Kur’anı Kerim’de Acele ile ilgili Ayetler

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kuranda geçen Acelecilik kelimesi ile ilgili sure ve ayetler hangileridir.? Kurani Kerimde Acele hakkında neler söyleniyor ? Aceleci anlatan ayetler nelerdir? Acelecilik Kur’anı Kerim de sure ve ayetlerin anlamları meali nedir?

En’am Suresi, 57. ayet okunuşu: Kul innî alâ beyyinetin min rabbî, ve kezzebtum bih(bihî), mâ indî mâ testa’cilûne bih(bihî), inil hukmu illâ lillâh(lillâhi), yakussul hakka ve huve hayrul fâsılîn(fâsılîne).

En’am Suresi, 57. ayet meali:  De ki: “Ben, gerçekten Rabbimden kesin bir belge üzerindeyim, siz ise onu yalanladınız. Sizin kendisine acele ettiğiniz (azap) yanımda değildir. Hüküm yalnızca Allah’ındır. O, doğru haberi verir ve O, ayırt edenlerin en hayırlısıdır.”


En’am Suresi, 58. ayet okunuşu: Kul lev enne indî mâ testa’cilûne bihî le kudıyel emru beynî ve beynekum, vallâhu a’lemu biz zâlimîn(zâlimîne).

En’am Suresi, 58. ayet meali : 
 
De ki: “Kendisine acele etmekte olduğunuz şey benim yanımda olsaydı, benimle aranızda iş elbette bitirilmiş olurdu. Allah zulmedenleri en iyi bilendir.


Nahl Suresi, 1. ayet okunuşu: Etâ emrullâhi fe lâ testa’cilûh(testa’cilûhu), subhânehu ve teâlâ ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).

Nahl Suresi, 1. ayet meali: 
 
Allah’ın emri geldi, artık onda acele etmeyin. O (Allah), şirk koştukları şeylerden münezzeh ve Yücedir.


İsra Suresi, 11. ayet okunuşu: Ve yed’ul insânu biş şerri duâehu bil hayr(hayri), ve kânel insânu acûlâ(acûlen).

İsra Suresi, 11. ayet meali: 
 
İnsan hayra dua ettiği gibi, şerre de dua etmektedir. İnsan, pek acelecidir.


Meryem Suresi, 84. ayet okunuşu: Fe lâ ta’cel aleyhim, innemâ neuddu lehum addâ(adden).

Meryem Suresi, 84. ayet:
Onlara karşı acele davranma; Biz onlar için ancak saydıkça sayıyoruz.


Taha Suresi, 84. ayet okunuşu: Kâle hum ulâi alâ eserî ve aciltu ileyke rabbi li terdâ.

Taha Suresi, 84. ayet meali: 
Dedi ki: “Onlar arkamda izim üzerindedirler, hoşnut kalman için, Sana gelmekte acele ettim Rabbim.”


Taha Suresi, 114. ayet okunuşu: Fe teâlallâhul melikul hak(hakku), ve lâ ta’cel bil kur’âni min kabli en yukdâ ileyke vahyuhu ve kul rabbi zidnî ılmâ(ılmen).

Taha Suresi, 114. ayet meali:
 
Hak olan, biricik hükümdar olan Allah Yücedir. Onun vahyi sana gelip-tamamlanmadan evvel, Kur’an’ı (okumada) acele etme ve de ki: “Rabbim, ilmimi arttır.”


Enbiya Suresi, 37. ayet okunuşu: Hulikal insânu min acel(acelin), seurîkum âyâtî fe lâ testa’cilûn(testa’cilûni).

Enbiya Suresi, 37. ayet meali: 
 İnsan aceleden (aceleci olarak) yaratıldı. Size ayetlerimi yakında göstereceğim. Şimdi hemen acele etmeyin.


Neml Suresi, 46. ayet okunuşu: Kâle yâ kavmi lime testa’cilûne bîs seyyieti kablel haseneh(haseneti), lev lâ testagfirûnallâhe leallekum turhamûn(turhamûne).

Neml Suresi, 46. ayet meali : 
Dedi ki: “Ey kavmim, neden iyilikten önce kötülük konusunda acele davranıyorsunuz? Allah’tan bağışlanma dilemeniz gerekmez mi? Umulur ki esirgenirsiniz.”


Neml Suresi, 72. ayet okunuşu: Kul asâ en yekûne radife lekum ba’dullezî testa’cilûn(testa’cilûne).

Neml Suresi, 72. ayet meali:
 
De ki: “Belki de acele etmekte olduğunuzun (azabın) bir kısmı size yetişmiştir bile.”


Ankebut Suresi, 53. ayet okunuşu: Ve yesta’cilûneke bil azâb(azâbi), ve lev lâ ecelun musemmen le câehumul azâb(azâbu), ve le ye’tiyennehum bagteten ve hum lâ yeş’urûn(yeş’urûne).

Ankebut Suresi, 53. ayet meali: Azap konusunda senden acele (davranmanı) istiyorlar. Eğer adı konulmuş bir ecel (tayin edilmiş bir vakit) olmasaydı, herhalde onlara azap gelmiş olurdu. Fakat kendileri şuurunda olmadan, onlara kuşkusuz apansız geliverecektir.


Ankebut Suresi, 54. ayet okunuşu: Yesta’cilûneke bil azâb(azâbi), ve inne cehenneme le muhîtatun bil kâfirîn(kâfirîne).

Ankebut Suresi, 54. ayet: Azap konusunda senden acele (davranmanı) istiyorlar. Oysa cehennem, o inkar edenleri gerçekten kuşatıp-durmaktadır.


Saffat Suresi, 176. ayet okunuşu: E fe bi azâbinâ yesta’cilûn(yesta’cilûne).

Saffat Suresi, 176. ayet meali:
 Şimdi onlar, Bizim azabımızı mı acele istiyorlar?


Şura Suresi, 18. ayet okunuşu: Yesta’cilu bihellezîne lâ yû’minûne bihâ, vellezîne âmenû muşfikûne minhâ ve ya’lemûne ennehel hakk(hakku), e lâ innellezîne yumârûne fîs sâati le fî dalâlin baîd(baîdin).

Şura Suresi, 18. ayet meali:
 Onda acele edenler, (gerçekte) ona inanmayanlardır. İman edenler ise, ona karşı bir korku içindedirler ve onun gerçekten hak olduğunu bilirler. Haberiniz olsun; kıyamet-saati konusunda tartışanlar, gerçekte uzak bir sapıklık içindedirler.


Ahkaf Suresi, 24. ayet okunuşu: Fe lemmâ reevhu âridan mustakbile evdiyetihim kâlû hâzâ âridun mumtırunâ, bel huve mesta’celtum bih(bihî), rîhun fîhâ azâbun elîm(elîmun).

Ahkaf Suresi, 24. ayet:
Derken, onu (azabı) vadilerine doğru yönelerek gelen bir bulut şeklinde gördükleri zaman, “Bu bize yağmur yağdıracak bir buluttur” dediler. Hayır, o, kendisi için acele ettiğiniz şeydir. Bir rüzgar; onda acı bir azap vardır.


Ahkaf Suresi, 35. ayet okunuşu: Fasbir kemâ sabere ulûl azmi miner rusuli ve lâ testa’cil lehum, ke ennehum yevme yerevne mâ yûadûne lem yelbesû illâ sâaten min nehâr(nehârin), belâg(belâgun), fe hel yuhleku illel kavmul fâsikûn(fâsikûne).

Ahkaf Suresi, 35. ayet:
Artık sen sabret; Resullerden azim sahiplerinin sabrettikleri gibi, Onlar için de acele etme. Onlar, tehdit edildikleri şeyi (azabı) gördükleri gün, sanki gündüzün yalnızca bir saati kadar yaşamış(olacak)lardır. (Bu,) Bir tebliğdir. Artık fasık olan bir kavimden başkası yıkıma uğratılır mı?


Zariyat Suresi, 14. ayet okunuşu: Zûkû fitnetekum, hâzellezî kuntum bihî testa’cilûn(testa’cilûne).

Zariyat Suresi, 14. ayet meali:
 
“Tadın fitnenizi. Bu, sizin pek acele isteyip durduğunuz şeydir.”


Zariyat Suresi, 59. ayet okunuşu: Fe inne lillezîne zalemû zenûben misle zenûbi ashâbihim fe lâ yesta’cilûni.

Zariyat Suresi, 59. ayet:
Artık gerçekten, zulmedenler için, (geçmişteki) arkadaşlarının günahlarına benzer bir günah vardır. Şu halde acele etmesinler.


Tegabün Suresi, 17. ayet okunuşu: İn tukridûllâhe kardan hasenen yudâıfhu lekum ve yagfir lekum, vallâhu şekûrun halîm(halîmun).

Tegabün Suresi, 17. ayet:
Eğer Allah’a güzel bir borç verecek olursanız, onu sizin için kat kat arttırır ve sizi bağışlar. Allah Şekûr’dur (şükrü kabul edip çok ihsan eden), Halim’dir (cezayı vermekte acele etmeyendir).


Kıyamet Suresi, 16. ayet okunuşu: Lâ tuharrik bihî lisâneke li ta’cele bihî.

Kıyamet Suresi, 16. ayet meali: 
 
Onu (Kur’an’ı, kavrayıp belletmek için) aceleye kapılıp dilini onunla hareket ettirip-durma.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir