İsim | Anlamı | Cinsiyet |
İLKGÜZ | Eylül ayı | KIZ |
İLKİ | (ilk çocuk için) birincisi | ERKEK |
İLKİM | İlk doğan çocuklara verilen ad. | KIZ/ERKEK |
İLKİN | Önce, öncelikle, ilk olan | KIZ/ERKEK |
İLKİZ | (ilk çocuk için) birinci iz | ERKEK |
İLKNAZ | İlk doğan kız çocuklarına verilen isim. | KIZ |
İLKNUR | İlk ay, ayın ilk hali. | KIZ |
İLKÖZ | (ilk çocuk için) özden doğmuş ilk kişi, birinci | ERKEK |
İLKSEL | Uzun süre çocuğu olmayanların daha sonra ikiz ve üçüz çocukları olduğunda verilen isim. | KIZ/ERKEK |
İLKSEN | İlk doğan kız çocuklarına verilen isim. | KIZ/ERKEK |
İLKSER | İlk baş, ilk önce, birinci. | ERKEK |
İLKSEV | İlk doğan kız çocuklarına verilen isim. | KIZ |
İLKUT | Kutlu, mutlu, uğurlu ülke. | ERKEK |
İLKUTAY | Kutsal ülke. | ERKEK |
İLKUTLU | uğurlu il, kutsal ülke, kutlu ülke | ERKEK |
İLKYAZ | İlkbahar | KIZ |
İLLİYYUN | Gökyüzünün ve cennetin en yüksek tabakası. | ERKEK/KIZ |
İLMA | Parlatma. Belirleme, işaret etme. | KIZ |
İLMEN | Bir ülke halkından olan kimse, yurttaş. | ERKEK |
İLMİ | İlimle, bilgi ile ilgili. | ERKEK |
İLMİYE | İlme ait, ilme mensup. | KIZ |
İLSAK | Birleştirme, kavuşturma. | ERKEK/KIZ |
İLSAVAŞ | ülke için savaş | ERKEK |
İLSAVUN | Ülkeni düşmanlardan koru. | ERKEK |
İLSEL | İlle ilişkili, yurtla ilişkili | KIZ |
İLSEV | Ülkeni sev, ülkesini seven. | KIZ/ERKEK |
İLSEVEN | Ülkeni sev, ülkesini seven. | KIZ/ERKEK |
İLSEVER | ülkeyi sever, ülke sever | ERKEK |
İLSU | Ülkenin suyu, bereketi, bolluğu. | KIZ/ERKEK |
İLŞEN | Mtlu, şen ülke. | KIZ |
İLTAN | Ülkeni tanı, ülkesini tanıyan seven. | ERKEK |
İLTAY | Ülkeni tanı, ülkesini tanıyan seven. | ERKEK |
İLTEBER | Eski Türklerde vali, kumandan anlamlarında unvan. | ERKEK |
İLTEKİN | Tek ve eşsiz ülke. | ERKEK |
İLTEMİR | Tek ve eşsiz ülke. | ERKEK |
İLTEMİZ | Tek ve eşsiz ülke. | ERKEK |
İLTEMÜR | Tek ve eşsiz ülke. | ERKEK |
İLTER | Yurdunu seven, koruyan, gözeten. | ERKEK |
İLTERİŞ | ülkeyi derleyip topralayan | ERKEK |
İLTİCAULLAH | Allah’a sığınma, iltica etme. | ERKEK |
İLTİFAF | 1. Yüzünü çevirip bakma. 2. Dikkat. 3. Hatır sorma, gönül alma. 4. Sözünü başka bir kişiye çevirme. | ERKEK/KIZ |
İLTİKA | Rast gelme, kavuşma, karşılaşma, buluşma. | KIZ |
İLTİKAULLAH | Allah’a kavuşma, hidayete erme. | ERKEK |
İLTÜZER | ülkeyi düzene sokan, derleyip toplayan | ERKEK |
İLYAS | Mersin ağacı | ERKEK |
İMAD | Direk, kolon. | ERKEK |
İMADEDDİN | 1. Dinin direği. Daha çok unvan olarak kullanılır. Türk dil kuralı açısından “d/t” olarak kullanılır. | KIZ |
İMADETTİN | 1. Dinin direği. Daha çok unvan olarak kullanılır. | KIZ |
İMAM | 1. Namazda kendisine uyulan kimse. 2. Önde bulunan, önayak olan kimse. 3. Halife. Devlet başkanı. 4. Mezhep kuran yüksek dereceli alim. 5. Hz. Ali neslinden gelen. 6. Âzam Hanefıyye mezhebinin kurucusu. | ERKEK |
İMAR | Şenlendirme, bayındırma. | ERKEK |
İMAREDDİN | Dini alanda yenilik yapan, dinin yönlendirdiği kimse. Türk dil kuralı açısından “d/t” olarak kullanılır. | ERKEK |
İMARETTİN | Dini alanda yenilik yapan, dinin yönlendirdiği kimse. | ERKEK |
İMDAD | 1. Yardım eden. 2. Yardıma gönderilen kuvvet. Türk dil kuralına göre “d/t” olarak kullanılır. | ERKEK |
İMDAT | Yardım dilemek, yardım istemek, yardım beklemek | ERKEK |
İMER | Çok zengin, varlıklı | KIZ/ERKEK |
İMGE | Hayal karşılığı olarak kullanılan ve Fransızca İmaj kelimesine benzetilerek uydurulan kelime. | KIZ |
İMMAN | Temizlik | KIZ |
İMRAN | Evine bağlı, evcimen anlamında | ERKEK |
İMRE | dost, arkadaş, ağabey | ERKEK |
İMREN | Görülen bir şeyi veya herhangi bir isteği elde etmek istemi, gıbta. | KIZ/ERKEK |
İMRUZ | Bugün. | ERKEK/KIZ |
İMTİSAL | Örnek insan, Verilen görevi yerine getiren | KIZ |
İNAK | Gerçek dost, arkadaş, sırdaş. | ERKEK |
İNAKA | Aşın güzelliği ve çekiciliği ile hayat verme, verilme. | KIZ |
İNAL | Kendisine inanılan | ERKEK |
İNALKUT | İnanılan doğru, uğurlu ve kutlu kimse. | ERKEK |
İNALTEKİN | İnanılan doğru, uğurlu ve kutlu kimse. | ERKEK |
İNAMULLAH | Allah’ın nimeti, iyiliği. | ERKEK |
İNAN | Bir şeyin doğruluğuna sarsılmaz bir duyguyla katılma. | ERKEK |
İNANÇ | 1. Bir fikre olan bağlılık, kesin kabul. 2. İman. 3. Kesin kabulle bağlanılan şey. 4. İnanılır şey. 5. Doğru, emin. | ERKEK |
İNANÖZ | Özünde inanç olan, iman eden. | ERKEK |
İNARE | Nurlandırma, aydınlatma. | ERKEK/KIZ |
İNAYET | 1. Dikkat. 2. Gayret, özenme. 3. Lütuf, ihsan, iyillik. | KIZ |
İNAYETULLAH | Allah’ın lütfü. Allah’ın ihsanı. İnayetullah Kenbu Şah Cihan dönemini anlatan, Şahcihanname isimli yapıtın sahibi. Hintli tarihçi, yazar. | ERKEK |
İNCE | ince yapılı; kalınlığı az olan; düşünce, davranış bakımından incelik gösteren | KIZ |
İNCİ | 1. İstiridye cinsinden deniz hayvanlarının içinde çıkan parlak, yuvarlak ve ziynet eşyası olarak kullanılan kıymetli taş. 2. Küçük, temiz ve sevimli. 3. Kıymetli. | KIZ |
İNCİFEM | İnci gibi güzel ağızlı. | KIZ |
İNCİFER | İnci gibi parlak güzel. | KIZ |
İNCİGÜL | inci tanesi ve gül gibi güzel | KIZ |
İNCİLA | 1. Parlama, cilalama. 2. Görünme, belli olma. 3. Parlaklık, ışık. | KIZ |
İNCİLAY | Ay’ın en ince olan zamanı. – İnci ve ay kelimelerinden birleşik isim. | KIZ |
İNCİNUR | İnci gibi ışıklı, parlak. | KIZ |
İNCİSER | Baş inci, en güzel inci. | KIZ |
İNDİRA | 1. Girişim. 2. Öne geçme. 3. Bulut altından sıyrılma. | ERKEK/KIZ |
İNFAKULLAH | Allah’ın yardımı, nafakası, infakı. | ERKEK/KIZ |
İNKİYADULLAH | Allah’a boyun eğme, teslim olma, kendini teslim etme. | ERKEK |
İNŞAT | Neşelendirme | ERKEK |
İNŞAULLAH | Allah’ın yapması, meydana getirmesi. | ERKEK |
İNŞİLAL | 1. Şelale oluşturma. 2. Şiddetle dökülme, atılarak akma. | ERKEK/KIZ |
İNŞİRAH | 1. Açılma. 2. Açıklık, ferahlık. Kur’anı Kerim’de bir süre adı. | ERKEK/KIZ |
İNŞİRAK | 1. Çatlayıp yarılma, yank olma. 2. Parlama. | ERKEK/KIZ |
İPAR | 1. Yüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen bir çeşit dikenli otun sarımtrak çiçekleri, kurusa bile uzun süre kokusu gitmez. | KIZ |
İPEK | İpekböceği denilen ve dut yaprağı ile beslenen kurdun ördüğü koza çözülerek elde edilen, kumaş dokumada kullanılan parlak ve ince tel. | KIZ |
İPEKEL | ipek gibi yumuşak el | KIZ |
İPEKTEN | ipek gibi, ipekten yapılmış; teni çok güzel olan, ipek tenli | KIZ |
İRADE | 1. İstem. 2. Emir. | ERKEK |
İRCA | 1. Geri çevirme, geri döndürme. 2.(Kim.) indirgeme. | ERKEK/KIZ |
İREM | Bahçeleriyle ünlü masal kenti, Cennet bağları | KIZ |
İREN | Özgür, serbest | KIZ/ERKEK |
İRFAN | 1. Bilme, anlama. 2. Gerçeği sezme, kavrama gücü. 3. Dini gerçek ve sırlan biliş. 4. Kültür. | ERKEK |
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞAIDA VERDİĞİMİZ NUMARALARI TAKİP EDİNİZ