Mağarada Kalan Üç Arkadaş

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Üç arkadaş gurbete gidip çalışmak istemişler. Bu niyetle yola çıkmışlar. Yolda müthiş bir yağmur bastırmış. Hemen yol kenarındaki mağaraya sığınmışlar.

Şimşekler çakmış, yıldırımlar düşmüş. Düşen yıldıranlardan biri karşı kayalıktan koskoca bir taş koparmış. Taş, yuvarlanarak gelmiş ve mağaranın ağzını sıkı sıkıya tıkamış.

Üç arkadaş uğraşmışlar, didinmişler, ama taşı yerinden oynatamamışlar. İçlerinden biri:

– Arkadaşlar, demiş. Bizi buradan ancak Allah kurtarır. Halimizden hiç kimsenin haberi yok. Öyle ise Allah rızası için yaptığımız iyilikler hürmetine kurtulmamızı dileyelim.

Ve hemen ellerini açıp yalvarmaya başlamış:

– Allahım, bir akşam yaşlı annemle babamın yemeklerini götürdüğüm sırada, uykuya daldıklarını gördüm. Onlan uyandırmamak için sabaha kadar yanlarında bekledim. Saatler sonra uyandılar. Ben de yemeklerini yedirdim.

Benim, anneme babama böylesine saygılı oluşum, senin için bir değer taşıyorsa, bizi kurtar.

Bu sırada taş yerinden kımıldamış. Bir delik açılmış. Ama sığabilecekleri kadar geniş değilmiş.

Bu defa diğeri ellerini açmış ve Allah’a yalvarmış:

– Allah’ım, yanımda bir işçi çalıştırıyordum. Bir akşam parasını almadan gitti. Seneler sonra geldi, ücretini istedi. Ben de ona bir sürü koyun, bir sürü de sığır gösterdim. İşte bunlar şenindir al, dedim.

– Bunlar benim değil, deyince “senin” dedim. “Parandan bir inek aldım. Sütünü, yağını satıp yeni inekler aldım. Yıllar sonra böyle bir sürü oldu. Al git.” Sevinerek aldı gitti.

Eğer bu doğruluğum senin için bir değer taşıyorsa bizi buradan kurtar.

Taş yine yerinden oynamış, fakat açılan deliğe sığmamışlar.

Bu defa üçüncüsü yalvarmaya başlamış:

– Allah’ım, vaktiyle ben zengindim, açlıktan nefesi kokan bir kadın gelip benden buğday istedi. Açlıktan ölmek üzere olan ana babasma ekmek yapıp yedirecekmiş. Onu fakirlikten kurtaracak kadar buğday verdim. Bu hayrım senin yanında kabul oldu ise, şu taşı uzaklaştır ve bizi kurtar.

Tam o sırada bir gürültü duymuşlar. Bir de bakmışlar ki, mağaranın kapısını tıkayan koca taş güldür güldür yuvarlanıp gidiyor.

– Çok şükürler, demişler. Allah bizi kurtardı. Ve hayatlan boyunca iyilik yapmakta devam edeceklerine dair sözleşmişler.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir