İsim | Anlamı | Cinsiyet |
ERİKE | Taht. | KIZ |
ERİKER | Becerikli, yürekli adam. | ERKEK |
ERİM | 1. Bir şeyin erebileceği uzaklık. 2. Vakıf olmak, yetmek. | KIZ/ERKEK |
ERİMEL | 1. Bir şeyin erebileceği uzaklık. 2. Vakıf olmak, yetmek. | ERKEK |
ERİMŞAH | 1. Bir şeyin erebileceği uzaklık. 2. Vakıf olmak, yetmek. | ERKEK |
ERİNÇ | Rahat, huzur. | ERKEK |
ERİNÇER | Huzur veren kimse. | ERKEK |
ERİPEK | Yumuşak, uysal erkek. | ERKEK |
ERİŞ | Zeki, uyanık, azılı. | ERKEK |
ERKAL | Erkek kal, adam olarak kal. | ERKEK |
ERKAN | Erkek kanlı | ERKEK |
ERKE | 1. İş başarma gücü. 2. Nazlı serbest büyütülmüş çocuk. | KIZ/ERKEK |
ERKEL | Güçlü, kudretli el. | ERKEK |
ERKILIÇ | Kılıç gibi keskin güçlü yiğit. | ERKEK |
ERKINAY | Çalışan erkek. | ERKEK |
ERKİN | Serbest, hür. | ERKEK |
ERKİNER | Bağımsız, özgür insan. | ERKEK |
ERKMAN | Güçlü, etkili, sözü geçen kimse. | ERKEK |
ERKOÇ | Güçlü, iriyan erkek. | ERKEK |
ERKOÇAK | bkz. Koçak. | ERKEK |
ERKSAN | Güçlü, etkili san, tanınmış ad. | ERKEK |
ERKSOY | Güçlü soydan gelen. | ERKEK |
ERKSUN | Gücünü, kudretini göster. | ERKEK |
ERKUL | Erkek kul, güçlü kuvvetli adam, kul. | ERKEK |
ERKUT | 1. Güçlü, dayanıklı erkek. 2. Mübarek insan, kutlu insan. | ERKEK |
ERKUTAY | Uğurlu ayda doğan erkek. | ERKEK |
ERMA | Çok güzel ve cilveli olan. | KIZ |
ERMAN | Erdemli yiğit | ERKEK |
ERMİN | Keykubat’ın dördüncü oğlu. | ERKEK |
ERMİŞ | 1. Allah’a yönelmiş ve bu yolda merhale katetmiş kimse. 2. Veli, aziz. | ERKEK |
ERMİYE | Dolu yağdıran kasırga. | KIZ |
ERNA | İşveli, cilveli, şen şakrak sevgili. | KIZ |
ERNOYAN | Yiğit başkomutan. | ERKEK |
EROĞUZ | Yiğit kimse. | ERKEK |
EROKAY | Seçkin, beğenilen erkek. | ERKEK |
EROL | Erkek ol. – “Er” ve “ol” kelimelerinden birleşik isim. | ERKEK |
ERONAT | Dürüst, güvenilir, iyi erkek. | ERKEK |
EROZAN | Erkek ozan, şair. | ERKEK |
ERÖZ | Özü erkek, yiğit olan. | ERKEK |
ERSAL | Yiğitliğinle tanın. | ERKEK |
ERSALMIŞ | Yiğitliğinle tanın. | ERKEK |
ERSAN | l. Adıyla, sanıyla ünlenmiş erkek. 2. Güzel, güçlü san bırakmak. | ERKEK |
ERSAVAŞ | Yiğitliğinle tanın. | ERKEK |
ERSAYIN | Saygı değer kimse. | ERKEK |
ERSEÇ | Seçkin ol. | ERKEK |
ERSEN | Mutlu, neşeli erkek. | ERKEK |
ERSERİM | 1. Serme işi. 2. Sabırlı kişi | ERKEK |
ERSEVEN | Seven erkek. | ERKEK |
ERSEVER | Seven erkek. | ERKEK |
ERSEVİM | Sevimli, sempatik erkek. | KIZ |
ERSEYİM | Sevimli, sempatik erkek. | KIZ |
ERSEZEN | Kavrayışı güçlü erkek. | ERKEK |
ERSEZER | Kavrayışı güçlü erkek. | ERKEK |
ERSİN | Erkeksin anlamında | ERKEK |
ERSÖZ | Yiğit sözlü. | ERKEK |
ERSU | Yiğit sözlü. | ERKEK |
ERSUNAL | Yiğit sözlü. | ERKEK |
ERŞAD | Sevinçli, mutlu erkek. | ERKEK |
ERŞAHAN | Şahin gibi güçlü yiğit. | ERKEK |
ERŞAHİN | Erkek şahin, kuş. | ERKEK |
ERŞAN | Yiğitliğiyle tanınmış, ünlenmiş erkek. | ERKEK |
ERŞAT | Doğru yolu bulan | ERKEK |
ERŞED | En reşid, ergin olan, doğru yola daha yakın, hareket hattı daha iyi olan. | ERKEK |
ERTAÇ | Erkekliği taç gibi taşıyan | ERKEK |
ERTAN | Tan gibi ateş renkli er | ERKEK |
ERTAŞ | Taş gibi erkek. -Er ve taş kelimelerinden birleşik isim. | ERKEK |
ERTAYLAR | Uzun boylu, yakışıklı erkek. | ERKEK |
ERTE | 1. Gelecek şafak, şafak sökme zamanı. 2. Yarın. 3. Herhangi bir işte ilk başarı. | ERKEK |
ERTEK | Tek, eşsiz yiğit. | ERKEK |
ERTEKİN | Soylu erkek. – Er ve tekin kelimelerinden birleşik isim. | ERKEK |
ERTEM | Erdem / Fazilet | ERKEK |
ERTEN | 1. Sabah güneşin doğduğu zaman. 2. Gün. | ERKEK |
ERTİNGÜ | Olağanüstü görülmemiş. | ERKEK |
ERTOK | Gözü, gönlü tok yiğit. | ERKEK |
ERTÖRE | Töreleri olan yiğit. | ERKEK |
ERTUĞ | Sorguç tutan erkek. | ERKEK |
ERTUĞRUL | Dürüst, doğru, yiğit. – Ertuğrul Gazi | ERKEK |
ERTUNA | 1. Çok bol. 2. Yavru. 3. Görkemli, gösterişli. 4. Karaor-manlardan doğan, Karadeniz’e dökülen, Avrupa’nın Volga’dan sonra en uzun ırmağı. | ERKEK |
ERTUNÇ | l. Tunç renkli erkek. -2. Tunç madeni gibi güçlü kuvvetli erkek. – Er ve tunç kelimelerinden birleşik isim. | ERKEK |
ERTUNGA | 1. Yiğit hakan. 2. Uygur yazıtlarında geçen Türk adı. | ERKEK |
ERTÜZE | (bkz. Tüze). | ERKEK |
ERÜSTÜN | Üstün erkek. | ERKEK |
ERVA | 1. Çok güzel genç. 2. Son derece cesur ve yiğit adam. 3. Cennet meyvesi | KIZ/ERKEK |
ERVİN | 1. Tecrübe, sınama, deneme. 2. Şeref ve itibar. | KIZ |
ERYALÇIN | Sert, güçlü, boyun eğmez yiğit. | ERKEK |
ERYAMAN | Güçlü, becerikli. | ERKEK |
ERYAVUZ | Yürekli, korkusuz. | ERKEK |
ERYETİŞ | Erken gel. | ERKEK |
ERYILDIZ | Yıldız gibi parlak yiğit. | ERKEK |
ERYILMAZ | Yılmayan, bıkmayan, azimli, sebatlı kişi | ERKEK |
ERZADE | Yiğit oğlu. | ERKEK |
ERZAN | 1. Ucuz, bol. 2. Uygun, münasip, layık. | ERKEK/KIZ |
ESAT | Çok uğurlu ve mutlu | ERKEK |
ESED | Arslan. GazanfHaydar. Cesur ve kahraman kişi anlamında kullanılmıştır. | ERKEK |
ESEDÜDDİN | Dinin arslanı. Şeref lakabıdır. | ERKEK |
ESEN | Sağ, salim, sağlıklı. | KIZ/ERKEK |
ESENBOĞA | Sağ, salim, sağlıklı. | ERKEK |
ESENDAĞ | Dağ gibi güven verici ve sağlam yaptı. | ERKEK |
ESENER | Sağlıklı, rahat kimse. | ERKEK |
ESENGÜL | Canlı, dipdiri, renkleriyle yeni açan güzel gül. | KIZ |
BİR SONRAKİ SAYFAYI GÖRMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ NUMARALARI TIKLAYINIZ