Az ile ilgili atasözleri ve anlamları. İçinde ve anlamında az kelimesi geçen atasözleri hangileridir? Az ile ilgili atasözler nelerdir?
Atasözleri Türkçe’de “sav” ve “irsal-i mesel” olarak da adlanılır. Türk Dil Kurumu’nun Tanımı: Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte söz, darbımesel. İslamiyet öncesinde sav, divan edebiyatında irsal-i mesel ya da darb-ı mesel denirdi. Atalardan günümüze kadar ulaşan, belirli bir yargı içeren, söyleyeni belli olmayan (anonim) düz konuşma içinde kullanılan sözlerdir. Atasözleri, halkın yalnızca ortak duygu ve düşüncelerini değil ortak dil zevkini de yansıtır. Öykü, roman, şiir, deneme gibi yazı türleri pek çok cümlenin bir araya gelmesi ve anlam yönünden bütünleşmesiyle oluşur. Buna karşın atasözleri genellikle bir, en fazla iki cümleden oluşur. Bütün duygu ve düşünceler bu tek cümleye sığdırılır. Bu cümleler kişiden kişiye değişmez. Halkın ortak malıdır ve halk tarafından aynı biçimde söylenir.
AZ İLE İLGİLİ ATASÖZLERİ VE ANLAMLAR
Yüz verme arsız olur, az verme hırsız olur
Yönetimi altında bulunan kimselere sık sık müdahale edenler bekledikleri verimi alamadıkları gibi onları da arsız ederler; yiyecek ve para bakımından da sıkıntıya düşürenler onları hırsızlığa itmiş olurlar.
Yırtıcı kuşun ömrü az olur
Başkalarına saldırmayı alışkanlık edinen kimsenin düşmanı çok olur, bu düşmanlar onun canına kıyarlar.
Kısa günün kârı az olur
Kısa süre çalışılarak yapılan işten elde edilecek kazanç az olur.
Her çok azdan olur
Çoğu elde etmek için azları biriktirmek gerekir.
Dost bin ise azdır, düşman bir ise çoktur
Dostlarını olabildiğince çoğalt, düşmanlarını olabildiğince azalt.
Çoğu zarar, azı karar
Hiçbir zaman aşırıya kaçılmamalıdır.
Çoğu gitti, azı kaldı
Yapılmakta olan işin en önemli, en güç bölümü bitti, az ve önemsiz bölümü kaldı.
Boşboğazı ateşe atmışlar, odunum yaş (az) demiş
Çenesi düşükler umulmadık anlarda densizce konuşabilirler.
Bin dost az, bir düşman çok
Dostun ne denli çok olursa olsun onlardan zarar gelmez ama bir tek düşmanın olsa hep zarar görme tehlikesi içerisinde yaşarsın.
Azıksız yola çıkanın gözü el torbasında kalır
İleride gereksinim duyacağı şeyleri zamanında hazırlamayan kişi, hazırlık yapan diğer insanlardan yardım bekler.
Azıcık aşım, ağrısız (kaygısız) başım
Derdim olmasın da başka bir şey istemem.
Azı bilmeyen çoğu hiç bilmez
Küçük de olsa bir iyiliğin değerini bilmeyen, daha büyük iyiliklere layık değildir.
Aza sormuşlar: “nereye?”, “çoğun yanına” demiş
Küçük kazançların bile hep varlıklı kimselere düştüğü inancını belirten bir söz.
Aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
Büyük şeyleri elde edebilmek için önce küçük şeylerle yetinmek gerekir.
Az yiyen az uyur, çok yiyen güç uyur
Kişi iyi uyuyabilmek için pek az da yememeli, pek çok da.
Az veren candan, çok veren maldan
Varlıklı olmayan kimsenin yardım veya armağan olarak az şey vermesi büyük fedakârlıktır, varlıklı kimsenin vereceği armağan ve yardımlar fedakârlık sayılmaz.
Az tamah çok ziyan getirir
Hırslı ve pinti insan her zaman zararlı çıkar.
Az söyle çok dinle
Kişinin gereksiz konuşmaktansa az konuşması ve konuşulanları dinlemesi daha iyidir.
Az olsun, uz (öz) olsun
Yaptığınız iş, edindiğiniz şey az olabilir ancak temiz ve iyi olmalıdır.
Az kaz, uz kaz, boyunca kaz
Sana yapılmasını istemediğin bir kötülüğün daha ağırını başkasına yapma.
Az eli aşta gör, çok eli işte gör
Yemek az kişiyle onun dışında kalan işler ise çok kişiyle daha çabuk yapılır.
Az el aş kotarır, çok el iş kotarır
Yemek az kişiyle onun dışında kalan işler ise çok kişiyle daha çabuk yapılır.
Az ateş çok odunu yakar
Az sayıda kötü insan, çok sayıda iyi insanın başını belaya sokabilir.
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az
Anlayışlı kimseleri en küçük bir söz bile etkiler oysa anlayışsız kimselere ne söylense yararsızdır.
Alıcı kuşun ömrü az olur
Başkalarına saldırmayı alışkanlık edinen kimsenin düşmanı çok olur, bu düşmanlar onun canına kıyarlar.
