Ağız İle İlgili Deyimler ve Anlamları

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ağız ile ilgili deyimleri ve anlamları. İçinde ve anlamında ağız kelimesi geçen deyimler hangileridir? Ağız ilgili atasözler nelerdir? Adalet sözleri…

Deyim : Ağzının perhizi yok:
Anlamı : Ağzına geleni söyler.

Deyim : Ağzının kaytanını çekmek:
Anlamı : (argo) Şom ağızlı olmak.

Deyim : Başına (ensesine) vur, ağzından lokmasını al:
Anlamı : Uysal, sessiz ve olaylar karşısında tepki göstermeyen kimseler için söylenir.

Deyim : Ağzından girip burnundan çıkmak:
Anlamı : Diller dökerek, kırk dereden su getirerek birini kandırmak.

Deyim : Ağzında bakla ıslanmamak:
Anlamı : Hiç sır saklamamak.

Deyim : Ağzına taş almış:
Anlamı : Söze karışmayıp susanlar için kullanılır.

Deyim : Ağzına gem vurmak:
Anlamı : Susturmak, söyletmemek.

Deyim : Ağzına geldiği gibi:
Anlamı : Enini sonunu düşünmeden, rastgele, ölçüp biçmeden.

Deyim : Ağzına bir zeytin verir, altına bir tulum tutar:
Anlamı : Yaptığı küçük iyiliklere karşılık büyük çıkar bekler.

Deyim : Ağzına bir parmak bal çalmak:
Anlamı : Birini tatlı sözlerle ya da şöyle böyle bir iyilikle oyalamak.

Deyim : Ağzına abdestle almak:
Anlamı : Bir şeyi saygıyla, değer vererek anmak.

Deyim : Ağzı yanmak (bir şeyden):
Anlamı : Zarar ve kötülük görmek, dersini almak.

Deyim : Ağzı var, dili yok:
Anlamı : Pek sessiz, uysal, yumuşak huylu, kendi halinde bir kimseyi tanımlamak için söylenir.

Deyim : Ağzı torba değil ki büzesin (alemin, herkesin):
Anlamı : Dedikodunun önüne geçilemeyeceğini anlatır.

Deyim : Ağzı teneke kaplı:
Anlamı : (teklifsiz konuşmada) Çok sıcak ya da çok acı şeyleri kolaylıkla içebilen ya da yiyebilenler için şaka yollu söylenir.

Deyim : Ağzı süt kokmak:
Anlamı : Çok genç ve toy olmak.

Deyim : Ağzı sulanmak:
Anlamı : İmrenmek.

Deyim : Ağzı pek (ağzı sıkı):
Anlamı : Sır çıkmaz.

Deyim : Ağzı laf (lakırdı) yapmak:
Anlamı : Bir konuyu etkili bir biçimde anlatacak güçte olmak.

Deyim : Ağzı kulaklarına varmak:
Anlamı : Çok sevinmek.

Deyim : Ağzıyla kuş tutsa:
Anlamı : Ne yapsa, ne kadar çaba ve ustalık gösterse…

Deyim : Ağzı gevşek:
Anlamı : Sır tutmaz.

Deyim : Ağzı çiriş çanağına dönmek:
Anlamı : Ağzı kuruyup acılaşmak.

Deyim : Ağzı açık ayran delisi:
Anlamı : Yeni gördüğü her şeye alık alık bakan.

Deyim : Ağızdan ağza:
Anlamı : Herkes birbirine söyleyerek.

Deyim : Ağza tat, boğaza feryat:
Anlamı : Miktarı pek az olan yenecek şey.

Deyim : Ağza düşmek:
Anlamı : Dedikodu konusu olmak.

Deyim : Ağız yapmak:
Anlamı : Duygularının, düşüncelerini olduğundan başka türlü gösterecek yolda dil kullanmak.

Deyim : Ağız tamburası çalmak:
Anlamı : Sözle avutmaya çalışmak.

Deyim : Ağız kahyası:
Anlamı : Birinin adına rastgele söze karışan ya da onun söz söylemesini engelleyen kimse.

Deyim : Ağız kavafı:
Anlamı : Satıcılar gibi, insanı kandırmak için çok söz söyleyen.

Deyim : Ağız kalabalığı:
Anlamı : Çabuk söylenen ve birbirini tutmayan, gelişigüzel sözler.

Deyim : Ağız eğmek:
Anlamı : Yalvarmak, minnet etmek.

Deyim : Ağız değiştirmek:
Anlamı : Önce söylendiğinden başka türlü konuşmak.

Deyim : Ağız değişikliği:
Anlamı : Yemeğin çeşidinde değişiklik.

Deyim : Ağız aramak:
Anlamı : Birisinin gizlemek istediği sanılan bir sorunu, sözü o sorun üzerinde dönüp dolaştırarak sezmeye çalışmak, ağız yoklamak.

Deyim : Ağız alışkanlığı:
Anlamı : Sık sık söylendiği için bir sözü ağzından bir anda kaçırma.

Deyim : (Birinden, bir şeyden) ağzı yanmak
Anlamı : Bir şeyden veya kişiden büyük zarar görmek: “ağzım yanmıştı bir kez şişman kadından, biz etine buduna aldanmıştık.” -m. İzgü.

Deyim : (Bir yiyecek) ağzında büyümek
Anlamı : Sevmediğinden veya içi almadığından yutamamak.

Deyim : (Bir şeyi) ağzında gevelemek
Anlamı : Açıkça söylememek.

Deyim : (Bir şeyi) ağzına sürmemek
Anlamı : Herhangi bir yiyeceği veya içeceği hiç yememek veya içmemek.

Deyim : (Bir şey, birinin) ağzının kaşığı (kalıbı, lokması) olmamak
Anlamı : 1) bir şey, bir kimsenin uğraşabileceği konulardan olmamak; 2) bir şey, bir kimsenin sözünü edemeyeceği kadar değerli olmak.

Deyim : (Bir söz, birilerinin) ağzında çalkalanmak
Anlamı : Üzerinde çok konuşulmak: “fakat bütün memleketin ağzında çalkalanan bu evlerin anha minha 5000 liradan fazlaya çıkmayacağı.” -s. F. Abasıyanık.

Deyim : (Birinin, birilerinin) ağzına düşmek
Anlamı : Dile düşmek: “doğrusu ben ne güzelliğimin ne de ilmimin kimsenin ağzına düşmesine razı değilim.” -e. İ. Benice.

Deyim : (Birinin) ağzının kokusunu çekmek
Anlamı : Birinin her türlü isteğine, kaprisine boyun eğmek: “onca yıl gurbetin kahrını, gâvurun ağzının kokusunu çekmiştik.” -m. İzgü.

Deyim : (Birinin) ağzının içine girmek
Anlamı : 1) çok yanaşmak, iyice sokulmak; 2) hayranlıkla, büyük bir zevkle seyredip dinlemek.

Deyim : (Birinin) ağzının içine bakmak
Anlamı : 1) ne söyleyeceğini beklemek; 2) onun sözüne göre davranmak.

Deyim : (Birinin) ağzını kullanmak (satmak)
Anlamı : Birinin söylediklerinin aynısını söylemek.

Deyim : (Birinin) ağzını kapamak
Anlamı : Kendisine çıkar sağlaması için bir kimseyi susturmak.

Deyim : (Birinin) ağzını dilini bağlamak
Anlamı : Birini konuşamaz duruma getirmek: “o şıllık basmış büyüyü, adamcağızın ağzını dilini bağlamıştı.” -r. N. Güntekin.

Deyim : (Birinin) ağzını bıçak açmamak
Anlamı : Üzüntüsünden söz söyleyecek durumda olmamak: “o gittiği günden beri zeynep kadının ağzını bıçak açmıyor.” -y. K. Karaosmanoğlu.

Deyim : (Birinin) ağzını bağlamak
Anlamı : Bir kimseyi herhangi bir sebeple söz söyleyemez duruma getirmek, susmak zorunda bırakmak: “ortağım burada kocama basmış büyüyü, basmış büyüyü. Dilini, ağzını bağlamış adamcağızın.” -r. N. Güntekin.

Deyim : (Birinin) ağzından lokmasını almak
Anlamı : Birinin hakkı olan şeyi ondan almak.

Deyim : (Birinin) ağzından kapmak
Anlamı : 1) birinin bildiği şeyleri, ustalıklı konuşmalarla ona sezdirmeden öğrenmek: “bütün bu lafları harfi harfine fatma hanım’ın ağzından kapmış, bana kendi sözleri imiş gibi tekrar ediyor.” -y. K. Karaosmanoğlu. 2) birinin konuşmasını keserek kendisi söze başlamak.

Deyim : (Birinin) ağzından
Anlamı : 1) birisinden dinleyerek: bu şiiri âşık veysel’in ağzından yazdım. 2) adına.

Deyim : (Birinin) ağzına tükürmek
Anlamı : Hakaret ederek uyarmak.

Deyim : (Birinin) ağzına sakız olmak
Anlamı : Dedikodusuna konu olmak.

Deyim : (Birinin) ağzına bir parmak bal çalmak
Anlamı : Birini tatlı sözlerle veya çeşitli hediyelerle bir süre için kandırmak, oyalamak: “hürriyet, müsavat diye herkesin ağzına bir parmak bal çaldılar.” -h. R. Gürpınar.

Deyim : (Birinin) ağzına bakakalmak
Anlamı : Sözlerine hayran olmak.

Deyim : (Birini) ağzına baktırmak
Anlamı : Kendini zevkle dinletmek.

Deyim : (Birine) ağzının payını (ölçüsünü) vermek
Anlamı : Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek: “iyi oldu ağzının payını verdiğim, artık bana karşı daha dikkatli olur.” -a. Ümit.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt - Aviator oyna - izle porno