Gün ile ilgili Başlayan Atasözleri ve Anlamları

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Gün doğmadan neler doğar.
İnsan, içinde bulunduğu durum ne kadar kötü olursa olsun hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmamalıdır. Yaşadığı mutluluğun devamından da güvende olmamalıdır. Yarın karşısına neler çıkacağını kimse bilemez. Kötü bir durum birgün sonra düzelebilir; iyi bir durum kötüleşebilir. Kim bilir, daha neler olur.

Gün ola harman ola.
İstediğimiz veya beklediğimiz şeyler için sabretmesini öğrenmeli, onu beklemeliyiz. Bir günün ardından yarın için hesaplar yapmamalı, istediklerimizi veya iyi yada kötü beklentilerimizi bekleyerek görmeliyiz. Gelişme kaydedilmeden hayaller kurmamalı, doğru yoldan sapmamalıyız.

Geniş gününde dar gezen, dar gününde geniş gezer.
Dünya halinde sıkıntı ve keder çeken insanlar sabırlı davrandıkları taktirde bu sabırlarının mükafatlarını alırlar. Etrafa saldırıp daha çok kendilerine zarar vermediklerinde, daha akıllı ve mantıklı düşündüklerinde bu durumlarını elbette düzeltebilirler. Önemli olan bu sabrı gösterebilmekten geçer.

Hangi gün vardır akşam olmadık.
Gün gibi parlak nice hayatlar vardır ki, onlarda sönüp gitmişlerdir. Bu dünyada şöhret bulan bir gün gelir onu yitirir, iyiliklerde sürgit devam etmez. Gün akşamlıdır, sevinçler ve mutluluklarda öyle.

İyi dost kara günde belli olur.
İnsan mutlu, varlıklı iken çevresinde bir dostluk halkası görür. Çiçek açan ağaca arıların üşüşmesi gibi birşeydir bu. İnsan işini, dünyalığını ve gücünü yitirince, çevresindeki kalabalıkta hemen dağılıverir. Çünkü ortada bölüşecek birşey kalmamıştır. Böyle durumlarda insanı sadece gerçek dostları terketmez. Bunlar kimler olduğu da, zor zamanda belli olur.

Leyleğin ömrü (günü) laklakla geçer.
İşi, gücü olmayan kimse vaktinin kıymetini bilemez. Zamanının kıymetini ancak sorumluluk duygusu gelişmiş, yapacak olan kimseler bilir. Böylelerinin harcayacak bir saniyeleri bile yoktur. Aylak kişi ise zamanını gevezelikle, çene çalmakla geçirir.

Misafirlik üç gündür.
Dinimize ve onunla şekillenen geleneğimize göre misafirlik hakkı üç gündür. Misafir bir yerde üç gün kalırsa ne ev sahibi bunu fazla bulur, nede misafir uzun kaldım diye üzülür. Üç günden sonrası her ikisi içinde çekilmez olur. Misafir, samimi bir arkadaş ise, üç günden sonra konuk gibi davranmaktan vazgeçmeli, ailenin bir ferdi gibi hareket etmeli ve ev sahibine yardımcı olmalıdır.

Papaz hergün pilav yemez.
Birkaç kez yaptığını gördüğünüz işi bir kimseye her zaman yaptırmak isterseniz onu usandırırsınız. Hiçbir konuda insana “yeter artık!” dedirtilmemelidir.

Rençber kırk yılda, tüccar kırk günde.
Çiftçilik zor bir uğraştır. Rençberler yılın her mevsiminde çalışsalar da karınlarını ancak doyururlar. Tarımla geçinen ülkelerin geri kalmasının sebebi, toprak ürünlerinin fazla gelir getirmemesindendir. Peygamberimiz, “rızkın onda dokuzu ticarettedir” buyurmuştur. Rençberin ancak kırk yılda kazanabileceği parayı, tüccar kırk gün gibi kısa bir sürede kazanır.

Sarımsağı gelin etmişler, kırk gün kokusu çıkmamış.
Uzaktan gelenin yalan söylemesi kolay olur. Çünkü onu daha önce bir gören ve tanıyan yoktur. Bundan dolayı bir topluluğa yeni girmiş olan kötü kimsenin foyası ilk günlerde ortaya çıkmaz. Fakat çok zaman geçmeden ne mal olduğu anlaşılır. Hiç kimse sırrını ve öz karakterini uzun süre gizleyemez.

Sayılı günler (gün) tez (çabuk) geçer.
Zaman, göreceli, insandan insana değişen bir kavramdır. İnsan mutlu ise zaman çabuk geçer. Zorluk ve sıkıntı içinde ise birgün bir yıl oluverir. Birde, bir işin gerçekleştirilmesi yada yapılması için bize tanınan belli bir süre çabucak geçiverir. Zamanın her anına aynı derece önem verilmelidir.

Sonradan görme kuldan, buluttan çıkma günden korkulur.
Dünya halinde bazı kendini bilmez kişiler etrafındaki maddi, manevi çıkar güdecekleri durumu daha önce hiç görmemiş yada yaşamamış gibi düşünerek hareket ederler. Bu durum çevresindeki insanları rahatsız eder. Görmemiş davranan insanlara karşı tedbirli olmalı, bizleri sürükleyeceği kötü durumları unutmamalıyız.

Yağmurlu gün tavuk su içmez.
İnsanlar ellerinde mevcut bulunan dünya mallarını veya manevi varlıklarını farklı yerlerde tekrardan aramazlar. Hükmettikleri yada sahip oldukları bu değerleri ellerinde olmadıkça ararlar.

Yar, yıkıldığı gün tozar.
Bir felaket, ancak meydana geldiği anda büyük bir tepki ve şaşkınlık yaratır. Bir süre sonra unutulur gider. Bazı kişilere göre ise bu atasözü, umduğundan fazla üzülen, gururu kırılan kadının hiç beklemeden gideceği anlamına da gelmektedir.

Yarınki kazdan, bugünkü tavuk yeğdir.
Veresiye pahalı satmaktansa, peşine ucuz satmak herzaman iyidir. Yarının ne getireceği yada borçlunun sözüne ne kadar sadık olduğu önceden bilinemez.

Ak akçe kara gün içindir.
Türlü sıkıntılarla kazandığımız para, dar zamanlarda imdadımıza yetişir ve yüzümüzü güldürür. Parayı kazanmak kadar, onu gerektiğinde harcamakta bir hünerdir. Böyle durumlarda parayı harcamaktan çekinmemeliyiz. Gerektiği yerde ve zamanında kazanılmış parayı harcamamak çok çirkin bir davranıştır.

Ak gün ağartır, kara gün karartır.
Mutlu bir yaşama tarzı, insanları daha dinç ve hayatta iyimser kılar. Üzüntülü yaşayış ise yıpratır, düşüncelere sokar ve karamsar olmasına neden olur. Ne olursa olsun mutlu olmaya çalışmalı, yaşadığımız her olayın kötü yanlarını değil iyi yanlarını görerek düşünmeliyiz. Bu şekilde çok daha sağlıklı kalabilir, çok daha iyi şeyler yapabilmek için mutlu olabiliriz.

Al gününde al; ver gününde ver.
Alınacak eşya veya mallar, en iyi ve en ucuz olduğu zaman alınmalıdır. Verilecek mal ve borç da zamanında verilmelidir. Aksi halde geç kalınırsa kötü sonuçlarla karşılaşılabilir.

Arefe günü yalan söyleyenin, bayram günü yüzü kara çıkar.
Yalancılık bir meslek değildir ve acizlerin kolayca başvurduğu bir yoldur. Bu insanların kısa zaman içinde mutlu olacakları zaman söyledikleri bir yalan, mutlu günlerinde onlara hezimet olarak döner ve tüm foyaları ortaya çıkarak ellerindekilerden olurlar.

At yedi günde, it yediği günde unutur.
Bu atasözümüzdeki it, aslında köpek anlamında değil, kötü bir anlamda kullanılmıştır. Nice insanlar verileni asla unutmazlar, bunu her zaman dile getirir, her zaman hatırlar ve karşısındakinin birgün ihtiyacı olduğunda karşılığını çekinmeden verirler. Kimi insanlar vardır, beslersiniz, bakarsınız, ayırmazsınız ama sırtınızı döndüğünüz anda sizi vurur.

Aydan gelen halı üstüne, günde gelen kül üstüne.
İnsanlar hayatları boyunca çalışır, birşeyler kazanabilmek için emek harcarlar. Bu emek tıpkı aya gidip gelmek kadar zor ve gayret isteyen birşeydir. Çalışılarak, gayret edilerek kazanılan herşey bizim olur. Evimiz, eşyamız, yemeğimiz, çocuklarımız bu şekilde hayatımıza girer ve kalıcı olur. Kısa ve kolay yoldan kazanılan bu değerler ise çöpe gider, hepsi kül olur. Elimizde avucumuzda bulunanlarıda bizden alarak yok olur. Kısa ve kolay yolları değil, daha çok emek sarfedebileceğimiz yolları deneyerek hayatımızı kazanmalıyız. Böylelikle hem tecrübeli, erdemli bir insan oluruz, hemde kazançlarımızın kalıcı, kesintisiz olmasını sağlarız.

Bir adama kırk gün deli dersen deli olur.
Sürekli telkinle bir kişinin bilinç altına bir takım inançlar, duygular yerleştirilebilir.

Bir günlük beylik, beyliktir.
Kısa bir süre içinde olsa, insanın eline geçen fırsat önemlidir. Bir imkanı, bunun devamı yok diye geri çevirmek doğru değildir. Her nitemin insana sağladığı kendisine has imkanları vardır.

Birgün su içeceğin çeşmeye çamur sıçratma.
Kimi insanlar yaratılış itibariyle onlara sunulan nimetleri kullandıktan sonra, sanki kullanmamışçasına kötülerler ve üstüne üstelik kimsede kullanmasın diye ellerinden geleni yaparlar. Bunu habersiz yada farkında olmadan yapmasının dışında bilinçli olarak yapan erdemsiz insanlar bilmezler ki kendi kendilerine, kaynaklarını tüketiyorlar! Bunun farkına varırlar ancak gelecek süreçte aynı şansı yakalamaları daha sıkıntılı bir hal alır.

Borç iyi güne kalmaz.
Borç, insanın belini büker, ona sürekli sıkıntı çektirir. Borcu ilk fırsatta ödemek gerekir. Erteleyip durmak yanlıştır. Çünkü gelecek günlerde eliniz daha dar olabilir; borçta gittikçe büyür. Üstelik insan, sürekli bir borç üzüntüsü çeker.

Bugün bana ise yarın sana.
Bugün bir kimsenin başına gelen kötü bir durum, yarın başkasınında başına gelebilir. Bundan gerekli ders alınmalıdır. / Nimetlerde böyledir: Onlarda zaman içinde sahip değiştirir. Bugün zengin olan yarın yoksul, bugün yoksul olan yarın zengin olur.

Bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir.
Bugün ayağımıza gelmiş olan kazançla yarın gelmesi ihtiyami bulunan daha büyük bir kazanç arasında bir seçme yapmak gerekirse, bugünkünü tercih etmek doğrudur. Çünkü bu gerçekleşmiştir. Öteki ise türlü engellerle gerçekleşmeyebilir.

Bugünün işini yarına bırakma.
Yaşadığımız her günün kendine özgü problemleri, sıkıntıları vardır. İş ise herşeye rağmen yapmanız gereken bir yükümlülüktür. Bugün yapılması gereken bir işi ertesi güne bırakmanın türlü sakıncaları vardır: Yarın daha önemli bir iş çıkabilir ve bugünkü işten önce onun yapılması gerekir. Bundan dolayı bugünkü iş yine kalır. Yada yarın çıkacak başka işte bugünküne ekleneceğinden hepsini yapmaya vakit yetmez.

Deliye hergün bayram.
Hiçbir şeyle ilgilenmeyen, hiçbir şeyi kendine dert edinmeyen, istediği yerde dolaşıp dilediği işi yapan delinin bütün günleri bayram coşkusu ve özgürlüğü içinde geçer. Delinin bu başıboş yaşayışına özenen ve onlar gibi olmak isteyenler içinde söylenecek şey budur.

Dost kara günde belli olur.
Sevinçli, mutlu günlerinde bir kişiyle dostluk ilişkisi kuranlar çok olur. Çünkü mutluluğa katılmak hoş birşeydir. Sevincin ödenecek bir bedeli yoktur. Kara gününde bir kişi ile dost kalmak ise, üzüntüyü paylaşmayı, onu gidermek için bir takım özverilerde bulunmayı gerektirir. İşte buna katlanan, gerçekten dost olduğunu gösterir.

Fukaranın (fakirin) şaşkını, beyaz giyer kış günü.
İnsanlar dünyaya geldiklerinde maddi veya manevi birçok eksiklik yaşayan herhangi bir aileye mensup olarak kaderini yaşar. Bu kaderde eğer maddi sıkıntı mevcutsa para kazanınca veya bulunca ne yapacağını şaşırır, manevi eksiklik varsa sosyal, zihinsel rahatlık bulunca kime zarar vereceğini bilemez, şaşkın şaşkın zarar verecek kişi arar. Bu durumda aslında kişiler kendilerini rezil eder, çok durumda saygılarını, sevgilerini, çevresindeki insanları kaybederler. Tıpkı herhangi bir yerden para bulmuş, hiç görmemiş bir fukara gibi kışın ortasında beyaz giyerek dikkat çekerler, ama giyilmeyeceğini bilemezler.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt - Aviator oyna - izle porno