Taksitli Satışlarda Vade Farkı Helal mı Yoksa Faiz mi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Taksitli satışlardaki (vade farkı denen) ilave kâr, helal mıdır? Faiz sayılmaz mı?

Alış-veriş, kâr gayesi güden bir muameledir. Kâr da, kişinin sattığı bir malı, aldığından daha pahalıya satmasıdır. Bu, fiyatların sabit olduğu bir ortamda görünür rakamlarla olabilir. Fakat fiyatların devamlı değiştiği bir piyasada sattığı malın parasını aldığı gün, aynı malı yerine koyamayacak olan bir kimse görünüşte fiyatı alış fiyatından fazla bile olsa kâr değil, zarar etmiş olur.

Bazıları bu vade farkını faize benzeterek şüpheyle karşılamaktalar, Halbuki, dindar bir tüccarın veresiye farkı koymayıp ta (faiz olur korkusuyla) vadeliyi de peşin fiyatına satması, kısa zamanda ticari hayattan silinip yok olması demektir.

Bu da İslamın ticaret hukuku, günün ihtiyaçlarım karşılamıyor şeklinde anlaşılmasına da sebep olur. Halbuki, İslam koyduğu ölçüler kıyamete kadar meydana gelecek yeniliklere cevap verecek elastikiyet ve özelliğe sahiptir. Yeter ki ehlinden öğrenilsin, ya da kaynağından okunsun.

Nitekim Serahsi gibi büyük fıkıh kaynaklan:

– Peşin fiyatına veresiye farkı ilave ederek zamlı satmak caizdir, veresiye olduğu için ilave edilen fark faiz olmaz, haram da sayılmaz! demişlerdir.

Yeter ki ilave edilten bu veresiye farkı, fahiş miktara yükselmesin, müşterinin parasızlığı fırsat bilinerek aşın kâr yüklemesine gidilmesin.

Burada tereddüt edilen şu ayrıntıya da dikkat çekmek isterim.

Vadeli satışlarda veresiye farkı koymak caiz olunca, vadenin de aylara bölünerek gelecek her aya uzaklığı nispetinde fiyat farkı ilave etmenin de caiz olacağı kendiliğinden anlaşılır.

Müşterinin önüne çok seçenek sunmanın caiz olmasının tek şartı; pazarlığı ortada bırakmayıp bu çok seçenekten peşin mi vadeli mi, vadeli ise kaç ay vadeli olacağını açık seçik tespit etmek, nizaı mucip belirsizlikte bırakmamak, listedeki şıklardan hangisi tercih ediliyorsa onda anlaşmayı kesinleştirmektir. Pazarlık ortada bırakıl-mayıp şıklardan birinde açıkça karar kılındıktan sonra mesele bitmiştir. Çok seçenekli vadeli satışlarda bir şüphe ve tereddüt artık söz konusu olmaz.

Aslında helal ticarete haram kanştıran mühim bir başka husus da:
– Satış sırasında, malı olduğundan fazla övmek, olmayan vasıflarını varmış gibi gösterip değerinden fazlaya satmak!.

Nitekim bazı pazarcılar tezgahın önüne sağlam ve temiz mallan sıralıyor, arkasına ise çürüklerini yığıyorlar. Yani öndeki iyileri gösterip arkadaki çürükleri iyi fiyatına satıyor, böylece helal kazancına haram karıştırıyorlar. Bu türlü hiyleleriyle, sıddıklarla birlikte olacak sadık satıcılardan olmadıklarını ifade etmiş oluyorlar.

Halbuki, malı olduğu gibi göstermeli, malda olmayan vasıflan varmış gibi takdim etmemeli, ya da müşterinin kendi takdirine bırakarak, ”mal meydanda takdir sizindir” demekle yetinmelidir.

Peygamberimiz müşterisini aldatmayan doğru sözlü sadık tüccarlara, sıddıklarla beraber olma müjdesini verdiği gibi, müşterisini aldatan yalancı satıcılara da :

– “Men gaşşena feleyse minna!” İkazmda da bulunmakta, “Aldatan bizden değildir!’’demektedir.

Evet, ister alırken olsun isterse satarken, aldatan, Resu-lüllahm sevdiği ümmetinden değildir!.

O’nun sevdiği ümmeti, hem alırken hem de satarken aldatmayan kimsedir.

Geniş bilgi için bakılacak kitap: Prof. Dr. Hamdi Döndü-ren’in (İslami ölçülerle Ticaret Rehberi)dir.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt - Aviator oyna - izle porno