taze, körpe. | KIZ |
SİPAS | Şükretme, dua etme. | ERKEK/KIZ |
SİRAC | 1. Işık meşale, kandil, çerağ. 2. Nur saçan anlamında Rasulullah için kullanılmıştır. | ERKEK |
SİRACEDDİN | Dinin kandili, dinin verdiği aydınlık, ışık, ışıklandıran, aydınlatan. Türk dil kuralına göre “d/t” olarak kullanılır. | ERKEK |
SİRACETTİN | Dinin kandili, dinin verdiği aydınlık, ışık, ışıklandıran, aydınlatan. | ERKEK |
SİREN | Mitolojide geçen, denizde kayalar üzerinde gemicilere şarkılar söyleyen, belden aşağısı balık biçiminde kadın, deniz kızı. | KIZ |
SİRET | Bir kimsenin manevi durumu, hal ve hareketleri, tabiatı ahlak ve karakteri. Hal ve gidiş. Hal tercümesi. Hz. Muhammcd’in hal tercümesi. | ERKEK |
SİRFİRAZ | Başını yukarı kaldıran yükselten, benzerlerinden üstün olan. Aslı Serfiraz’dır. | KIZ |
SİTARE | Yıldız | KIZ |
SİTAREGAN | Yıldızlar. | KIZ |
SAYFANIN DEVAMI İÇİN AŞAĞIDAKİ NUMARALARI TAKİP EDİNİZ..