Lahn Ne demektir

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Lahn : Bir şey okurken nağme yapmak manasına mastardır. Türkçede ezgi denir. Herhangi bir yazılı metni okurken gerek i’rabında, gerekse lafızlarının telaffuzunda hata etmek, dinleyenden başkasının anlamıyacağı şekilde rumuzlar, kapalı ve mübhem sözler kullanarak söz söylemek manasına kullanılır. 603

Hadis Usulünde lahn, rivayetle ilgili esaslar vesilesiyle geçer. Açıklamak gerekirse, muhaddisin hadisini lahn ve tashif yaparak rivayet etmemesi gerekir. Anlaşıldığına göre buradaki lahm, hadis lafızlarının İ’rabını belli etmeyecek şekilde okumaktır. Nitekim en-Nadr b. Şumeyl’den rivayet edildiğine göre “bu hadisler asıllarından i’rabları düzgün bir şekilde gelmektedir” demiştir, ayrıca meşhur lügat âlimi el-Esma’i’de şunları söylemiştir: “İlim yolcuları için en çok korktuğum şey nahv bilmeyip Hz. Peygamber (s.a.s)’in “benim üzerime bilerek yalan söyleyenler Cehennemdeki yerlerine hazırlansınlar” sözüne dahil olmalarıdır. O hiç bir zaman lahn yapmaz, söyleyeceklerini açıkça söylerdi.

Eğer ondan bir rivayette bulunur da sözlerinden lahn yaparsan, üzerine yalan söylemiş olursun.” 604 Şu hale göre lahn hadis lafızlarını i’rablarını açıkça belli edecek şekilde değil, ağızda geveleyerek okumaktır. Bu manayı açıklayıcı nitelikte bir de fıkra nakledilir. Rivayete göre Emevî Halifesi Velid b. Abdilmelik bir gün yanına gelen bir köylüye söz arasında damadının kim olduğunu sormak maksadıyla nun harfini üstün okuyarak “men hateneke” demiş.

Bu söyleyişe göre sorunun manası “Seni kim sünnet etti?” olacağından köylü bu yersiz soruya biraz kızmış. “Allah müminlerin emîrini ıslah etsin, kim olacak, sünnetçi berber!” cevabını vermiş- Velid, “Hayır bunu demek istemedim, damadın kim demek istedim” deyince köylü şu karşılığı vermiş: “Öyleyse niye “men hatenuk” diye sormuyorsunuz?”605 Hadislerin lafızlarını i’rab durumlarını belli etmeyecek şekilde okumanın, hataya yol açması sebebiyle doğru olmadığında şüphe yoktur. Nitekim İbnu’s-Salâh bu konuda şöyle demiştir: “Hadis talibinin kendisini lahn ve tahrif uğursuzluğundan kurtaracak nahv ve dil kaidelerini öğrenmesi gerekir.

Rivayete göre Şu’be, Arapça kaidelerini bilmeden hadis talebine kalkışanların üzerinde tıpkı üst kısmı olmayan bornoz bulunan bir adama benzediğini söylemiştir. Hammad b. Seleme de aynı konuda “Nahv bilmeden hadis talep eden kişi, boynunda yemsiz torba taşıyan eşeğe benzer” demiştir.” İbnu’s-Salâh’a göre tashifden kurtulmanın yolu hadisleri zabt sahibi ilim ehlinden almaktır.

Bundan mahrum kalanlar ilmi kitaplardan almak zorunda kalırlar ve kelimeleri değiştirip yanlış yapmaktan kurtulamazlar. Görülüyor ki rivayette esas, işitilenin değiştirmeden nakledilmesidir. Bunun için hadis alimleri ravinin hadisi işittiği şekilde rivayet etmesi gerektiği görüşünde birleşmişlerdir. Hatta bunlardan sayıları az olmakla birlikte bir kısım Şeyhin lahn yapması halinde talibin işittiği gibi rivayet etmesi gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Delilleri “Benim bir sözümü işiten işittiği gibi başkalarına ulaştıran kimsenin Allah yüzünü ak etsin” manasına gelen hadistir.

Kaydetmek gerekir ki bu görüş zayıftır, nitekim Çoğunluk hadis işiten ravinin Arapçayı iyi bilen bir kimse olduğu takdirde onu rab olarak rivayet etmesi gerektiği görüşündedir. Bunların delilleri de Hz. ygamberin fasih konuşması ve sözlerin anlaşılması için açık ve tane tane söylemesidir. Allah onu peltek ve anlaşılmaz şekilde konuşmaktan tenzih etmiştir. Bazı âlimler de hadis lahn edilerek rivayet edilmiş olduğu takdirde aynen yazılıp kitabın haşiyesinde “her ne kadar rivayette böyle vâki olmuşsa da doğrusu şöyledir manasına “Keza vaka’a fi’r-Rivâye ve’s-Savâbu keza ve keza” şeklinde gösterilmesi taraftarıdırlar. Bazı hadis şeyhlerine göre en doğru yöntem budur. 606

Şu hale göre lahn, hadis metinlerinin i’rablarını değşitirecek veya anlaşılmayacak şekilde belli belirsiz okumaktır. Şer’i hükümlere kaynaklık etmesi bakımından büyük önemi haiz metinlerin yanlış okumaya veya anlaşılmaya yol açacak şekilde i’rabmı geveleyerek okumak bu açıdan bakıldığında doğru sayılmamak gerekir.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir