İsim | Anlamı | Cinsiyet |
TANAYDIN | Aydınlık şafak. | ERKEK |
TANBAY | Tan – bay. | ERKEK |
TANBEK | Aydın bey. | ERKEK |
TANBERK | 1. Şafak çizgisi. 2. Parlayan şimşek.. | ERKEK |
TANBEY | Şafak gibi aydınlık kimse. | ERKEK |
TANBOLAT | Tan renginde çelik. | ERKEK |
TANCAN | Önü aydınlık kimse. | ERKEK |
TANDAN | Tan vaktinde doğan. | KIZ/ERKEK |
TANDOĞAN | Ağaran şafak. | ERKEK |
TANDOĞDU | Tan vakti doğan kimseye verilen isim. | ERKEK |
TANDORUK | Dorukların ilk ışıklarla aydınlanması. | ERKEK |
TANEGÜL | Biricik gül. | KIZ |
TANEL | şafak gibi güzel elli | ERKEK |
TANELGİN | sabah aydınlığında yurdundan uzak düşmüş kimse | KIZ |
TANEM | Benim bir tanem | KIZ |
TANER | (bkz. Tan). | ERKEK |
TANERCAN | Şafak gibi güzel ve can yiğit | ERKEK |
TANERK | şafak gücü; güçlü şafak | ERKEK |
TANFER | Tan vaktinin yan aydınlığı. | ERKEK |
TANGÖR | şafağın doğuşunu gör | ERKEK |
TANGÖZE | sabah aydınlığı ve kaynak | KIZ |
TANGÜÇ | şafak gücü | ERKEK |
TANGÜL | sabah aydınlığının gülü, sabah aydınlığı ve gül | KIZ |
TANGÜN | Şafakla başlayan aydınlık gün. | ERKEK |
TANGÜNER | sabah aydınlığı alacakaranlık | KIZ |
TANIL | Bilin, ün yap, isim yap | ERKEK |
TANIN | Herkesçe adın duyulsun, ünlen. | ERKEK |
TANIR | Anımsar, bilir. Bilip ayıran, seçen. | ERKEK |
TANIRCAN | Cana yakın. Çabuk tanışıp yaklaşan. | ERKEK |
TANIRER | (bkz. Tanır-can). | ERKEK |
TANJU | Türk hükümdarlarına Çinliler tarafından verilen unvan. | ERKEK |
TANKAN | Şafak gibi aydınlık, temiz soydan gelen. | ERKEK |
TANKOÇ | Tan koç. | ERKEK |
TANKUT | Kutlu, uğurlu sabah. | ERKEK |
TANÖREN | Şafakta çalışan. | ERKEK |
TANPINAR | Tan pınar. | ERKEK |
TANSAN | Tan gibi aydınlık, temiz adı olan. . | ERKEK |
TANSEL | Tan sel. | KIZ |
TANSELİ | Tan seli. | KIZ |
TANSIK | 1. İnsanın aklnının alamayacağı, şaşırtıcı, olağanüstü olayı mucize. 2. Özlem, hasret. 3. Değerli, kıymetli. 4. Tatlı, nefis. | ERKEK |
TANSOY | Şafak gibi aydınlık soyu olan. | ERKEK |
TANSU | Şafağın aydınlattığı su. | KIZ/ERKEK |
TANSUĞ | tansu | KIZ |
TANUĞUR | Uğurlu, mübarek sabah vakti. | ERKEK |
TANVER | Şafak gibi ışık saç, aydınlat. | ERKEK |
TANYEL | Şafak vakti esen rüzgar. | KIZ/ERKEK |
TANYELİ | Tan vakti esen yel. | KIZ/ERKEK |
TANYERİ | Güneş doğmak üzereyken, ufukta hafifçe aydınlanan y | KIZ/ERKEK |
TANYILDIZ | Çoban yıldızı. | KIZ/ERKEK |
TANYOL | Şafak yolu, aydınlık yol. | ERKEK |
TANYOLAÇ | Aydınlığa götüren, yol açan. | ERKEK |
TANYÜZ | sabah aydınlığı kadar güzel yüz | KIZ |
TANZER | San, altın renginde tanyeri. | KIZ/ERKEK |
TAPGAÇ | Ünlü. Aziz. | ERKEK |
TAPIK | 1. Saygı, hürmet. 2. İkram, hizmet. | ERKEK |
TARA | Sahur zamanı doğan kız çocuğuna verilen ad – Venüs gezegeni | KIZ |
TARAB | Sevinç, şenlik. | ERKEK/KIZ |
TARABENGİZ | Sevindirici, coşturucu. | KIZ |
TARAİF | Az bulunur, ince şeyler. | KIZ |
TARAN | 1. Geniş alan. 2. İn. 3. Kuş ya da balık kümeleri. | ERKEK |
TARANCI | Rençper, çiftçi. | ERKEK |
TARAVET | Güzellik, tazelik, genç. | KIZ |
TARCAN | Ayrıcalıklı dost. | ERKEK |
TARDU | Armağan, hediye | KIZ/ERKEK |
TARHAN | 1. Oğuzlarda demirci ve zanaatçı ustaları. 2. Esnaf temsilcileri. 3. Büyük toprak sahipleri, büyük tüccarlar. 4. Han ve komutan unvanı. | KIZ/ERKEK |
TARHUN | Hekimlikte kullanılan ıtırlı bir bitki. | ERKEK/KIZ |
TARIK | Sabah yıldızı | ERKEK |
TARIM | 1. Göllere, kumluklara dökülen çay kollan. 2. Verim almak için toprak üzerinde yapılan çalışmaların tümü. 3. (Uygurca’da) kadınlara verilen bir unvan. | KIZ/ERKEK |
TARIMER | Tarımla uğraşan kimse. | ERKEK |
TARİK | Sabah yıldızı, zühre, venüs, yol. Tarık b. Ziyad(Öl. Şam 720) Berberi asıllı İslam komutanı. Cebeli Tank’ı geçip İspanya’yı fethetti. İslam egemenliğini sağlayıp Endülüs İslam Devleti’nin kurulmasını sağladı. | ERKEK |
TARİM | 1. Çardak. Kubbe. 2. Gökyüzü. | KIZ |
TARKAN | 1. İslam’dan önce Türklerin kullandığı, vekil, vezir, bey gibi unvan. 2. Ayrıcalıklı, saygın kişi. | ERKEK |
TASVİR | 1. Betimleme. 2. Resim. | KIZ |
TAŞAN | Coşkulu, taşkın | KIZ/ERKEK |
TAŞBOĞA | Taş gibi sert, boğa gibi güçlü kimse. | ERKEK |
TAŞCAN | Taş gibi sağlam kimse. | ERKEK |
TAŞDEMİR | Taş ve demir gibi güçlü, sağlıklı. | ERKEK |
TAŞEL | Sağlam güçlü el. | ERKEK |
TAŞER | Sağlam güçlü kimse. | ERKEK |
TAŞGAN | Pınar, kaynak | KIZ/ERKEK |
TAŞKAN | Sağlam, güçlü soydan gelen. | ERKEK |
TAŞKIN | 1. Taşmış halde bulunan. Coşkun. Aşırı. 2. Akarsuların yatağa sığmayacak miktarda su taşıması sırasında meydana gelen su yayılması olayı. | ERKEK |
TAŞKINAY | (bkz. Taşkın) | KIZ/ERKEK |
TAŞKINER | Coşkulu, coşkun kimse. | ERKEK |
TAŞTEKİN | Emin, dayanılır, sağlam kişi. | ERKEK |
TATAR | 1. Bir Türk kavmi. 2. Posta sürücüsü. 3. Gül zambak gibi çiçeklerin açılmamış goncaları. | KIZ/ERKEK |
TATU | Barış, sulh. | KIZ/ERKEK |
TAVGAÇ | Çekicilik, cazibe. | ERKEK |
TAVİL | 1. Uzun. Çok süren. 2. Aruzda bir ölçek. | ERKEK |
TAYBARS | Pars gibi güçlü tay (çocuk). | ERKEK |
TAYBE | Medine-i Münevvere. | ERKEK/KIZ |
TAYCAN | Genç ve güçlü kimse. | ERKEK |
TAYF | 1. Görüntü. 2. Bileşik bir ışık demetinin bir pirizmadan geçtikten sonra ayrıldığı basit renklerden oluşmuş görüntü. | ERKEK/KIZ |
TAYFUN | Büyük okyanus ve Çin Denizi’nde görülen şiddetli fırtına. | ERKEK |
TAYFUR | Bir kuş ismi | ERKEK |
TAYGAR | Uçan uçucu. Gaza dönüşen. | ERKEK |
TAYGUN | Çocuk, torun. | ERKEK |
TAYGUNER | Erkek torun | ERKEK |
TAYGÜN | Çocuk, torun | ERKEK |
TAYI | Bir işi kendi isteğiyle yapan. | ERKEK |
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ NUMARALARI TAKİP EDİNİZ..