Aydınoğulları Beyliği Kuruluş Ve Yıkılış Tarihleri

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılmasından sonra, on dördüncü asrın başlarında Batı Anadolu bölgesinde, Tire, Selçuk ve Birgi civarında kurulan bir beylik. Bu beyliği Germiyanoğulları ordusunda subaşı olan Aydınoğlu Gazi Mehmed Bey kurmuş ve babasının adına izafeten Aydınoğulları ismi verilmiştir.

Germiyanoğlu Birinci Ya’kûb Bey, Büyük Menderes havzasının fethi için Aydınoğlu Mehmed Bey’i göndermişti. Mehmed Bey, bu bölgeyi nüfuzu altında tutan Menteşe beyi Sasa’yı yenerek ele geçirdi. Şaşa, muharebede aldığı yaralardan dolayı öldü. Bölgede kendi beyliğini kuran Mehmed Bey, İzmir’i de beyliğine katınca, ülkesinin idaresini beş oğlu arasında paylaştırdı. Kendisi de devlet merkezi yaptığı Birgi şehrinde oturarak, hükümdar sıfatıyla memleketi idare etti.

Aydınoğullarının en önemli limanı, bugünkü Selçuk (Ayasuluğ) şehriydi. Burada kurdukları tersane ve donanma sayesinde deniz seferlerine başladılar. Mehmed Bey’in oğlu Umur Bey’in İzmir’i alması üzerine, burada büyük bir donanma hazırlandı. Umur Bey, donanma ile Sakız, Bozcaada, Ağrıboz, Gümülcine havalisi ve Mora sahillerine başarılı akınlar yaptı.

Bol ganimetlerle döndüğü gibi, oraları haraç ve cizyeye bağladı. Aydınoğlu Mehmed Bey, 1334 senesinde, Birgi civarında çıktığı bir avda suya düşerek hastalandı ve bir müddet sonra vefat etti. Yerine kardeşlerinin ısrarıyla Gazi Umur Bey geçti.

Mehmed Bey, fikir ve san’at adamlarına çok değer verir, kendisi de ilimle uğraşırdı. Şahsı adına kitaplar yazdırıp, bir çok tercümeler yaptırdı. Meşhûr Kadı İbn-i Melek ve müderris Muhyiddîn bu devirde ülkesinin seçkin âlimlerindendir.

Babasının yerine geçen Umur Bey, 14 senelik beyliği sırasında devlet merkezi Birgi’de ancak üç gün oturabildi. Bütün saltanatı muharebelerde geçti. Bu sebeple Umur Bey devri, Aydınoğulları’nın en parlak devri oldu. Saltanatının ilk günlerinde Latinler İzmir’i almak için taarruz ettilerse de, geri çekilmek zorunda kaldılar. Bundan sonra Umur Bey, Saruhanoğlu Süleyman Bey ile berâber Yunanistan ve Mora üzerine seferler düzenledi. Bu seferlerden sayısız esir ve pek çok ganimetlerle döndü.

Bizans’ın elinde olan Alaşehir (Philadelfia) yarım asra yakın zaman Türk akınlarına karşı koymuştu. Kaledekiler, kaleyi kuşatanlara cizye ve haraç vererek bir müddet muhasaranın kaldırılmasını sağlıyorlardı. Bu şehri almayı çok arzu eden Umur Bey, 1335 senesinde, yaralı olmasına rağmen fethe muvaffak oldu. Bizans imparatoru ile dostça geçinen Umur Bey, adalardaki isyanların bastırılmasında imparatora yardım etti.

Bizanslılarla yapılan görüşmeler sonunda Alaşehir halkının vergilerini affetti. Bizans imparatoru, 1336 senesinde Umur Bey’le bir dostluk andlaşması yaparak, Sakız adasını Aydınoğullarına bıraktı. Bizans’la olan andlaşmasına sâdık kalan Umur Bey, gerektiğinde onlara yardım da etti.

Gazi Umur Bey, 1338 senesinde Yunanistan’a yaptığı seferde, Korinthos Berzâhı’ndan gemilerini karadan kalaslar üstünde öbür tarafa geçirerek, İnebahtı körfezinde Latinlerle çarpıştı. Bizans’la olan dostluğundan faydalanarak, onların seferlerine katıldı.

Bu vesîle ile 1340 senesinde üç yüz gemiyle boğazdan Karadeniz’e geçerek Kili’ye ve oradan Eflak bölgesine çıktı. Bizans imparatoru üçüncü Andronikos’un ölümünden sonra, Umur Bey’in dostu ve kara orduları kumandanı Kantakuzen, imparatorun on yaşındaki oğlu Loannes’e vâsî oldu. Bir süre sonra Kantakuzen, imparatorluğunu îlân ederek, düşmanlarına karşı Umur Bey’den yardım istedi. Umur Bey ve Kantakuzen, bu mücâdelelerde başarı sağlayamadılar.

Aydınoğulları, Ege denizine hâkim oldular. Girit’e, hattâ Kıbrıs’a seferler düzenlediler. Bu yüzden Umur Bey’in ünü her tarafa yayıldı, özellikle Lâtinlerin yakın doğudaki kalıntılarını tamamen ortadan kaldırdı. Bunun üzerine papa, Aydınoğulları üzerine haçlı seferi düzenlenmesini teşvik etti. Bu defa 1344-45 senelerinde Kıbrıs, Cenova, Venedik ve Rodos gemilerinden müteşekkil müttefik bir donanmayla haçlılar ani bir baskınla Sahil izmir’i aldılar.

Yukarı İzmir’i elinde tutan Umur Bey’in şiddetli ve devamlı taarruzlarıyla kesin bir netîce alamadılar. Bu durum karşısında andlaşma yapmağa karar verdilerse de, bâzı müttefiklerin buna yanaşmaması üzerine, papa da karşı çıktı. Andlaşmayla bir sonuca varamıyacağını bilen Umur Bey, 1348 senesinde Sahil İzmir’i almak için bütün gücüyle silâha sarılıp, var kuvvetiyle yüklenerek kuşattı ise de, ön saflarda kahramanca döğüşürken şetıîd düştü. Beylerinin ölümü üzerine manevî güçleri sarsılan Aydınoğulları, İzmir üzerine yaptıkları kurtarma teşebbüsünden bir sonuç alamadılar.

Umur Bey’in yerine büyük kardeşi Hızır Bey geçti. Hızır Bey, Umur Bey’in yerini dolduracak kabiliyette değildi. Bu sebeble haçlılara karşı fazla mukavemet edilmedi. 1348 senesi Ağustos ayının on sekizinde ağır şartlarla kapitülasyona benzer özellikte bir and taşma imzalandı.

Bu andlaşma yirmi madde olup; beyliğin elinde bulunan iskelelerin hepsinden alınmakta olan gümrük vergisinin yarısının Latinlere verilmesi, hıristiyan gemilerinin serbestçe Aydınoğulları limanlarına girebilmesi ve bütün deniz kuvvetlerinin silâhlarını bırakması gibi maddeleri ihtiva etmekteydi. Bu andlaşma Aydınoğullarının gitgide zayıflamasına sebeb oldu.

Devlet merkezini Selçuk’a nakleden Hızır Bey, muhtemelen 1360 (H. 762) senesinde vefat etti. Onun yerine Mehmed Bey’kı oğlu Îsâ Bey geçti, Îsâ Bey, Osmanlılarla dost geçindi. Bunun yanısıra 1371 senesinde Venediklilerle mevcûd olan eski andlaşmayı yeniledi. 1389 senesinde yapılan Kosova muharebesinde Osmanlı ordusunda bulunan yardımcı kuvvetler arasında bu beyliğin askerleri de vardı.

Muharebede Birinci Murâd Hân’ın şehâdete ermesi ile Yıldırım Bâyezîd Hân sultan oldu. Karamanoğullarının kışkırtması ile Anadolu beyliklerinde bir ayaklanma hareketi başladı. Bu harekete Aydınoğulları da katıldı. Yeni pâdişâh Yıldırım Bâyezîd, Rumeli’yi sağlama aldıktan sonra, ilk iş olarak Anadolu’da birliği te’min etmeye çalıştı.

Bu sebeple ilk iş olarak Aydınoğullarının üzerine yürüyerek Alaşehir’i aldı. Mukavemet görmeksizin Aydıneli’ni ele geçirdi, Îsâ Bey, teslim oldu. Yıldırım Bâyezîd de, Îsâ Bey’in karşı koymadan ülkesini teslim etmesine mükâfat olarak kendisini İzmir ve civarının müstakil emîri olarak tanıdı, Îsâ Bey’in kızı Hafsa Hâtûn ile evlenerek, aradaki bağı kuvvetlendirdi. Yıldırım Bâyezîd, daha sonra emirlikten aldığı Îsâ Bey’i İznik’te ikâmete mecbur etti. Böylece Aydınoğulları Beyliği, tamamen Osmanlılara bağlandı.

Aydınoğullarının büsbütün bertaraf edildiği zannedilirken, Osmanlı ordusundaki Aydınoğulları askerleri, 1402 Ankara Savaşı’nda Tîmûr Hân’ın safındaki beylerinin yanına geçtiler. Diğer beyliklerin askerlerini de kışkırtarak Osmanlı ordusunun bozguna uğramasına sebeb oldular. Anadolu beylikleri, Ankara muharebesi netîcesinde tekrar canlandı ve Anadolu’nun siyâsî birliği bozuldu.

Bu arada Aydınoğulları da eski topraklarına kavuştular ise de Îsâ Bey ölmüştü. Bu itibârla Aydınoğullan’nın başına Tîmûr Hân’ın emriyle Îsâ Bey’in oğlu Mûsâ Bey geçti. Mûsâ Bey, bir sene umduğu yardımı göremeyince de 1426 yılında teslim oldu ve îdâm edildi. Bölge böylece tamamen Osmanlı hâkimiyetine girdi.

Aydınoğullarının hâkim oldukları bölgede, yaptırdıkları cami, medrese, hân ve hamam gibi bir çok mîmârî eserleri vardır. Bunlardan en önemlisi Selçuk’ta bulunan ve Îsâ Bey tarafından yaptırılan Îsâ Bey Câmii’dir. Aydınoğulları beyleri kültür faaliyetlerini de teşvik etmişlerdir.

Aydınoğullan’na ait Selçuk’ta bastırılmış gümüş ve bakır sikkelerden bâzıları günümüze kadar ulaşmıştır. sonra 1403 yılında vefat etti ve yerine İkinci Umur Bey geçti. Fakat Aydınoğlu İbrahim Bahâdır Bey’in oğlu Cüneyd Bey, karşı çıkarak hak iddiasında bulundu ve İzmir’e gelerek Selçuk’u aldı. Bu vaziyet karşısında İkinci Umur Bey, kızını Cüneyd Bey’le evlendirerek onunla anlaştı. İkinci Umur Bey’in 1405 senesinde ölümüyle de Cüneyd Bey, Aydınoğulları topraklarına (Aydıneli’ne) 1425 senesine kadar bâzı fasılalarla tek başına hâkim oldu.

Cüneyd Bey, yerini sağlamlaştırmak için Osmanoğulları arasındaki taht kavgalarına karışıp, her defasında şehzadelerden birini tutarak, zaman zaman kendisine müttefik bulmak ve mevcûd ittifaklara katılmak yolunu tuttu. Bir çok kere başarısızlığına rağmen, Osmanlı sultanlarına kendini bağışlatmayı bildi. Her seferinde yeni vazifeler almaya muvaffak oldu. Nihayet rahat durmadığından Sultan İkinci Murâd Hân, üzerine Anadolu beylerbeyi Hamza Bey’i gönderdi. Cüneyd Bey, Osmanlı ordusu karşısında çaresiz kalarak, Sisam adasının karşısındaki İpsili kalesine sığındı. Karamanlılardan


1) Rehber Ansiklopedesi; cild-2, sh. 137

2) Müslüman Türk Devletleri Târihi (Prof, Dr. Erdoğan Mercü); sh. 286

3) Anadolu Beylikleri (İ. Hakkı Uzunçarşılı); sh. 104

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt - Aviator oyna - izle porno