Secde Suresi Okumanın Fazileti ve Faydaları

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kur’an okumanın faziletiyle ilgili bütün rivayetler Kur’an’ın her suresi ve ayeti için geçerlidir. Kur’an’ın yeni nazil oluyormuş gibi tazeliğini ve gençliğini gösteren delillerden biri de Kur’an’ın otuz ikinci suresi olan Secde suresi ve onun ayetleridir.

Secde Suresinin Faziletleri, Bir sureyi veye ayetleri okuyan kişilere manevi armağanlar verilir. Bu manevi armağanlara surelerin ve ayetlerin faziletleri denir. Birçok surenin ve ayetlerin faziletleri, hadisi şerifler ile ifade edilmiştir.

Her surenin bir çok özelliği vardır. Her bir ayet ve sure Allah kelâmı olmakla beraber herbirinin ayrı ayrı özellikleri vardır.

Kur’ân, insanları yolların en doğrusuna götürür. Gerek insanların kendileriyle olan münasebetlerinde, gerek insanların birbirleriyle olan münasebetlerinde ve gerekse devletlerarası münasebetlerde Kur’ân, en ideal ve mükemmel yolu gösterir.

Ayrıca Kur’an tilâveti İslam’da faziletli amellerden biridir. Kur’an okumaktan maksat, öncelikle onun emir ve nehiylerine uymaktır. Fakat sadece okumanın da sevabı ve mükâfatı vardır. Kur’an kendisiyle amel edenlere ve inanarak ibadet kastıyla okuyanlara kıyamet gününde şefaatçi olacaktır..

Yüce kitabımız kuran-ı kerim’i okumanın faydaları oldukça fazladır.Bu konu hakkında bildirilen hadisi şeriflerde ise içinizde en hayırlınız kuranı okuyan ve öğreteninizdir buyrulmuştur. Kuran-ı Kerimi okumanın faydalarının yanında kuranı anlayarak da okumak en güzelidir.

Ebû Hüreyre Hazretlerinin, Kur’an okuyanların kazanacağı mânevî derecelerle ilgili olarak Peygamber Efendimiz (asm)’den rivayet ettiği şu hadîsi şerîf, mü’min gönüllerin heyecanla tutuşmasına vesile olacak güzelliktedir:

“Kıyamet gününde Kur’an-ı Kerîm gelecek ve Allah Teâlâ’ya: ‘Yâ Rabbî! Kur’an okuyan kimseyi şeref süsüyle süsle!’ diyecek; bunun üzerine Kur’an okuyan kimse şerefle süslenecek.”

“Yine Kur’an-ı Kerîm: ‘Allah’ım! Ona şeref elbisesi giydir!’ diyecek; hemen o zâta elbiselerin en değerlisi giydirilecek. Sonra Kur’an: ‘Rabb’im! Ona şeref tacı giydir!’ diye niyâz edecek; o kimseye şeref tacı giydirilecek. Sonunda Kur’an-ı Kerîm: ‘Yâ Rabbî! O kulundan razı ve hoşnut ol! Senin hoşnutluğundan üstün bir şey yoktur.’ diyerek Kur’an okuyan kimseyi mânevî mertebelerin en yükseğine ulaştıracak.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’an 18; Dârimî, Fezâilü’l-Kur’an 1).

SECDE SURESİ NEDEN İNDİRİLMİŞTİR?

“Rablerine korku ve ümit ile dua ederek…” ayetinin (16. ayet) nüzul sebebiyle ilgili olarak Bezzar, Bilâl’den naklediyor: Biz mescidde oturuyor­duk. Peygamberimiz (s.a.)’in ashabından bir grup ise akşam namazından sonra yatsıya kadar namaz kılıyorlardı. Bunun üzerine 16. ayet nazil oldu: “Rablerine korku ve ümitle dua ederek (çok ibadet etmekten dolayı) yanları (vücutları) yataklarından uzak kalır.” Fakat bu rivayetin isnadında zayıflık vardır.

Vahidî en-Neysabûrî Malik b. Dinar’dan naklediyor: Enes b. Malik’e bu ayetin kimin hakkında nazil olduğunu sordum. Şöyle cevap verdi: Rasulullah (s.a.)’in ashabından bazıları akşam namazından sonra yatsı namazı­na kadar namaz kılıyorlardı. Bunun üzerine Allah Tealâ onlar hakkında bu ayeti indirdi. Bu, Katade ve İkrime’den rivayet edilmiştir.

Muaz b. Cebel, Peygamberimiz (s.a.)’in “Onların vücutları yatakların­dan ayrılır.” ayeti hakkında: “Bu kulun gecenin başında namaz kılmasıdır.” dediğini rivayet etmektedir.

Hasan-ı Basrî, Mücahid, İmam Malik ve Evzaî şöyle diyor: Bu ayet ge­celeyin teheccüd namazı kılanlar hakkında inmiştir.

İmam Ahmed, Tirmizî, Neseî ve İbni Mace, İbni Cerir, Hakim ve İbni Merdüveyh’in Muaz b. Cebel’den naklettikleri şu hadis-i şerif bu nüzul se­bebinin doğru olduğuna delâlet etmektedir:

Muaz b. Cebel anlatıyor: Bir yolculukta Peygamberimiz (s.a.) ile be­raberdim. Bir gün ona yakın bir yerde bulunuyordum. O sırada yürüyor­duk. Ben Efendimize:

– Ey Allah’ın Nebisi! Bana beni cennete sokacak ve beni cehennemden uzaklaştıracak şeyi haber ver, dedim. Efendimiz (s.a.):

– Sen büyük bir şey sordun. Bu Allah Tealâ’nın kolay kıldığı kimseler için kolaydır: Allah ‘a hiçbir şeyi şirk koşmadan kulluk edeceksin. Namazı dosdoğru kılacaksın. Zekâtı vereceksin. Ramazan orucunu tutacaksın. Bey-tullahı haccedeceksin, dedi ve şöyle devam etti: Sana hayır kapılarını göstereyim mi? Oruç kalkandır. Sadaka günahı söndürür. Bir de gecenin ortasın­da kişinin kıldığı namaz… Sonra da “Onların vücutları yataklarından uzak kalır.” ayetiyle ondan sonraki ayeti okudu.

Peygamberimiz (s.a.) sonra şöyle buyurdu: Sana işin başını, direğini ve en yüce noktasını haber vereyim mi?

– Evet ey Allah’ın Rasulü! dedim. Efendimiz:

– İşin başı İslâm’dır. Direği namazdır. En yüce noktası ise cihaddır, de­di. Sonra da:

– Sana bütün bunların hepsine nasıl sahip olacağını söyleyeyim mi? dedi. Ben de:

– Evet ey Allah’ın Rasulü! dedim. Efendimiz eliyle dilini tuttu ve:

– Dilini tut, buyurdu. Ben:

– Ey Allah’ın Rasulü! Biz konuştuklarımızdan dolayı da hesaba çekile­cek miyiz? dedim. Efendimiz:

– Ey Muaz! Annen seni kaybetsin. İnsanlar cehenneme yüzüstü -veya bir başka rivayete göre: göğüsleri üstü- dillerinin işlediği kusurlardan baş­ka bir şey sebebiyle mi düşüyorlar sanıyorsun?

“Hiç mümin olan kimse…” ayetinin (18. ayet) nüzul sebebi ile ilgili Va­hidî ve İbni Asakir, İbni Abbas’m şöyle dediğini rivayet etmektedirler: Velid b. Ukbe b. Ebî Muayt, (Bedir günü) Hz. Ali’ye şöyle demişti:

— Benim kılıcım senin kılıcından daha keskin, benim elim senin elin­den daha uzundur. Benim askeri birliğim, senin birliğinden daha güçlüdür.

Hz. Ali ona şu cevabı verdi:

— Sus, sen sadece bir fasıksm.

Bunun üzerine 18. ayet nazil oldu: “Hiç mümin olan kimse fasık gibi olur mu? Elbette eşit olamazlar.” Ayet “mümin” kelimesiyle Hz. Ali’yi, “fa­sık” kelimesiyle Velid b. Ukbe’yi kastetmektedir. [Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 11/218.]

“De ki fetih gününde kâfirlere iman etmeleri…” ayetinin (29. ayet) nüzul sebebi ile ilgili olarak İbni Cerir Katade’den şöyle naklediyor: Sahabe,

– Bizim için pek yakında istirahata kavuşacağımız ve nimete ulaşaca­ğımız bir gün olacak, dediler. Bunun üzerine müşrikler:

– Eğer siz doğru sözlü kimseler iseniz bu fetih ne zaman? dediler. Bu­nun üzerine bu ayet nazil oldu. [Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 11/227.]

Kâfirlerin kıyamet günü hesap makamındaki zillet, rezil olma ve utanç durumlarını ve onların uğrayacakları şiddetli ebedî azabı beyan et­tikten sonra, Cenab-ı Hak dünyadaki iman ehlinin Rablerine itaatte bu­lunma, O’nu ta’zim etme, O’na hamdetme ve nafilelerle O’na yaklaşma hal­lerini ve amellerinin mükafatı olarak Allah’ın kendileri için hazırladığı ni­metleri ve sevinci beyan etti. [Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 11/212-213.]

SECDE SÛRESİ’NİN FAZİLETİ VE YARARLARI

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Kim Secde ve Mülk sûrelerini yatsı namazından sonra okursa, sanki Kadir gecesini ihya etmiş gibi sevâb kazanır.”

Câbir bin Abdullah buyurdu ki:

“Resûlullah efendimiz Secde ve Mülk sûrelerini okumadan uyamazlardı.”

Muhammed bin Alkamî buyurdu ki:

“Her gece Tebâreke ve Secde sûresini okuyanlara kabir suâli olmaz.”

Yahya bin Ebî Kesîr dedi ki:

“Peygamber efendimiz eshâbma Secde ve Tebâreke sûrelerini okumayı emretmiştir. Zira bu iki sûrenin her â-yeti diğer sûrelerin yetmiş âyetine bedeldir. Kim bu iki sûreyi yatsıdan sonra okursa, bu ikisini Kadir gecesinde okumuş gibi sevâb alır.”

Hâlid bin Ma’dân buyurdu ki:

“Kurtuluşa götüren Secde sûresini okuyunuz. Zira bana ulaşan habere göre, adamın biri sırf bu sûreyi okur, başkasını okumazmış. Çok da kusûrlan varmış. Bu sûre o kişiye Allah katında kanat germiş ve şöyle yalvarmış: Yâ Rabb, bu kulunu bağışla! O beni çok okurdu. Allahü teâlâ da sûrenin şefâatini kabûl etmiş ve şöyle buyurmuştur: O-nun her günahına karşılık bir sevâb yazınız ve kendisini bir derece yükseltiniz.

İbni Abbâs buyurdu ki:

“Peygamber efendimiz, cuma günleri sabah namazlarında Secde ve Hel Etâ sûrelerini okurdu.”

Rivayet edildi ki:

* Kabir azabından korunur.
* Bu sureyi okuyanın kalbinde ve kabrinde büyük bir nur olur.
* Münker ve Nekir meleklerinin dehşetinden kurtulur.
* Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in seferde bile terk etmediği bir sünneti işlemiş olur.
* Secde suresini kıyamet gününde mahşer yerine iki kanatlı olarak gelir. Bu sure-i şerifeyi okumayı adet haline getiren kimseyi mahşer yerinin şiddetli hararetine karşı gölgeler. * * * * Mahşer halkını sıcaktan kavuran ve herkesin tepesinin üzerine yaklaşan güneşe Secde suresi şöyle der:” Ey güneş! Benim sakladığım kimseye ışığını iletmek için asla yol bulamazsın.”
* Sebebi bilinmeyen hastalıklar ve baş ağrıları için şifa olur.
* Secde suresinin 7-9. ayetleri cam bir kap içerisine yazılıp, zemzem suyu ile doldurulur, her gün o sudan çocuklara içirilir ve yediği yemeklere katılırsa, bu çocuklar Allah’ın yardımıyla daha güzel gelişir ve hastalıklardan da korunur.

 

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir