Asurbanipal, Yeni Asur Krallığı’nda M.Ö. 668 ve M.Ö. 627 yılları arasında hüküm sürmüş, son büyük Asur kralıdır. MÖ 701’de, Asurlular dünyanın en güçlü ordusuna sahipti; 200,000 civarında askerden oluşan devasa bir ordu. Ayrıca Asurbanipal zamanında Asur o zamanki dünyanın en büyük kültür merkezlerinden biri oldu.
Asurlular, aşırı savaşçılıklarının yanında büyük bir medeniyet meydana getirmişlerdir. Kuvvetli bir hükümet teşkilatı kurmuşlar tek tanrı fikrini benimsemeye başlamışlar, çivi yazısını kullanmışlar, sanat, edebiyat, mimarlık ve hukuk alanlarında bir çok eserler yaratmışladır.
Mezopotamya’da Dicle Nehri’nin yukarısında bulunan antik bir ülke olan Asur, M.Ö. 668 ile 627 yılları arasında Asurbanipal adlı kralın idaresi altındaydı. Bu ülke günümüzde Irak’a ait olan toprak kuzeyinde yer alıyordu. Asur’un medeniyeti pek çok açıdan güney komşusu olan antik Babil’e benzemekteydi. Asurbanipal, Asur’lıı büyük kralların en sonuncusuydu.
Nineve şehrini başkent yapmıştı.
Burada muhteşem bir saray, bir kütüphane ve çok süslü bahçeler inşa ettirmişti. Asur’un en büyük tanrısı Assur’du ve kral, Assur’un dünyadaki temsilcisi olarak görülmekteydi. Kral, ordu ve devletten sorumluydu. Ayrıca tapınakları ve rahiplerini de denetlerdi.
Assur ve Nineve gibi daha eski şehirlerde oturanlar daha az vergi ödemek ve askerlik hizmetinden muaf olmak gibi bazı ayrıcalıklara sahipti. Toprak sahipleri vergi ödemek ve topraklarında yaşayan genç erkekleri asker olarak göndermek zorundaydı. Asur’un, dışında imparatorluk illere bölünmüştü. Her il merkezi devlete karşı sorumlu olan bir vali tarafından yönetilirdi.
Bilgi : Asurlu sanatçılar kanatlı meleklerin, avlanma sahnelerinin, aslanların ve boğaların yer aldığı rölyef duvar yontuları yapardı. Spor olarak Asur kralı ve soylular özel bölmelere salınan tutsak aslanları öldürürdü.
