G Harfi ile ilgili Başlayan Deyimler ve Anlamları

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

G Harfi ile Başlayan Deyimler ve Anlamları

Gönül okşamak : Birini söz ve davranışlarla sevindirmek.


Gönül vermek (bağlamak) : Birine sevgi ile bağlanmak, aşık olmak.


Gönül yarası : Çok derin üzüntü içinde bırakan, etkileyen acı.


Gönülden kopmak : İsteyerek, memnuniyetle vermek.


Göreceği gelmek : Özlemek, görme isteği duymak.


Görmezlikten (görmemezlikten) gelmek : Gördüğü halde görmemiş gibi davranmak.


Görücüye çıkmak : Evlenecek olan kızın görücünün bulunduğu odaya gelip görmek ve hizmet etmek.


Görüp göreceği rahmet bu : Elde edeceği, kendisine sağlanan olanak, iyilik bu kadar, gerisi yok.


Gösteriş yapmak : Gururlanmak, kıskandırmak, ilgi çekmek için göze çarpan davranışlarda bulunmak.


Gövde gösterisi : Ayn amacı güden bir topluluğun, gücünü göstermek için büyük bir kalabalıkla yaptığı gösteri.


Gövdesinde canı olmamak : Bir işe hemen, özveri ile koşmak.


Göz açıp kapanıncaya (yumup açıncaya) kadar : Çok kısa bir zamanda, bir anlık bir sürede.


Göz ağrısı : İlk sevgili, eskiden sevilmiş kimse.


Göz alıcı : 1. Fazla ışıktan, aydınlıktan bir şeye bakamaz hale getiren. 2. Çekici, alımlı, güzelliği ile dikkat çeken.


Göz aşinalığı : Birbirini zaman zaman görmekle meydana gelen tanışıklık.


Göz atmak (gezdirmek) : Kısa bir süre için bakıvermek, inceleme yapmadan bakmak.


Gözaydına gitmek : Birini, mutlu bir olay nedeniyle kutlamaya gitmek.


Göz bebeği : Kıymetli varlık, değerli, gerekli.


Göz boyamak : Gösteriş yaparak aldatmak.


Göz (gözü) dalmak : Amaçsızca bir yere uzunca bakmak.


Göz (nazar) değmek : Birinin bir şeye baktığında, kötülük getirdiğine inanılan bakışları nedeniyle kötülüğe uğramak, göze gelmek.


Göz (gözünü) dikmek : 1. Gözünü kırpmadan bir şeye devamlı bakmak. 2. Bir şeyi ele geçirmeyi düşünmek, istemek.


Göz doldurmak (doyurmak) : Hayran etmek, derinden etkilemek. Davranışı, görünüşü ile beklenilenden daha etkili olmak.


Göz hakkı : Bir işeye imrenerek bakan kişiye verilen küçük parça.


Göz hapsine almak : Bakışlarını birinden ayırmadan sürekli olarak o kişiye bakmak.


Göz kamaştırmak : 1. Hayranlık uyandırmak. 2. Fazla ışık sebebiyle bir an için görüşü bulanmak.


Göz kararı : Göz ile yapılan ölçme, değerlendirme, ölçerek ya da tartarak değil, gözle yapılan tahmin.


Göz kırpmak : 1. Göz kapağını açıp kapamak. 2. Teşvik edip onaylamak.


Göz koymak : Bir şeyi elde etmeyi amaç edinmek.


Göz kulak olmak : Kendisine emanet edilen şeyi gözetmek, korumak.


Göz nuru dökmek : Bir şeyin yapımında çok göz emeği bulunmak, çok emek harcamak.


Göz önünde bulundurmak (tutmak, önüne almak) : Dikkate almak, hesaba katmak, durumun nasıl bir sonuca yol açacağını düşünmek.


Göz yummak : Bir kimsenin eksiklerini kusurlarını görmezden gelmek.


Gözaltına almak : Bir olayın soruşturması sırasında gözetim altında tutmak.


Göz ardı etmek : Görmezden gelmek, gereken ilgi ve önemi göstermemek.


Gözdağı vermek : İstenileni yaptırmak için korkutucu şeyler söylemek, söz ve davranışlarla karşısındakini korkutmaya çalışmak.


Gözde olmak : Beğenilen, takdir edilen, sevilen bir kişi veya yer olmak.


Gözden çıkarmak : Bir şeyin, bir malın elden gitmesine razı olmak, vazgeçmek.


Gözden düşmek : Sevgi ve ilgiyi yitirmek.


Gözden geçirmek : 1. Okumak. 2. İncelemek. 3. Daha iyi tanımak için her tarafına bakmak.


Gözden kaçmak : Bakılan şeyler arasında her nasılsa görülmemiş olmak.


Gözden kaybolmak (silinmek) : Görülmekte olan kişinin artık görünmez olması, ortalıkta görünmemesi.


Gözden sürmeyi çalmak (çekmek) : Çok usta hırsız olmak, çalınacak şeyi belli etmeden kolaylıkla elde etmek.


Göze almak : Bir işte meydana gelebilecek her türlü koşulu önceden kabullenmek, o işte doğabilecek olan tehlikeli durumları ve zararları kabul etmek.


Göze çarpmak : Görünüşü ile dikkat çekmek.


Göze girmek : Davranış ve yetenekleriyle güven kazanmak.


Göze göz, dişe diş : Kötülük yapana aynısını yapmak, öç almak.


Gözle kaş arasında : Pek kısa bir zamanda, hemen.


Gözle (gözleriyle,gözüyle) yemek : 1. Kin ve nefretle bakmak. 2. İstekle ve dikkatle dik dik bakmak.


Gözleri buğulanmak (bulutlanmak) : Gözleri yaşardığı için çevresindekileri buğulu görmek.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Çok güzel olmuş.Kısa ve öz.Çok teşekkürler.Iyi günler. Kolay gelsin. :)

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt - Aviator oyna - izle porno