Fotoğraf Makinesinin Filmi Nasıl Yapılır

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Basit bir ayna veya merceğin işleyişinin anlaşılması yönünden çok önemli olan görüntü kavramı, optik sistemlerin analizlerinde de o derece önemlidir. Kullanımı en yaygın olan optik aletlerden biri cismin görüntüsünü bir film veya elektronik olarak bir çip üzerine kaydeden fotoğraf makinesidir. Film yapımının ilk aşaması jelatin, gümüş nitrat ve potasyum bromürü ılık bir şurup kıvamında karıştırmaktır. Bu fotoğraf makinelerinde ise iki adet lens bulunur. Bunlardan birisi görüntüyü filme aktarırken, diğeri görüntüyü görmeniz için vizöre, yani ekrana yansıtır.

Dijital fotoğraf makinesi fotoğrafları elektronik olarak çeken ve saklayan elektronik bir cihazdır. Geleneksel fotoğraf makinelerinde olduğu gibi fotoğraf filmleri kullanılmaz. Bunun yerine ışık film görevi gören ve adına sensör denen yeşil, kırmızı ve mavi renge duyarlı hücrelerden oluşan sandviç tipinde sıkıştırılmış bir katmandan geçer ve bu katmandan alınan değerlerle fotoğraf dijital olarak saklanabilir. Günümüzün dijital fotoğraf makineleri tipik olarak çok fonksiyonludur ve fotoğraf çekiminin yanı sıra ses ve/veya görüntü kaydetme özelliklerine de sahiptir.

Bu işlem tamamen karanlık bir ortamda yapılmalıdır, çünkü gümüş kristalleri ışığa duyarlıdır. Nitrat ve potasyum, potasyum nitrat oluşturur ve bu karışım akar. Gümüş bromür kristalleri kristalde kalır. Buna emülsiyon denir. Filmin kendisi önce pamuk liflerinin veya ağaç filizlerinin asetik asitle işlem görmesiyle yapılır.

Bu, selüloz asetat adı verilen beyaz bir madde oluşturur. Daha sonra çözünür ve karışım preporat adı verilen şeffaf, kalın bir akışkan meydana getirir. Preporat, krom kaplı tekerleklere uygulanır. Tekerlekler döndükçe ısı solventlerini harekete geçirir ve preporat ince, esnek ve saydam bir yaprak hâline gelir. Daha sonra film tabanı emülsiyonla kaplanır.

1888 yılında George Eastman, Kodak makinelerinde 10 poz çekebilen bromür kaplı Jelatin rulolar bulunan Kodak fotoğraf makinelerini piyasaya sürerek çok büyük aletler taşıması gereken fotoğrafçıya kolay hareket imkânı sağladı. Fotoğraf çekildikten sonra makine fabrikaya gönderiliyor ve jelatin film kâğıttan ayrıldıktan sonra bir cam üzerine yerleştiriliyor ve sonra yeniden makineye film doldurularak sahibine iade ediliyordu.

1870’te Hermann Vogel emülsiyonları muhtelif banyolara batırılarak duyarlılıklarını arttırma yolunu buldu. 1880 yılında kırmızıya karşı duyarlılığı çok sınırlı olan ortokomatik filmin yanında, pankromatik filmler ortaya çıktı. Fotoğraf 19. ve 20. asırda değişik astigmat merceklerin, selüloz asıllı filmlerin kullanılması, fotoğraf makinesi ve film sanayinde gelişmelerle günümüzdeki durumuna geldi.

Kuruyan film istenilen genişlikte kesilerek makaralara sarılır. Böylece fotoğraf makinenize yerleştirilmeye hazır hâle gelir. Bir fotoğraf çektiğinizde ışık filme çarpar ve görüntü oluşur.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt - Aviator oyna