Kur’anı Kerim’de Servet ile ilgili Ayetler

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

En’am Suresi, 6. ayet okunuşu : E lem yerev kem ehlekna min kablihim min karnin mekkennahum fil ardı ma lem numekkin lekum ve erselnes semae aleyhim midraren ve cealnal enhare tecri min tahtihim fe ehleknahum bi zunubihim ve enşe’na min ba’dihim karnen aharin.

En’am Suresi, 6. ayet: Kendilerinden önce nice nesilleri yıkıma uğrattığımızı görmüyorlar mı? Biz, sizi yerleşik kılmadığımız bir biçimde onları yeryüzünde (büyük bir güç ve servetle) yerleşik kıldık; gökten üzerlerine sağanak (bol yağmurlar) yağdırdık, nehirleri de altlarından akar yaptık. Ama günahları nedeniyle Biz onları yıkıma uğrattık ve arkalarından başka nesiller (inşa edip) var ettik.


Araf Suresi, 48. ayet okunuşu : Ve nada ashabul’a’rafi ricalen ya’rifunehum bi simahum kalu ma agna ankum cem’ukum ve ma kuntum testekbirun.

Araf Suresi, 48. ayet: Burcun üstündeki adamlar, kendilerini yüzlerinden tanıdıkları (ileri gelen birtakım) adamlara seslenerek derler ki: “Ne (güç ve servet) toplamış olmanız, ne büyüklük taslamanız (istikbarınız) size bir yarar sağlamadı.”


Araf Suresi, 74. ayet okunuşu : Vezkurû iz cealekum hulefâe min ba´di âdin ve bevveekum fîl ardı tettehızûne min suhûlihâ kusûren ve tenhitûnel cibâle buyûten fezkurû âlâallâhi ve lâ ta´sev fîl ardı mufsidîn(mufsidîne).

Araf Suresi, 74. ayet: “(Allah’ın) Ad (kavminden) sonra sizi halifeler kıldığını ve sizi yeryüzünde (güç ve servetle) yerleştirdiğini hatırlayın. Ki onun düzlüklerinde köşkler kuruyor, dağlardan evler yontuyordunuz. Şu halde Allah’ın nimetlerini hatırlayın, yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın.”


Tevbe Suresi, 86. ayet okunuşu : Ve izâ unzilet sûretun en âminû billâhi ve câhidû mearesûlihiste’zeneke ulût tavli minhum ve kâlûzernâ nekun meal kâ’ıdîn(kâ’ıdîne).

Tevbe Suresi, 86. ayet: “Allah’a iman edin, O’nun elçisi ile cihad etmeye çıkın” diye bir sûre indirildiği zaman onlardan servet sahibi olanlar, senden izin isteyip: “Bizi bırakıver, oturanlarla birlikte olalım” dediler.


Haşr Suresi, 7. ayet okunuşu : Mâ efâ allâhu alâ resûlihî min ehlil kurâ fe lillâhi ve lir resûli ve lizîl kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîni vebnis sebîli key lâ yekûne dûleten beynel agniyâi minkum, ve mâ âtâkumur resûlu fe huzûhu ve mâ nehâkum anhu fentehû, vettekûllâh(vettekûllâhe), innallâhe şedîdul ikâb(ikâbi).

Haşr Suresi, 7. ayet: Allah’ın o (fethedilen) şehir halkından Resûlü’ne verdiği fey, Allah’a, Resûl’e, (ve Resûl’e) yakın akrabalığı olanlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. Öyle ki (bu mallar ve servet) sizden zengin olanlar arasında dönüp-dolaşan bir devlet olmasın. Resûl size ne verirse artık onu alın, sizi neden sakındırırsa artık ondan sakının ve Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, cezası (ikabı) pek şiddetli olandır.


Kalem Suresi, 27. ayet okunuşu : Bel nahnu mahrûmûn(mahrûmûne).

Kalem Suresi, 27. ayet: “Hayır, biz (herşeyden ve bütün servetimizden) yoksun bırakıldık.”


Mearic Suresi, 18. ayet okunuşu : Ve cemea fe ev’â.

Mearic Suresi, 18. ayet: (Durmaksızın mal ve servet) Toplayıp bir yerde (üstüste) yığmakta olanı.


Müzzemmil Suresi, 11. ayet okunuşu : Ve zernî vel mukezzibîne ulîn na’meti ve mehhilhum kalîlâ(kalîlen).

Müzzemmil Suresi, 11. ayet: Yalanlamakta olan nimet (refah ve servet) sahiplerini sen Bana bırak ve onlara az bir süre tanı.


Tekasür Suresi, 1. ayet okunuşu : Elhâkumut tekâsur(tekâsuru).

Tekasür Suresi, 1. ayet: (Mal, mülk ve servette) Çoklukla övünmek, sizi ‘tutkuyla oyalayıp, kendinizden geçirdi.’

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir