Suratını (yüzünü) buruşturmak (ekşitmek) : Memnun olmadığını yüz ifadesiyle belirtmek.
Suspus olmak : Özellikle korku, dargınlık sebepleriyle sesini çıkarmaz olmak, sinip susmak.
Suya çizgi çizmek : Kalıcı olmayan, etkisi bulunmayan bir iş yapmak.
Suya düşmek : Bir iş veya bir olayın bazı sebeplerden dolayı artık gerçekleşmesi imkansız olması.
Suya götürüp susuz getirmek : Çok kurnaz, hileci kimseler için kullanılır.
Suya sabuna dokunmadan : 1. Sakıncalı konularla ilgilenmemek. 2. Davranışlarını kimseyi incitmeyecek şekilde ayarlayarak.
Suyu ısınmak (kaynamak) : Görevinden uzaklaştırılması yakın olmak.
Suyu mu çıktı? : Neden beğenmiyorsun, hangi kusurunu gördün? Niçin burada kalmak istemiyorsun?
Suyuna (suyunca) gitmek : Bir kimseyi sinirlendirilmeyecek şekilde huyuna gitmek.
Suyuna tirit : Baştan savma, değersiz, özensiz.
Suyunu çekmek : 1. Tükenmek. 2. Yemek kaynayıp suyu kalmamak.