İsim | Anlamı | Cinsiyet |
SAHRA | Kır, ova, çöl | KIZ |
SAHRE | Kaya. Kütle. | ERKEK |
SAHRETULLAH | Beytü’lMakdis’de Beni İsrail peygamberlerinin ibadet ettikleri meşhur kaya. Hz. Peygamber(s.a.s) Miraç gecesinde semaya buradan çıkmıştır. | ERKEK |
SAHUR | 1. Gece uyanıklığı, uykusuzluk. 2. Ay ağılı, hale. Dünya’nm Ay’a düşen, Ay tutulmasını meydana getiren gölgesi. t . | ERKEK |
SAHURE | Sahur zamanı doğan kız çocuğuna verilen ad | KIZ |
SAİB | Hedefe doğru ulaşan. İsabetli olan, doğru olan, hata etmeyen. Türk dil kuralı açısından “b/p” olarak kullanılır. | ERKEK |
SAİDE | (bkz. Said). | KIZ |
SAİK | Sevk eden, götüren. Süren sürücü. | ERKEK |
SAİKA | (bkz. Saik). | KIZ |
SAİM | Oruçlu | ERKEK |
SAİME | Oruç tutan, oruçlu | KIZ |
SAİR | Seyreden, hareket eden,yürüyen. | ERKEK |
SAİRE | (bkz. Sair). | KIZ |
SAİT | Kutlu, uğurlu; Cennetlik kimse | ERKEK |
SAKAR | Yiğit, cesur. | ERKEK/KIZ |
SAKIB | 1. Delen, delik açan. 2. Çok parlak. Türk dil kuralı açısından “b/p” olarak kullanılır. | ERKEK |
SAKIBA | 1. Parlak, ışıklı. 2. Delen, delik açan. | KIZ |
SAKIP | Delen, delik açan – Çok parlak | ERKEK |
SAKİ | Su veren, su dağıtan. Kadehle içki sunan. | ERKEK |
SAKİN | Uslu, kendi halinde – Bir yerde yerleşmiş, oturan | ERKEK |
SAKİNE | Oynamayan, kımıldamayan, durgun | KIZ |
SAKİR | Şükreden, durumundan memnun olan. Allah’a şükreden. Kur”an’da çok sık geçen kelimelerden biridir. | ERKEK |
SAKMAN | 1. Uyanık, akıllı kimse. 2. Sessiz sakin kimse. | ERKEK |
SALABET | 1. Peklik, katılık, sağlamlık. 2. Manevi kuvvet, dayanma. | ERKEK/KIZ |
SALAH | 1. Düzelme, iyileşme, iyilik. 2. Banş. 3. Dine olan bağlılık. | ERKEK |
SALAHADDİN | Dinine bağlı kimse. Türk dil kuralına göre “d/t” olarak kullanılmaktadır. | ERKEK |
SALAHATTİN | Dinine bağlı kimse. | ERKEK |
SALAR | Baş, kumandan, başbuğ, önder. | ERKEK |
SALAT | Namaz. | ERKEK |
SALCAN | (bkz. Salar). | ERKEK |
SALÇAN | (bkz. Salar). | ERKEK |
SAlD | Mübarek, kutlu, uğurlu. Mübarek, mesut. Sevap kazanmış, Allah katında makbul tutulmuş. Sahabe isimlerinden | ERKEK |
SALDAM | Ciddilik, ağırbaşlılık. | ERKEK |
SALGIR | akarsu | ERKEK |
SALGUR | saldırıcı, saldıran; bir Türkmen oymağını başkanı olan Salgur Bey’in adından | ERKEK |
SALIK | Haber, bilgi. Haberci. | ERKEK |
SALIKBEY | Haber, bilgi. Haberci. | ERKEK |
SALİH | Yararlı; Yetkili; Dinin buyruklarına uyan | ERKEK |
SALİHA | Yararlı, iyi, elverişli. | KIZ |
SALİM | Sağlam – Kusursuz, eksiksiz | ERKEK |
SALİME | Eksiksiz, sağ, sağlam | KIZ |
SALİSE | 1. Üçüncü. 2. Saniyenin altmışta biri. 3. Binbaşılık derecesinde mülki rütbe. | KIZ |
SALKAN | serin yellere açık yer | ERKEK |
SALKIM | Üzüm gibi birçoğu bir sap üzerinde bir arada bulunan yemiş. Üzerinde kısa saplı dallar bulunan çiçek. Akasya. | KIZ |
SALMAN | Başıboş, serbest, özgür. | ERKEK |
SALTAR | 1. Tek, yalnız. 2. Yalnız başına giden. 3. Temiz, saf | KIZ/ERKEK |
SALTI | Gezgin, yolculuk eden. | ERKEK |
SALTIK | 1. Kendi başına var olan, bağımsız, koşulsuz, mutlak. 2. Salıverilmiş, bırakılmış, azat edilmiş, özgür. | ERKEK |
SALTUK | Erzurum ve yöresinde Selçuklular devrinde Saltuklular beyliğini kuran Türk beyi Emir Saltuk (1072). | ERKEK |
SALTUKALP | 1. Kendi başına var olan, bağımsız, koşulsuz, mutlak. 2. Salıverilmiş, bırakılmış, azat edilmiş, özgür. | ERKEK |
SALTUKOĞULLARI | Beyliği’ni kuran Saltuk Bey’in adından | ERKEK |
SALUR | 1. Kılıç. 2. Oğuzların Üçok boyuna bağlı bir Türk kabilesi. | ERKEK |
SALVECAR | Çevgan, cirit oynanılan eğri sopa. | ERKEK |
SAM | Sıcak çöl rüzgarı | Kız/Erkek |
SAMAHAT | Cömertlik, el açıklığı, iyilikseverlik | KIZ |
SAMAN | 1. Zenginlik. Rahat, dinç. 2. Düzen. | ERKEK |
SAMED | Ezeli, ebedi ve yüce olan ve hiç kimseye veya şeye ihtiyacı olmayan, mutlak malik olan yüce Allah. Allah’ın isimlerindendir. “abd” takısı almadan kullanılmaz. Abdüssamed. | ERKEK |
SAMET | Çok yüksek, ulu; Tanrı adı; Hiçbirşeye ve kimseye gereksinimi olmayan | ERKEK |
SAMIM | Bir şeyin merkezi, içi, asli kısmı. | ERKEK |
SAMIN | Sekizinci. | ERKEK |
SAMİ | Duyan, işiten; Yüce, ulu, yüksek; Dinleyen, dinleyici | ERKEK |
SAMİA | İşitme duygusu, hissi. | KIZ |
SAMİH | Cömert, eli açık | ERKEK |
SAMİHA | (bkz. Samih). | ERKEK |
SAMİM | Birşeyin içi, özü, merkezi, temeli, kökü | ERKEK |
SAMİME | Bir şeyin temeli, en köklü yeri | KIZ |
SAMİR | (bkz. Samire). | ERKEK |
SAMİRE | Meyveli, meyva veren. | KIZ |
SAMİYE | Yüksek, ulu | KIZ |
SANAÇ | Dağarcık. | KIZ/ERKEK |
SANAHAT | Çok düşünmeden fikre doğan, akla gelen şeyler. | ERKEK/KIZ |
SANAK | 1. Kısa zaman, az süre. 2. Fikirsiz, düşüncesiz. | ERKEK |
SANAL | Adın duyulsun, ün kazan. Gerçek olmayan, hayali | KIZ/ERKEK |
SANALP | Adın duyulsun, ün kazan. Gerçek olmayan, hayali | ERKEK |
SANAT | Sanat, ustalık, hüner, marifet. | ERKEK/KIZ |
SANAY | Ay san. | KIZ/ERKEK |
SANBAY | Ünlü kimse. | ERKEK |
SANBERK | Gücüyle tanınmış, ün yapmış. | ERKEK |
SANCAK | Bayrak | ERKEK |
SANCAKTAR | Sancak taşıyan kimse. Sancak taşıma görevlisi. | ERKEK |
SANCAR | 1. Kısa kama. 2. Saplar, batırır, yen3. Selçuklu sultanlarından birisinin adı. | ERKEK |
SANÇAR | sancar | ERKEK |
SANEM | Çok güzel kadın; Put | KIZ |
SANER | Ünlü, tanınmış kimse. | ERKEK |
SANEVBER | 1. Çam fıstığı. Çam fıstığı kozalağı. 2. Sevgilinin boyuposu. | KIZ |
SANEVİ | İkinci. | ERKEK |
SANİA | Sanat eseri yaratan – Yapan, oluşturan | KIZ |
SANİH | Zihin ve düşüncede oluşup çıkan, fikre doğan. | ERKEK |
SANİHA | (bkz. Sanih). | KIZ |
SANİYE | Dakikanın 60’ta biri süresinde zaman birimi | KIZ |
SANl | 1. İkinci. 2. Yapan, işleyen, meydana getiren. 3. Yaratan. Allah’ın isimlerinden. Saniullah veya Abdüssani şeklinde isim olur. | ERKEK |
SANLI | çok tanınmış, herkesçe bilinenen, ünlü | ERKEK |
SANNUR | Nurlu, ışıklı, güzel. | KIZ |
SANVER | Adın duyulsun, ün kazan. Gerçek olmayan, hayali | ERKEK |
SARA | Halis, saf, katkısız | KIZ |
SARAÇ | 1. Koşum, eğer takımlarıyla benzeri şeyler yapan veya satan kimse. Meşin üzerine süsleme yapan kimse. 2. Sirac kelimesinin değişikliğe uğramış şekli. Kandil. | ERKEK |
SARAHAT | Açıklık, ibarede açıklık. | ERKEK/KIZ |
SARAMET | Yiğitlik. | ERKEK |
SARAN | çevresini kuşatan, çevreleyen; kollarının arasına alan; hoşa giden, beğenilen Sargın insanı saran, çeken, çekici; sevimli; candan, içten, yürekten, tutkun, istekli | ERKEK |
SARANI | Gür ve uzun saçlı kimse. İslam tarihinde bu isimde birçok meşhur vardır. | ERKEK |
SAYFANIN DEVAMI İÇİN AŞAĞIDAKİ NUMARALARI TAKİP EDİNİZ..