N Harfi ile ilgili Başlayan Deyimler ve Anlamları

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bugün ki makalemizde n harfi ile ilgili deyimleri ve anlamlarını derledik. Kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olan deyimler hem yazılarımıza hem de konuşmalarımıza derinlik katar. Bu nedenle alfabemiz’de bulunan A’dan Z’ye kadar harf harf deyimleri ve yanında anlamı ile hazırladık. İşte Alfabemizin ilk harfi olan “N” harfi ile başlayan deyimler..

Deyimler kalıplaşmış sözlerdir, kelimelerin yerleri değiştirilemez ve aynı anlama bile gelse yerine başka bir sözcük getirilemez. Deyim, belli bir kavramı, belli bir duygu ya da durumu dile getirmek için birden çok sözcüğün bir arada, seyrek olarak da tek bir sözcüğün yan anlamında kullanılmasıyla oluşan sözdür.

Deyimler çok büyük bir oranda mecaz anlamda kullanılır ancak gerçek anlamda kullanılanlara da rastlanmaktadır. Deyimi oluşturan sözcüklerin kimileri gerçek anlamını yitirerek mecaz anlam kazanırlar. Mecazlı anlatım, söze güzellik ve akıcılık katar.Türkçe, deyimler bakımından çok zengin bir dildir. Deyimler, göz önüne kuvvetli imgeler getiren sembollü sözlerdir. Halkın dikkatli ve zeki görüşlerinden doğmuştur.

Nabza (Nabzına) göre şerbet (kan) vermek : Birinin sevgisini ve güvenini kazanmak için, onun hoşlanacağı davranışlarda bulunmak.


Nabzını yoklamak : Birinin eğilimini, düşüncesini ve niyetini öğrenmeye çalışmak.


Nağme yapmak : 1. Nazlanmak. 2. Yakınmak. 3. Konuşmak, söylemek.


Nal toplamak : Bir yarışta en geride kalmak, başarı gösterememek.


Nalıncı keseri gibi hep kendine (önüne) yontmak : Her durumda hep kendini düşünmek, bencillik etmek.


Nalları dikmek (katmak) : Ölmek.


Nam (almak) salmak, vermek : Ünü her yerde duyulmak, tanınmak


Namazında abdestinde (niyazında) : Dindar kimseler için kullanılır. O kişinin dini emirlere uyduğunu, yaşayışına özen gösterdiğini anlatır.


Namerde muhtaç olmak : Bir konuda, bir işte, kötü insanlardan yardım istemek zorunda olmak.


Namı nişanı kalmamak : Yok olup unutulmak.


Namus (ar) belası : Namusunu, toplum içindeki saygınlığını korumak için katlanılan sıkıntı.


Namusu iki paralık olmak : Çevresinde onuru, saygınlığı kalmamış bir duruma düşmek.


Namusunu çiğnetmemek : İtibarını korumak, namusuna leke sürülmesine izin vermemek.


Namusunu temizlemek : 1. Ahlak ve onuruna ters düşen, leke düşüren bir durumdan kurtulmak için birini ya da kendini öldürmek. 2. Bir işin içinden saygınlığını koruyarak çıkmak.


Nanemolla : Güçsüz, çelimsiz, narin, sağlıksız kimse. En küçük değişiklikten rahatsız olan, fiziksel olarak zayıf kimse.


Nane yemek (yediği naneye bak) : Uygunsuz bir harekette bulunmak.


Nanik yapmak : Başparmağı burun ucuna değdirip, öteki parmakları açıp sallayarak biriyle alay etmek.


Nara atmak : Çok yüksek sesle bağırmak.


Nasır bağlamak (kaplamak, tutmak) : 1. Duyarlılığını yitirmek. 2. Nasırlanmak.


Nasrettin Hoca’nın türbesi gibi : Her yanı açık olduğu halde sadece bir girişi bulunan veya kilitli olan yer anlamında kullanılır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir