Kur’anı Kerim’de Saba Melikesi ile ilgili Ayetler

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
  • Neml Suresi, 22. ayet: Derken uzun zaman geçmeden geldi ve dedi ki: “Senin kuşatamadığın (öğrenemediğin) şeyi, ben kuşattım ve sana Saba’dan kesin bir haber getirdim.”
  • Neml Suresi, 23. ayet: “Gerçekten ben, onlara hükmetmekte olan bir kadın buldum ki, ona herşeyden (bolca) verilmiştir ve büyük bir tahtı var.”
  • Neml Suresi, 24. ayet: “Onu ve kavmini, Allah’ı bırakıp da güneşe secde etmektelerken buldum, şeytan onlara yaptıklarını süslemiştir, böylece onları (doğru) yoldan alıkoymuştur; bundan dolayı onlar hidayet bulmuyorlar.”
  • Neml Suresi, 25. ayet: “Ki onlar, göklerde ve yerde saklı olanı ortaya çıkaran ve sizin gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı bilen Allah’a secde etmesinler diye (yapmaktadırlar).”
  • Neml Suresi, 26. ayet: “O Allah, O’ndan başka İlah yoktur, büyük Arş’ın Rabbidir.”
  • Neml Suresi, 27. ayet: (Süleyman:) “Durup bekleyeceğiz, doğruyu mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?” dedi.
  • Neml Suresi, 28. ayet: “Bu mektubumla git, onu kendilerine bırak sonra onlardan (biraz) uzaklaş, böylelikle bir bakıver, neye başvuracaklar?”
  • Neml Suresi, 29. ayet: (Hüdhüd’ün mektubu götürüp bırakmasından sonra Saba melikesi Belkıs:) Dedi ki: “Ey önde gelenler gerçekten bana oldukça önemli bir mektup bırakıldı.”
  • Neml Suresi, 30. ayet: “Gerçek şu ki, bu, Süleyman’dandır ve ‘Şüphesiz Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla’ (başlamakta)dır.”
  • Neml Suresi, 31. ayet: (İçinde de:) “Bana karşı büyüklük göstermeyin ve bana Müslüman olarak gelin” diye (yazılmaktadır).
  • Neml Suresi, 32. ayet: Dedi ki: “Ey önde gelenler, bu işimde bana görüş belirtin, siz (herşeye) şahidlik etmedikçe ben hiçbir işte kesin (karar veren biri) değilim.”
  • Neml Suresi, 33. ayet: Dediler ki: “Biz kuvvet sahibiyiz ve zorlu savaşçılarız. İş konusunda karar senindir, artık sen bak, neyi emredersen (biz uygularız).
  • Neml Suresi, 34. ayet: Dedi ki: “Gerçekten hükümdarlar bir ülkeye girdikleri zaman, orasını bozguna uğratırlar ve halkından onur sahibi olanları hor ve aşağılık kılarlar; işte onlar, böyle yaparlar.”
  • Neml Suresi, 35. ayet: “Ben onlara bir hediye göndereyim de, bir bakayım elçiler neyle dönerler.”
  • Neml Suresi, 36. ayet: (Elçi hediyelerle) Süleyman’a geldiği zaman: “Sizler bana mal ile yardımda mı bulunmak istiyorsunuz? Allah’ın bana verdiği, size verdiğinden daha hayırlıdır; hayır, siz, hediyenizle sevinip öğünebilirsiniz” dedi.
  • Neml Suresi, 37. ayet: “Sen onlara dön, Biz onlara öyle ordularla geliriz ki, onların karşı koymaları mümkün değil ve Biz onları ordan horlanmış-aşağılanmış ve küçük düşürülmüşler olarak sürüp çıkarırız.”
  • Neml Suresi, 38. ayet: (Elçinin gitmesinden sonra Süleyman:) “Ey önde gelenler, onlar bana teslim olmuş (Müslüman)lar olarak gelmeden önce, sizden kim onun tahtını bana getirebilir?” dedi.
  • Neml Suresi, 39. ayet: Cinlerden ifrit: “Sen daha makamından kalkmadan, ben onu sana getirebilirim, ben gerçekten buna karşı kesin olarak güvenilir bir güce sahibim.” dedi.
  • Neml Suresi, 40. ayet: Kendi yanında kitaptan ilmi olan biri dedi ki: “Ben, (gözünü açıp kapamadan) onu sana getirebilirim.” Derken (Süleyman) onu kendi yanında durur vaziyette görünce dedi ki: “Bu Rabbimin fazlındandır, O’na şükredecek miyim, yoksa nankörlük edecek miyim diye beni denemekte olduğu için (bu olağanüstü olay gerçekleşti). Kim şükrederse, artık o kendisi için şükretmiştir, kim nankörlük ederse, gerçekten benim Rabbim Gani (hiçbir şeye ve kimseye ihtiyacı olmayan)dır, Kerim olandır.
  • Neml Suresi, 41. ayet: Dedi ki: “Onun tahtını değişikliğe uğratın, bir bakalım doğru olanı bulabilecek mi, yoksa bulmayanlardan mı olacak?
  • Neml Suresi, 42. ayet: Böylece (Belkıs) geldiği zaman ona: “Senin tahtın böyle mi?” denildi. Dedi ki: “Tıpkı kendisi. Bize ondan önce ilim verilmişti ve biz Müslüman olmuştuk.”
  • Neml Suresi, 43. ayet: Allah’tan başka tapmakta olduğu şeyler onu (Müslüman olmaktan) alıkoymuştu. Gerçekte o, inkar eden bir kavimdendi.
  • Neml Suresi, 44. ayet: Ona: “Köşke gir” denildi. Onu görünce derin bir su sandı ve (eteğini çekerek) ayaklarını açtı. (Süleyman:) Dedi ki: “Gerçekte bu, saydam camdan olma düzeltilmiş bir köşk-zemindir.” Dedi ki: “Rabbim, gerçekten ben kendime zulmettim; (artık) ben Süleyman’la birlikte alemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum.”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir