Kur’anı Kerim’de Nankörlük ile ilgili Ayetler

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Konularına göre alfabetik Kur’an sistematik fihristi kelime sözleri. Nankörlük anlatan ayetler nelerdir? Nankörlük ile ilgili Kur’anı Kerim de sure ve ayetlerin anlamları meali nedir? Kuranda nankörlük ile alakalı arapça sure ve ayetlerin okunuşları hangileridir? Nankörlük kuranda nasıl geçiyor? Kurani Kerimde geçen nankörlük hakkında neler söylüyor?

Bakara Suresi, 152. ayet okunuşu : Fezkurûnî ezkurkum veşkurû lî ve lâ tekfurûn(tekfurûni).

Bakara Suresi, 152. ayet: Öyleyse (yalnızca) Beni anın, Ben de sizi anayım; ve (yalnızca) Bana şükredin ve (sakın) nankörlük etmeyin.


Tevbe Suresi, 80. ayet okunuşu : İstagfir lehum ev lâ testagfir lehum, in testagfir lehum seb’îne merreten fe len yagfirallâhu lehum, zâlike bi ennehum keferû billâhi ve resûlih(resûlihi), vallâhu lâ yehdîl kavmel fâsikîn(fâsikîne).

Tevbe Suresi, 80. ayet: Sen, onlar için ister bağışlanma dile, istersen dileme. Onlar için yetmiş kere bağışlanma dilesen de, Allah onları kesinlikle bağışlamaz. Bu, gerçekten onların Allah’a ve elçisine (karşı) nankörlük etmeleri dolayısıyladır. Allah fasıklar topluluğuna hidayet vermez.


Hud Suresi, 9. ayet okunuşu : Ve le in ezaknal insâne minnâ rahmeten summe neza´nâhâ minh(minhu), innehu le yeûsun kefûr(kefûrun).

Hud Suresi, 9. ayet: Andolsun, Biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırıp sonra bunu kendisinden çekip-alsak, kuşkusuz o, (artık) umudunu kesmiş bir nankördür.


Ra’d Suresi, 30. ayet okunuşu : Kezâlike erselnâke fî ummetin kad halet min kablihâ umemun li tetluve aleyhimullezî evhaynâ ileyke ve hum yekfurûne bir rahmân(rahmâni), kul huve rabbî lâ ilâhe illâ hû(hûve), aleyhi tevekkeltu ve ileyhi metâb(metâbi).

Ra’d Suresi, 30. ayet: Böylece Biz seni, kendisinden önce nice ümmetler gelip-geçmiş olan bir ümmete (elçi olarak) gönderdik; sana vahyettiklerimizi onlara okuyasın diye. Oysa onlar Rahman’a nankörlük ediyorlar. De ki: “O, benim Rabbimdir, O’ndan başka İlah yoktur. Ben O’na tevekkül ettim ve son dönüş O’nadır.”


İbrahim Suresi, 7. ayet okunuşu : Ve iz te’ezzene rabbukum le in şekertum le ezîdennekum ve le in kefertum inne azâbî le şedîd(şedîdun).

İbrahim Suresi, 7. ayet: “Rabbiniz şöyle buyurmuştu: “Andolsun, eğer şükrederseniz gerçekten size artırırım ve andolsun, eğer nankörlük ederseniz, şüphesiz, Benim azabım pek şiddetlidir.”


İbrahim Suresi, 34. ayet okunuşu : Ve âtâkum min kulli mâ se’eltumûh(se’eltumûhu), ve in teuddû ni’metallâhi lâ tuhsûhâ,innel insâne le zalûmûn keffâr(keffârun).

İbrahim Suresi, 34. ayet: Size her istediğiniz şeyi verdi. Eğer Allah’ın nimetini saymaya kalkışırsanız, onu sayıp-bitirmeye güç yetiremezsiniz. Gerçek şu ki, insan pek zalimdir, pek nankördür.


Nahl Suresi, 55. ayet okunuşu : Li yekfurû bimâ âteynâhum, fe temetteû, fesevfe ta’lemûn(ta’lemûne).

Nahl Suresi, 55. ayet: Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etmek için. Öyleyse yararlanın, ilerde bileceksiniz.


Nahl Suresi, 112. ayet okunuşu : Ve daraballâhu meselen karyeten kânet âmineten mutmainneten ye’tîhâ rızkuhâ ragaden min kulli mekânin fe keferet bi en’umillâhi fe ezâkahallâhu libâsel cûi vel havfi bimâ kânû yasnaûn(yasnaûne).

Nahl Suresi, 112. ayet: Allah bir şehri örnek verdi: (Halkı) Güvenlik ve huzur içindeydi, rızkı da her yerden bol bol gelmekteydi; fakat Allah’ın nimetlerine nankörlük etti, böylece Allah yaptıklarına karşılık olarak, ona açlık ve korku elbisesini tattırdı.


İsra Suresi, 27. ayet okunuşu : İnnel mubezzirîne kânû ihvâneş şeyâtîn(şeyâtîni), ve kâneş şeytânu li rabbihî kefûrâ(kefûren).

İsra Suresi, 27. ayet: Çünkü saçıp-savuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır; şeytan ise Rabbine karşı nankördür.


İsra Suresi, 67. ayet okunuşu : Ve izâ messekumud durru fîl bahri dalle men ted’ûne illâ iyyâh(iyyâhu), fe lemmâ neccâkum ilel berri a’radtum, ve kânel insânu kefûrâ(kefûren).

İsra Suresi, 67. ayet: Size denizde bir sıkıntı (tehlike) dokunduğu zaman, O’nun dışında taptıklarınız kaybolur-gider; fakat karaya (çıkarıp) sizi kurtarınca (yine) sırt çevirirsiniz. İnsan pek nankördür.


İsra Suresi, 69. ayet okunuşu : Em emintum en yuîdekum fîhi târeten uhrâ fe yursile aleykum kâsıfen miner rîhı fe yugrikakum bimâ kefertum summe lâ tecidû lekum aleynâ bihî tebîâ(tebîan).

İsra Suresi, 69. ayet: Veya sizi bir kere daha ona (denize) gönderip üzerinize kırıp geçiren bir fırtına salarak nankörlük etmeniz nedeniyle sizi batırmasına karşı emin misiniz? Sonra onun öcünü Bize karşı alacak (kimseyi de) bulamazsınız.


Enbiya Suresi, 94. ayet okunuşu : Fe men ya’mel mines sâlihâti ve huve mu’minun fe lâ kufrâne li sa’yih(sa’yihî), ve innâ lehu kâtibûn(kâtibûne).

Enbiya Suresi, 94. ayet: Artık kim, bir mü’min olarak salih amellerde bulunursa, onun çabası için (karşılık olarak) küfran (nankörlük) yoktur. Şüphesiz Biz, onun yazıcılarıyız.


Hac Suresi, 38. ayet okunuşu : İnnallâhe yudâfiu anillezîne âmenû, innallâhe lâ yuhıbbu kulle havvânin kefûr(kefûrin).

Hac Suresi, 38. ayet: Şüphesiz Allah, (müşriklerin saldırı ve sinsi tuzaklarını) iman edenlerden uzaklaştırmaktadır. Gerçekten Allah, hain ve nankör olan kimseyi sevmez.


Hac Suresi, 66. ayet okunuşu : Ve huvellezî ahyâkum summe yumîtukum summe yuhyîkum, innel insâne le kefûr(kefûrun).

Hac Suresi, 66. ayet: Sizi diri tutan, sonra öldürecek, sonra da diriltecek olan O’dur. Gerçekten insan pek nankördür.


Furkan Suresi, 50. ayet okunuşu : Ve lekad sarrafnâhu beynehum li yezzekkerû fe ebâ ekserun nâsi illâ kufûrâ(kufûran).

Furkan Suresi, 50. ayet: Andolsun bunu, onların arasında öğüt alıp-düşünsünler diye çeşitli biçimlerde açıkladık. Ama insanların çoğu nankörlük edip ayak direttiler.


Şuara Suresi, 19. ayet okunuşu : Ve fealte fa’letekelletî fealte ve ente minel kâfirîn(kâfirîne).

Şuara Suresi, 19. ayet: “Ve sen, yapacağın işi (cinayeti) de işledin; sen nankörlerdensin.”


Neml Suresi, 40. ayet okunuşu : Kâlellezî indehu ilmun minel kitâbi ene âtîke bihî kable en yertedde ileyke tarfuk(tarfuke), fe lemmâ reâhu mustekırran indehu kâle hâzâ min fadlı rabbî, li yebluvenî e eşkur em ekfur(ekfuru), ve men şekere fe innemâ yeşkuru li nefsih(nefsihî) ve men kefere fe inne rabbî ganiyyun kerîm(kerîmun).

Neml Suresi, 40. ayet: Kendi yanında kitaptan ilmi olan biri dedi ki: “Ben, (gözünü açıp kapamadan) onu sana getirebilirim.” Derken (Süleyman) onu kendi yanında durur vaziyette görünce dedi ki: “Bu Rabbimin fazlındandır, O’na şükredecek miyim, yoksa nankörlük edecek miyim diye beni denemekte olduğu için (bu olağanüstü olay gerçekleşti). Kim şükrederse, artık o kendisi için şükretmiştir, kim nankörlük ederse, gerçekten benim Rabbim Gani (hiçbir şeye ve kimseye ihtiyacı olmayan)dır, Kerim olandır.


Ankebut Suresi, 66. ayet okunuşu : Li yekfurû bimâ âteynâhum ve li yetemettaû, fe sevfe ya’lemûn(ya’lemûne).

Ankebut Suresi, 66. ayet: Kendilerine verdiğimiz (nimetler)e nankörlük etsinler ve yararlanıp-metalansınlar diye. Ancak onlar yakında bileceklerdir.


Ankebut Suresi, 67. ayet okunuşu : E ve lem yerev ennâ cealnâ haramen âminen ve yutehattafun nâsu min havlihim, e fe bil bâtılı yu’minûne ve bi ni’metillâhi yekfurûn(yekfurûne).

Ankebut Suresi, 67. ayet: Görmediler mi ki, çevrelerinde insanlar kapılıp-yağma edilirken, Biz Harem (Mekke)yi güvenilir (ve dokunulmaz) kıldık? Yine de onlar, batıla inanıp Allah’ın nimetlerine nankörlük mü ediyorlar?


Rum Suresi, 34. ayet okunuşu : Li yekfurû bimâ âteynâhum, fe temetteû fe sevfe ta’lemûn(ta’lemûne).

Rum Suresi, 34. ayet: Kendilerine (nimet olarak) verdiklerimize nankörlük etsinler diye. Öyleyse metalanıp-yararlanın, artık yakında bileceksiniz.


Rum Suresi, 51. ayet okunuşu : Ve le in erselnâ rîhan fe raevhu musfarran le zallû min ba’dihî yekfurûn(yekfurûne).

Rum Suresi, 51. ayet: Andolsun, Biz bir rüzgar göndersek de onu(n ekinini) sararmış görseler, mutlaka ardından nankörlük ederler.


Lokman Suresi, 32. ayet okunuşu : Ve izâ gaşiyehum mevcun kez zuleli deavûllâhe muhlisîne lehud dîn(dîne), fe lemmâ neccâhum ilel berri fe minhum muktesıd(muktesidun), ve mâ yechadu bi âyâtinâ illâ kullu hattârin kefûr(kefûrin).

Lokman Suresi, 32. ayet: Onları kara gölgeler gibi dalgalar sarıverdiği zaman, dini yalnızca O’na ‘halis kılan gönülden bağlılar’ olarak Allah’a yalvarıp yakarırlar (dua ederler). Böylece onları karaya çıkarıp-kurtarınca, artık onlardan bir kısmı orta yolu tutuyor. Bizim ayetlerimizi gaddar, nankör olandan başkası inkar etmez.


Sebe Suresi, 17. ayet okunuşu : Zâlike cezeynâhum bimâ keferû, ve hel nucâzî illel kefûr(kefûra).

Sebe Suresi, 17. ayet: Böylelikle nankörlük etmeleri dolayısıyla onları cezalandırdık. Biz (nimete) nankörlük edenden başkasını cezalandırır mıyız?


Fatır Suresi, 36. ayet okunuşu : Vellezîne keferû lehum nâru cehennem(cehenneme), lâ yukdâ aleyhim fe yemûtû ve lâ yuhaffefu anhum min azâbihâ, kezâlike neczî kulle kefûr(kefûrin).

Fatır Suresi, 36. ayet: İnkar edenlere gelince, onlar için de cehennem ateşi vardır. Onlar için ne, karar verilir, ki böylece ölüversinler, ne de kendilerine onun azabından (bir şey) hafifletilir. İşte Biz, her nankör olanı böyle cezalandırırız.


Şura Suresi, 48. ayet okunuşu : Fe in a’redû fe mâ erselnâke aleyhim hafîzâ(hafîzan), in aleyke illel belâgu, ve innâ izâ ezaknal insâne minnâ rahmeten feriha bihâ, ve in tusibhum seyyietun bi mâ kaddemet eydîhim fe innel insâne kefûr(kefûrun).

Şura Suresi, 48. ayet: Şayet onlar, sırt çevirecek olurlarsa, artık Biz seni onların üzerine bir gözetleyici olarak göndermiş değiliz. Sana düşen, yalnızca tebliğdir. Gerçek şu ki, Biz insana tarafımızdan bir rahmet taddırdığımız zaman, ona sevinir. Eğer onlara kendi ellerinin takdim ettikleri dolayısıyla bir kötülük isabet ederse, bu durumda insan bir nankör kesiliverir.


Zuhruf Suresi, 15. ayet okunuşu : Ve cealû lehu min ibâdihî cuz’â(cuz’en), innel insâne le kefûrun mubîn(mubînun).

Zuhruf Suresi, 15. ayet: (Buna rağmen) Kendi kullarından O’na bir parça kılıp-yakıştırdılar. Doğrusu insan, açıkça bir nankördür.


Kaf Suresi, 24. ayet okunuşu : Elkıyâ fî cehenneme kulle keffârin anîdin.

Kaf Suresi, 24. ayet: Siz ikiniz (ey melekler), her inatçı nankörü atın cehennemin içine,


Kamer Suresi, 14. ayet okunuşu : Tecrî bi a’yuninâ, cezâen li men kâne kufir(kufire).

Kamer Suresi, 14. ayet: Gözlerimiz önünde akıp-gitmekteydi. (Kendisi ve getirdikleri) İnkar edilmiş-nankörlük edilmiş olan (Nuh)a bir mükafaat olmak üzere.


İnsan Suresi, 3. ayet okunuşu : İnnâ hedeynâhus sebîle immâ şâkiren ve immâ kefûrâ(kefûren).

İnsan Suresi, 3. ayet: Biz ona yolu gösterdik; (artık o,) ya şükredici olur ya da nankör.


İnsan Suresi, 24. ayet okunuşu : Fasbir li hukmi rabbike ve lâ tutı’minhum âsimen ev kefûrâ(kefûren).

İnsan Suresi, 24. ayet: Öyleyse, Rabbinin hükmüne sabır göster. Onlardan günahkar veya nankör olana itaat etme.


Abese Suresi, 17. ayet okunuşu : Kutilel insânu mâ ekferah(ekferahu).

Abese Suresi, 17. ayet: Kahrolası insan, ne kadar nankördür.


İnşikak Suresi, 22. ayet okunuşu : Belillezîne keferû yukezzibûn(yukezzibûne).

İnşikak Suresi, 22. ayet: Tersine, o nankörler, yalanlıyorlar.


Adiyat Suresi, 6. ayet okunuşu : İnnel insâne li rabbihî le kenûd(kenûdun).

Adiyat Suresi, 6. ayet: Gerçekten insan, Rabbine karşı nankördür.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt - Aviator oyna - izle porno