Kadın Kocasının İzni Olmadan Hangi İbadetleri Yapamaz

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İslam dini, kadınla erkeğin arasındaki karşılıklı hak ve va­zifelerini en kamil bir usulde tanzim etmiş bulunmaktadır. Öncelikle şunu belirtelim ki eğer kocası Allah’ın emirlerine zıt isteklerde bulunuyorsa, kadının kocasının bu isteklerini yerine getirme mecburiyeti yoktur çünkü Allah hakkının bulunduğu bir yerde kul hakkından söz edilemez. erkek hanımının ramazan orucu gibi farz ve vacip oruç tutmasına karışamaz.

Kadın kocasının izni olmaksızın nafile oruç tutamayacağı gibi, başka nafile ibadet de yapmaz. Ancak farz ibadetleri yapabilir.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: “Kocası yanında olan bir kadının kocası razı olmadan oruç tutması helal olmaz.”

Kocası yanında bulunan bir kadın nafile ibadet yapacağı zaman ondan müsaade istemelidir çünkü kocanın ona ihtiyacı olabilir. Kocanın hakkı nafile ve farz-ı kifaye ibadetlerden daha önce gelir. Hadiste de görüldüğü gibi, kadın yanında duran kocasından izin alır, yoksa kocası seferde olan bir kadının müsaadesini alması şart değildir. Nafile oruç tutabilir.

Kadının nafile oruç tutarken veya gece nafile namaz kılarken kocasından izin alması (Mişkat, s. 282; Feyz’ül-kadir, 3/138), kocanın gündüzleri veya geceleri hanımıyla cinsel ilişkiye girmek istemesi ihtimaline göredir. Yoksa her zaman izin alması gerekmez. Örneğin hafta boyunca işinde çalışan bir beyin, hafta sonu hanımının nafile oruç tutmasını istememesi gayet normaldir.

Bazı durumlarda erkeğin de hanımından izin alması gerekiyor. Nitekim Peygamber Efendimiz (asm) bir gece hanımı Ayşe validemize:

“İzin verirsen bu gece ibadet etmek istiyorum.” (Beyhaki, Şuabu’l-İman, nr. 3837-3838; Münziri, et-Terğıb, nr. 1520) diyerek izin almıştır. Bu bize önemli değerler veren bir olaydır.

Bunula beraber kadın veya erkek nafile oruç tutarken eşiyle cinsel ilşkiye girse veya bilerek bozsa kefaret gerekmez, sadece gününe gün oruç tuması yeterldir.

Netice olarak, tarafların güzel bir aile yuvası oluşturup birbirlerini mutlu edebilmeleri, karşılıklı haklarını gözetmelerinin yanında birbirlerine karşı güzel muamelede bulunmalarına bağlıdır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir