Secde Suresi Türkçe Okunuşu Arapça Yazılışı ve Meali

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kur’ân-ı kerîmin otuz ikinci sûresi. Mü’minûn sûresinden sonra, Tûr sûresinden önce inmiştir. Secde sûresi Mekke’de nâzil oldu (indi). Otuz âyet-i kerîmedir. On beşinci âyetinde geçen Secde kelimesinden dolayı Sûret-üs-Secde denilmiştir. Sûrede; Allahü teâlânın her şeyi güzel yarattığı, öldükten sonra tekrar dirilmeyi inkâr edenlerin âhirette pişmân olacakları, hazret-i Mûsâ’nın İsrâiloğullarına yol gösterici olarak gönderildiği bildirilmektedir. (İbn-i Abbâs, Mücâhid, Râzî, Taberî)

Bir çoğumuz Kuran-ı Kerimi arapça okumayı öğrenemediğimiz için bilmiyoruz. Tabi bu öğrenmiyeceğimiz anlamına gelmez. O nedenle bir çoğumuz arapça bilmediği için’de arapça ayetleri latince harflerle okumaya çalışıyoruz. Arapça bir sözcük olan “kuran”, okumak, ezbere okumak, bir araya getirmek anlamına gelir. Kur’ân kelimesi olarakta Arapça’da yazıyla tespit edilmiş vahiylerin bütünü anlamına gelir. Şimdi sizler için hazırladığımız Kur’anı Kerim surelerden olan Secde süresi arapça yazılışı ile latince harflerle Türkçe okunuşunu derledik. Ayrıca Diyanet İşleri tarafından düzenlenen mealine’de yer verdik. Bu sebeple hem Arapça yazısı hem de latince okunuşunu öğrenerek okuyabilirsiniz.

Kısaca Konusu : Önceki sûrenin (Lokmân) sonunda Allah’ın birliğinin delillerine ve dünya hayatından sonra gelecek âhiret gerçeğine değinilmişti. Bu sûreye de peygamberlere ve onların getirdiklerine iman konusuyla başlanmıştır. Başta olduğu gibi sonda da ilâhî kudretin delilleri üzerinde düşünme çağrısına temel teşkil eden örnekler verilmiştir. Öldükten sonra dirilmenin gerçek olduğuna dikkat çekilen sûrede hakiki müminlerin özellikleri ve kavuşacakları nimetlerle inkârcılıkta ısrar edenlerin karşılaşacakları cezalar üzerinde durulmuştur.

Fazileti : Kim Secde ve Mülk sûrelerini yatsı namazından sonra okursa, sanki Kadir gecesini ihyâ etmiş (ibâdetle geçirmiş) gibi sevâb verilir. (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)

Hz. Peygamber’in geceleri Secde ve Mülk sûrelerini okumadan uyumadığına dair rivayetler bulunmaktadır (Dârimî, “Fezâilü’l-Kur’ân”,

SECDE SÛRESİ TÜRKÇE OKUNUŞU
Bismillahirrahmanirrahim
1. Elif lam mîn

2. Tenziylül kitabi la raybe fiyhi mir rabbil alemiyn

3. Em yekulunefterah bel hüvel hakku mir rabbike li tünriza kavmem ma etahüm min neziyrim min kablike leallehüm yehtedun

4. Allahüllezî halekas semavati vel erda ve ma beynehüma fî sitteti eyyamin sümmesteva alel arş ma leküm min dunihî miv veliyyiv ve la şefiy’ efela tetezekkerun

5. Yüdebbirul emra mines semai ilel erdî sümme ya’rucü ileyhi fî yevmin kane mîkdaruhu elfe senetim mimma teuddun

6. Zalike alimül ğaybi veş şehadetil aziyzür rahîym

7. Ellezî ahsene külle şey’in halekahu ve bedee halkal insani min tîyn

8. Sümme ceal neslehu min sülaletim min maim mehiyn

9. Sümme sevvahü ve nefeha fiyhi mir ruhîhî ve ceale lekümüs sem’a vel ebsara vel efideh kaliylem ma teşkürun

10. Ve kalu e iza dalelna fil erdî e inna le fî halkîn cediyd bel hüm bi likai rabbihim kafirun

11. Kul yeteveffaküm melekül mevtillezî vükkile biküm sümme ila rabbiküm türceun

12. Ve lev tera izil mücrimune nakisu ruusihim înde rabbihim rabbena ebsarna ve semî’na fercî’na na’mel salihan inna mukînun

13. Ve lev şi’na le ateyna külle nefsin hüdaha ve lakin hakkal kavlü minnî le emleenne cehenneme minel cinneti ven nasi ecmeîyn

14. Fe zuku bi ma nesiytüm likae yevmiküm haza inna nesiynaküm ve zuku azabel huldi bi ma küntüm ta’melun

15. İnnema yü’minü bi ayatinellezine iza zükkiru biha harru süccedev ve sebbehu bi hamdi rabbihim ve hüm la yestekbirun

16. Tetecafa cünubühüm anil medaciî yed’une rabbehüm havfev ve tameav ve mimma razaknahüm yünfikun

17. Fe la ta’lemü nefsüm ma uhfiye lehüm min kurrati a’yün cezaem bi ma kanu ya’melun

18. E femen kane mü’minen ke men kane fasika la yestevun

19. Emmelleziyne amenu ve amilus salihati fe lehüm cennatül me’va nüzülem bi ma kanu ya’melun

20. Ve emmellezîne feseku fe me’vahümün nar küllema eradü ey yahrucu minha üîydu fiyha ve kîyle lehüm zuku azaben narillezî küntüm bihî tükezzibun(15. Ayet secde ayetidir.)

21. Ve le nüziykanehüm minel azabil edna dunel azabil ekberi leallehüm yarciun

22. Ve men azlemü mimmem zükkira bi ayati rabbihî sümme a’rada anha inna minel mücrimiyne müntekîmun

23. Ve le kad ateyna musal kitabe fe la tekün fî miryetim mil likaihî ve cealnahü hüdel li benî israiyl

24. Ve cealna minhüm elmmetey yehdune bi emrina lemma saberu ve kanu bi ayatina yukînun

25. İnne rabbeke hüve yafsîlü beynehüm yevmel kîyameti fiyma kanu fîhi yahtelifun

26. E ve lem yehdi lehüm kem ehlekna min kablihim minel kuruni yemşune fî mesakinihim inne fî zalike le ayat e fe la yesmeun

27. E ve lem yerav enna nesukul mae ilel erdîl cüruzi fe nuhricü bihî zer’an te’kili mihü en’amühüm ve enfüsühüm e fe la yübsîrun

28. Ve yekulune meta hazal fethu in küntüm sadikîyn

29. Kul yevmel fethî la yenfeullezîne keferu iymanühüm ve la hüm yünzarun

30. Fe a’rîd anhüm ventezîr innehüm müntezîrun

SECDE SÛRESİ MEALİ VE ANLAMI 
Bismillâhirrahmânirrahîm.

1. Elif Lâm Mîm.

2. Kendisinde hiçbir şüphe bulunmayan bu Kitab’ın indirilişi, âlemlerin Rabbi tarafındandır.

3. Yoksa “Onu Muhammed uydurdu” mu diyorlar? Hayır o, kendilerine senden önce hiçbir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi uyarman için, doğru yolu bulsunlar diye Rabbin tarafından indirilmiş gerçektir.

4. Allah, gökleri ve yeri, ikisi arasındakileri altı gün içinde (altı evrede) yaratan sonra da Arş’a kurulandır. Sizin için O’ndan başka hiçbir dost, hiçbir şefaatçi yoktur. Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız?

5.Gökten yere kadar bütün işleri Allah yürütür. Sonra bu işler, süresi sizin hesabınızla bin yıl olan bir günde O’na yükselir.

6. İşte Allah, gaybı da görünen âlemi de bilendir, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.

7. O ki, yarattığı her şeyi güzel yaptı. İnsanı yaratmaya da çamurdan başladı.

8.Sonra onun neslini bir öz sudan, değersiz bir sudan yarattı.

9.Sonra onu şekillendirip ona ruhundan üfledi. Sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!

10.(Kâfirler dediler ki:) “Biz toprakta yok olduktan sonra mı, biz mi yeniden yaratılacakmışız? Hayır, onlar Rablerine kavuşmayı inkâr etmektedirler.

11.De ki: “Sizin için görevlendirilen ölüm meleği canınızı alacak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.”

12.Suçlular, Rablerinin huzurunda boyunlarını büküp, “Rabbimiz! (Gerçeği) gördük ve işittik. Artık şimdi bizi (dünyaya) döndür ki, salih amel işleyelim. Biz artık kesin olarak inanmaktayız” dedikleri vakit, (onları) bir görsen!

13.Eğer dileseydik, herkese hidayetini verirdik. Fakat benim, “Andolsun, cehennemi hem cinlerden hem de insanlardan dolduracağım” sözüm gerçekleşecektir.

14.(Onlara şöyle denilecek:) “O hâlde, bu gününüze kavuşmayı unutmanıza karşılık azabı tadın. Biz de sizi unuttuk. Yapmakta olduklarınıza karşılık ebedî azabı tadın.”

15.Bizim âyetlerimize ancak, kendilerine bu âyetlerle öğüt verildiği zaman secdeye kapanan, kibirlenmeksizin Rablerine hamd ederek tespih edenler inanırlar.

16.Onlar, korkarak ve ümid ederek Rablerine ibadet etmek için yataklarından kalkarlar. Kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden de Allah için harcarlar.

17. Hiç kimse, yapmakta olduklarına karşılık olarak, onlar için saklanan göz aydınlıklarını bilemez.

18. Hiç mü’min, fasık gibi olur mu? Bunlar (elbette) eşit olmazlar.

19.İman edip salih amel işleyenlere gelince, onlar için, yapmakta olduklarına karşılık bir mükâfat olarak Me’vâ cennetleri vardır.

20.Fasıklık edenlere gelince, onların barınağı ateştir. Oradan her çıkmak istediklerinde, oraya döndürülürler ve onlara, “Yalanlamakta olduğunuz ateş azabını tadın” denir.

21. Andolsun, dönsünler diye biz onlara (ahiretteki) en büyük azaptan önce (dünyadaki) yakın azabı elbette tattıracağız.

22. Kim, Rabbinin âyetleri kendisine hatırlatıldıktan sonra onlardan yüz çevirenden daha zalimdir? Şüphesiz ki biz suçlulardan intikam alıcıyız.

23. Andolsun, biz Mûsâ’ya Kitab’ı (Tevrat’ı) vermiştik. Sen de kitaba (Kur’an’a) kavuşma konusunda sakın şüphe içinde olma. Onu İsrailoğullarına bir yol gösterici kılmıştık.

24.Sabredip âyetlerimize kesin olarak inandıkları zaman, içlerinden emrimizle doğru yola ileten önderler çıkardık.

25.Şüphesiz Rabbin kıyamet günü, üzerinde ayrılığa düşmekte oldukları şeyler konusunda onlar arasında hüküm verecektir.

26. Yurtlarında gezip dolaştıkları nice nesilleri helâk etmiş olmamız, onlar için yol gösterici olmadı mı? Şüphesiz bunda ibretler vardır. Hâlâ duymayacaklar mı?

27. Görmediler mi ki, biz yağmuru kupkuru yere gönderip onunla hayvanlarının ve kendilerinin yiyeceği ekinler çıkarırız. Hâlâ görmeyecekler mi?

28. “Eğer doğru söyleyenler iseniz, şu fetih ne zamanmış?” diyorlar.

29. De ki: “Fetih (Kıyamet) günü, inkâr edenlere iman etmeleri fayda vermeyecektir. Onlara göz de açtırılmayacaktır.”

30. Şimdi sen onlardan yüz çevir ve bekle. Şüphesiz onlar da bekliyorlar.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt