İsim | Anlamı | Cinsiyet |
GÖKHUN | Eski Türk isimlerinden Gök+Hun | ERKEK |
GÖKKIR | At donlarından maviye çalan kır. | KIZ/ERKEK |
GÖKKUŞAĞI | Düşmekte olan yağmur damlacıklarında güneş ışınlarının kırılıp yansımasıyla gökyüzünde oluşan yedi renkli kemer biçimindeki görüntü alkı. | KIZ/ERKEK |
GÖKMEN | Mavi gözlü ve sarışın kimse. | KIZ |
GÖKNİL | Gökyüzüne ait olan, Gök + Nil olarak da düşünülebilir | KIZ |
GÖKNUR | Nurlu, ışıklı, aydınlık gökyüzü, gökteki nur | KIZ |
GÖKOVA | Muğla ilinde bir körfez | ERKEK |
GÖKSEL | Semavi, gökçül karşılığı olarak kullanılan uydurma kelam. | KIZ/ERKEK |
GÖKSELEN | ses, gürültü, “haber, bilgi”, “yakın yer, çevre”, “sel yatağı” gibi Anlamları olan “selen”le “gök”ten oluşmuş bir sözcük | KIZ |
GÖKSEN | sen gökyüzüsün, göksün | KIZ |
GÖKSENİN | Gök sana ait anlamında | ERKEK |
GÖKSEVİM | Sevimli gök. | KIZ |
GÖKSU | 1. Türklerin oturduğu birçok akarsuya verilen isim. 2. Adana’dan gelerek Akdeniz’e dökülen Seyhan nehrinin önemli kollarından | KIZ/ERKEK |
GÖKSUN | Kahramanmaraş ilinde bulunan ve Seyhan Irmağı’na karışan Bir çay ve bu adını çaydan alan bir ilçe | KIZ |
GÖKSÜN | Binboğa dağlarından Elbistan’ın güney batısında Seyhan nehrine karışan çay. | KIZ/ERKEK |
GÖKŞEN | Gökle ilgili, aydınlık ışıklı gök, uydurma bir kelime. | KIZ |
GÖKŞİN | Gök gibi mavi gözlü / Sonsuz mavi derinlik | KIZ |
GÖKTAN | Mavi şafak | ERKEK |
GÖKTEPE | Mavi tepe. | ERKEK |
GÖKTUĞ | Gök+Tuğ= mavi renki tuğ | ERKEK |
GÖKTÜRK | Orta Asya da yaşamış eski Türk ulusu | ERKEK |
GÖKYEL | Kuzeydoğudan esen rüzgar, poyraz | KIZ |
GÖKYÜZÜ | Göğün görünen yüzeyi (sema). | ERKEK/KIZ |
GÖLGE | Güneş görmeyen alan | Kız/Erkek |
GÖNEN | Yazın suyu kuruyan gölcük; Toprağın içerdiği nem, rutubet; Ekilecek toprağın tavlandırılması | ERKEK |
GÖNENÇ | Refah hali, mutluluk. | KIZ |
GÖNÜL | 1. İnsanın manevi varlığının ifadesi, inancı ve hislerinin kaynağı. 2. İstek, arzu, heves, niyet. 3. Duygu, his, aşk. 4. Kibir, gurur. 5. Tabiat, huy. | KIZ |
GÖNÜLGÜL | Gül gibi zarif bir gönlü olan. | KIZ |
GÖRGÜ | 1. Bir topluluğa ait uyulması gereken nezaket kaideleri muaşeret adabı. 2. Deneme, tecrübe. 3. Görmüş olma durumu, görgü şahidi. | KIZ |
GÖRKAY | Güzel ay | ERKEK |
GÖRKE | İhtişamlı, görkemli | KIZ/ERKEK |
GÖRKEM | 1. İhtişam, gösteriş karşılığı olarak kullanılan bir kelimedir. 2. Gösterişli, heybetli. | KIZ/ERKEK |
GÖRSEL | Görmekle ilgili manasına kullanılan uydurma bir kelime. | KIZ/ERKEK |
GÖZDE | 1. Göze girmiş olan sevilen beğenilen, benimsenen. 2. Beğenilen kadın. 3. Osmanlı sarayında padişahın ilk dört cariyesine verilen ünvan. | KIZ |
GÖZDEM | Beğendiğim, sevdiğim, saydığım, bitanem. | KIZ |
GÖZDENAZ | Nazlı güzel. | KIZ |
GÖZDENUR | İnsanlara vermiş olduğu iç huzurla herkesin beğenisini kazanan. | KIZ |
GÖZEN | Bir nevi alageyik. | KIZ |
GÖZLEM | Müşahade, gözlemek karşılığı olarak kullanılan kelime. | KIZ/ERKEK |
GUFRAN | Günahların affı. | KIZ |
GULAM | 1. Oğlan, uşak. 2. İran ve Hindistan’da(abd) kelimesi yerine kullanılmıştır. Gulam Ali, Gulam İshak Han gibi. | ERKEK |
GURBET | Doğup yaşanılmış olan yerden uzakta yErkek ve kadin adı olarak kullanılır. | ERKEK |
GÜÇHAN | Çetin, güçlü han | ERKEK |
GÜÇLÜ | 1. Gücü olan kuvvetli zorlu. 2. Bir musiki dizisinde duraktan sonraki en önemli perde. | ERKEK |
GÜFTAR | Söz, kelam. | ERKEK/KIZ |
GÜFTE | 1. Söyleniş, söylenmiş. 2. Bir söz eserinin bestelenmiş bulunan manzum sözleri. | KIZ |
GÜHER | Cevher | KIZ |
GÜHERPARE | Cevher parçası. | KIZ |
GÜL | Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeğine verilen ad; Gülmek eyleminden gül | KIZ |
GÜLABİ | Gülsuyu. | ERKEK |
GÜLAFET | Nefes kesen güzellikte. Gül ve âfet kelimesinden oluşmuş birleşik bir isimdir. | KIZ |
GÜLAL | Gülün kırmızısı gibi güzel. | KIZ |
GÜLAY | Gül gibi güzel, ay gibi aydınlık olan. | KIZ |
GÜLBAHAR | Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızı toprak rengi | KIZ |
GÜLBANU | Gülhanım. Gül gibi güzel kadın. Gül hatun. | KIZ |
GÜLBEDEN | Zarif, ince vücuda sahip. Gülbeden Begüm, Babur Şah’ın kızı. | KIZ |
GÜLBEN | Gül yüzlü, gül gibi beni olan. | KIZ |
GÜLBERK | Gül yaprağı. | ERKEK/KIZ |
GÜLBEŞEKER | Birçeşit gül tatlısı. | KIZ |
GÜLBEYAZ | Beyaz gül. | KIZ |
GÜLBİN | Gül fidanı, gül yetişen yer. | KIZ |
GÜLBİZ | Bizim gülümüz | KIZ |
GÜLCAN | Gül gibi güzel kişi. | KIZ |
GÜLCE | Gül gibi. | KIZ |
GÜLCEM | Bir çiçek adı | KIZ |
GÜLCİHAN | Cihana, aleme bedel gül. | KIZ |
GÜLÇİÇEK | Her yönüyle güzel olan. | KIZ |
GÜLÇİN | Gül toplayan, gül seven. | KIZ |
GÜLDEHAN | Gül ağızlı, ağzı gül gibi olan. | KIZ |
GÜLDEM | Hiç solmayan her dem gül, her dem gülen | KIZ |
GÜLDEN | Güle ilişkin, gülden yapılmış. Gül soluklu. | KIZ |
GÜLDEREN | Gül toplayan | KIZ |
GÜLDESTE | Gül destesi | KIZ |
GÜLEDA | Gül gibi güzel ve nazlı. | KIZ |
GÜLEN | Güleç yüzlü, mutlu anlamında | KIZ |
GÜLENAY | Devamlı gülen, ayyüzlü kişi. | KIZ |
GÜLENBEY | Devamlı gülen, ayyüzlü kişi. | ERKEK |
GÜLENDAM | Gül gibi endamlı, zarif görünümlü | KIZ |
GÜLENNUR | Gülmesiyle etrafı aydınlatan, ışık saçan kimse. | KIZ |
GÜLER | Gülen, sevinçli, handan. | KIZ |
GÜLFAM | 1. Gül renkli. 2. Gül gibi kızıl olan. | KIZ |
GÜLFEM | Ağzı gül gibi olan | KIZ |
GÜLFER | Zarifliği ve güzelliğiyle göz kamaştıran. | KIZ |
GÜLFİDAN | Gül fidanı gibi endamlı | KIZ |
GÜLGEN | Güler yüzlü | KIZ |
GÜLGONCA | Açılmamış gül. | KIZ |
GÜLGÜN | Gül renkli; Gülen, gülümseyen | KIZ |
GÜLHAN | Gül gibi güzel hakan | ERKEK |
GÜLHANIM | 1. İyi huylu, nazik hanım. 2. Gül yüzlü hanım. | KIZ |
GÜLHAYAT | 1. Mutlu, huzurlu bir hayat. 2. Gül gibi güzel hayat. | KIZ |
GÜLİBAR | Gül fırtınası | KIZ/ERKEK |
GÜLİN | Güzel, zarif. | KIZ |
GÜLİNAZ | Nazlı, güzel. | KIZ |
GÜLİSTAN | Gül bahçesi | KIZ |
GÜLİZ | Gül yetiştiren | KIZ |
GÜLİZAR | Al yanaklı, gül yanaklı; Alaturka müzikte bir bileşik bir makam | KIZ |
GÜLKIZ | Güle benzeyen kız. | KIZ |
GÜLLÜ | 1. Gülü olan. 2. Gül desenli (kumaş). – Daha çok örfte kullanılır. | KIZ |
GÜLNAK | Hisar, kule. | ERKEK |
GÜLNAME | Sevgiliye yazılan mektup, kaside. | ERKEK |
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ SAYILARI TAKİP EDİN