Cuma Hutbesi 24 Ağustos 2018

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Din hizmetleri genel müdürlüğü Diyanet İşleri tarafından her hafta cuma hutbesi yenilenir. Türkiye”deki camilerde her cuma olduğu gibi bu cumada müslümanlar hep bir arada olarak hutbenin konusunu cami’de dinleyecekler. Müslümanlar için en önemli gün cuma günü olduğu gibi islam dini içinde özel bir gün olarak ilan edilmiştir.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen bu haftaki hutbe konu Mesajı ne üzerine olacaktı? İstanbul, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye’deki bütün camilerde bugünkü okunmak üzere hazırlanan hutbe “Gayret Müminlerden, Zafer Allah’tandır  başlıklı hutbe okutacak..

GAYRET MÜMİNLERDEN, ZAFER ALLAH’TANDIR
Muhterem Müminler!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Allah’a ve Resûlüne itaat edin, birbirinize düşmeyin, sonra gevşersiniz ve gücünüz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.”1
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyuruyor: “Elinizle, dilinizle ve malınızla cihad edin.”2

Kıymetli Müslümanlar!
Vatan, insanın huzur ve güven içinde yaşadığı, hür olmanın şerefini taşıdığı topraktır. Aynı cesaretle tarih yazanların, aynı değerler uğruna baş koyanların, aynı ideallerle geleceği inşa edenlerin yurdudur. İzzetini ve istikbalini korumak için şehadet şerbeti içenlerin, gazi olup varlığından geçenlerin emanetidir vatan.

Ecdadımız, Allah’a olan imanları ve vatana olan sevdaları ile bu mukaddes toprakları asırlarca korumuş, zulme ve zalime karşı kahramanca mücadele etmiştir. Yegâne emeli, mabedinin göğsüne namahrem eli değdirmemek olan bu aziz millet, haysiyet ve onuruna hiçbir zaman halel getirmemiştir. Tarih boyunca nice Ağustos ayına damgasını vuran Malazgirt, Otlukbeli, Çaldıran, Mercidâbık, Mohaç, Sakarya ve Büyük Taarruz zaferleri buna şahittir.

Bu kutlu zaferler göstermiştir ki, gayret müminlerden, zafer Allah’tandır. O’nun rızasını kazanmak ve yeryüzünde iyiliği hâkim kılmak için çarpan yürekler asla esaret altına alınamaz. Hakka tapan milletimizin birlik ve beraberliğine göz dikenler, rezil ve zelil olmaya mahkûmdur. Yurdumuzun üstünde tüten en son ocak sönmeden bu bayrak inmeyecek, bu ezanlar dinmeyecektir.

Muhterem Müslümanlar!
Bugün de ülkemizi baskı altına alma ve İslam coğrafyasını kuşatma girişimleri karşısında zafer bilinci kuşanmamız gerekmektedir. Zafer bilinci, zorluklar karşısında sabır ve sebat göstermektir. Kökü derinlerde olan ulu bir çınara benzeyen bu toplumu içten içe kemiren çekişmeleri, tartışmaları, ihtirasları bir kenara bırakmaktır. Kardeşliğimizi sarsmak ve muhabbetimizi bozmak isteyenlere karşı uyanık olmaktır.

Aziz milletimiz, dün en ağır şartlara rağmen yedi düveli dize getirdiği gibi, bugün de feraseti ve Allah’ın inayetiyle hainlere geçit vermeyecektir. Dün 15 Temmuz işgal girişimine göğsünü siper ettiği gibi, bugün de ekonomik ve teknolojik her türlü saldırıya korkusuzca karşı koymasını bilecektir. Nihayetinde hak ile bâtıl arasındaki savaşın adı, zamanı, zemini ve şartları değişmiş olsa da değişmeyen tek bir gerçek vardır ki, o da;

“Ey iman edenler! Eğer siz Allah’ın dinine yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz.”3 ilâhî fermanıdır.

Aziz Kardeşlerim!
Milletimizin bekası uğruna, Allah’a olan sadakatimizi, teslimiyetimizi ve tevekkülümüzü pekiştirelim. Yüce Rabbimizin,


“Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız şüphesiz en üstün olan sizsiniz.”4 ayetine gönülden bağlanalım. Maddi varlığımıza, manevi değerlerimize, el emeğimize, ürünümüze, yavrularımızın yarınlarına sahip çıkalım. Tutumlu olmaya, sade ve mutedil harcamaya, israftan uzak durmaya her zamankinden fazla özen gösterelim.

Kardeşlerim!
Tarih şahittir ki Cenab-ı Hak, dinini ve vatanını muhafaza etmeyi en ulvi görev bilen aziz milletimizi yardımsız bırakmayacaktır. Her kim mazlumun, mağdurun, mültecinin ve muhacirin yanındaysa, Allah’ın rahmet ve inayeti de onun yanında olacaktır.
Ey bu toprakları asırlardır Müslüman yurdu kılan, bu milleti şehadet ve gazilikle defalarca onurlandıran, şüheda evladı eyleyen Rabbimiz! Bizlere zafer bilinci kuşanmayı, maddi ve manevi her anlamda kenetlenmeyi, zorlukların üstesinden gelmeyi ve kardeşler olarak bu topraklarda ilelebed yaşamayı nasip eyle! AMİN.
1 Enfâl, 8/46.
2 Nesâî, Cihâd, 48.
3 Muhammed, 47/7.
4 Âl-i İmrân, 3/139.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

————————————————————————————
Cuma hutbesinin ne kadar önemli bir konuşma olduğu bu hadis-i şerif ile daha da iyi anlaşılmaktadır. Bu mühim konuşma sırasında hatibin dikkatle dinlenmesi gerekir.

Cuma hutbesinin önemi, Müslümanların genelini ilgilendiren konularda onları aydınlatmaya yönelik bir konuşma olmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca Cuma, Müslümanların cemaat ve devlet olarak varoluşlarının simge­sidir. Bilindiği üzere Cuma namazı Medine döneminde, yani Müslümanların cemaat ve devlet olarak hür oldukları ortamda kılınmıştır. Mekke döneminde kılındığına dair bilgi mevcut değildir.

Cuma namazının farz oluşu

İslâm dininde ilk cuma namazı, Resûl-i Ekrem Efendimiz’in (sav) hicreti esnasında Medîne-i Münevvere’ye yakın Benî Salim Mescidi’nde, Salim İbn-i Avf yurdunda farz kılınmıştır.

Cumanın farziyeti Kitap, Sünnet ve îcmâ ile sabittir. Bütün mezhep imamlarının ittifakları vardır.

Hutbenin sahih olmasının şartları

1. Hutbenin vakit içinde okunması,
2. Namazdan önce okunması,
3. Hutbe niyetiyle okunması,
4. Cemaat huzurunda okunması,
5. Hutbeyle namaz arasında birşeyle meşgul olunmaması.
6. Cuma namazını hutbeyi okuyan hatibin kıldırması evlâdır, daha iyidir.

Hutbenin vacipleri

1. Taharete dikkat etmek,
2. Setr-i avrete riâyet etmek,
3. Hutbeyi ayakta okumak.

Hutbenin sünnetleri
1. Ezanı dinlemek,
2. Hatibin huzurunda ezan okunması,
3. Hutbeyi ikiye ayırmak,
4. Her iki hutbeye de Allah’a hamd ü senayla başlamak,
5. Müslümanlara va’z u nasihatta bulunmak,
6. İkinci hutbede duâ etmek,
7. Şehâdet cümlesinin iki kısmını da okumak,
8. Hutbeyi uzatmamak,
9. Hutbeyi kolay işitilecek bir sesle okumak,
10. İki hutbe arasında oturmak,
11. Siyah giyinmek.
12. Hanefî mezhebinde sünnet olan bâzı maddeler Şafiî mezhebinde farzdır.
13. O bakımdan sünnetlere riâyet edilirse, her iki mezhebin görüşleri yerine getirilmiş olur.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt - Aviator oyna