Kadınlar Bakımları veya Güzelleşmek İçin Harcama Yapması Caiz midir

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

HANIMLAR GÜZELLEŞMEK İÇİN HARCAMA YAPABİLİRLER Mİ?
Günümüzde bir çok kadınlar güzelleşmek için bakım yapmaktadır? İnsanın bakımlı olabilmesi içinde kendine zaman ayırması ve güzellik, estetik, bakım vb diye araştırmaya başlarsanız binlerce döküman elbette ki vardır. Peki yapılan bu bakımın ne kadar doğru ne kadar yanlıştır.

Her genç kızın hayalinde güzel olmak, çevresine ve arkadaşlarına güzel görünmek için genellikle kozmetik ürünlerini kullanmaktadır.Güzel olmanın amaçları kadınların dış görünüşü için çok büyük önem taşımaktadır. Lakin hemen şuranın altını çizmek isteriz. Bayanın vücut bakımı yapması caizdir. Yabancı erkeklerin ilgisini çekecek iş yapmaları caiz değildir. Bakımı putlaştırıp ömrü heba etmek ise kimse için caiz olmaz zaten.

Evlenmiş olan bir hanımefendinin, kendini yabancılar için süsleyip cazip hale getirmeye çalışması yanlıştır. Hatta günahtır. Çünkü bir hanımefendinin yabancılara cazip hale gelme arzusu meşru bir arzu değildir. Aile yuvasının huzurunu kaçırabilir, yanlış yorumlara da sebep olabilir. İşte bundan dolayıdır ki, hanımlar süslenmeyi, zinetlenmeyi yabancılar için değil, kendi beyi için yapmalı, nikahlısı için söz konusu etmelidir. Bunda ise mahzur olmadığı kesindir.

Eşinin maddî ve fizikî güzelliğinden ziyâde, huy ve ahlâk güzelliğine, şefkatin madeni ve Rahmetin hediyesi oluşuna sevgisini bağlayan bir erkeğin, eşinden aynı derecede sevgi ve hürmet göreceğini bildiren Said Nursî Hazretleri, bu karşılıklı hürmet ve muhabbetin her iki taraf yaşlandıkça ve çirkinleştikçe artacağını, böylece dünya hayatının da bir mutluluk yumağına döneceğini, yoksa yalnızca sûret güzelliğine bağlanan bir sevginin çok geçmeden bozulacağını ve yerini geçimsizliklere bırakacağını haber verir.(Sözler)

insan hedefini unutur, gayesine yabancılaşırsa kendini dinlemeye başlar. Bu defa yersiz düşüncelere, manasız özentilere saplanır. Gereksiz şeyler dikkatini çeker, lüzumsuz şeyleri çok lüzumlu ihtiyaçlarmış gibi görmeye başlar. .. İşte bundan sonradır ki, yanlış istekler, manasız arzular onu alıp götürür… dış güzellik özentisine saplanır kalır…

Nitekim okuyucumun anlattığı olay da böyle gelişmekteymiş. Bir hanım arkadaşı durmadan kendisiyle uğraşıyor, güzellik için başvurmadık çareler bırakmıyormuş. Bu defa kendisine ikazda bulunanlar demişler ki:

– Senin yaptıkların yanlış ve günahtır. Yüzündekileri neden aldırıyorsun, eline yüzüne neden böyle şeyler sürüyor, kendini farklı hale getiriyorsun? Niçin bu kadar uğraşıyorsun ?

Bunun üzerine konu derinleşmiş, bize yazmışlar. Soruları şöyle olmuş:

– Bir hanım kendini güzelleştiremez mi? Bu günah sayılır mı?

Efendim, önce şu hususu arz edeyim.

Bilhassa evlenmiş olan bir hanımefendinin, kendini yabancılar için süsleyip cazip hale getirmeye çalışması yanlıştır. Hatta günahtır. Çünkü bir hanımefendinin yabancılara cazip hale gelme arzusu masum ve meşru bir arzu değildir. Aile yuvasının huzurunu kaçırabilir, yanlış yorumlara da sebep olabilir. İşte bundan dolayıdır ki, hanımlar süslenmeyi, zinetlenmeyi yabancılar için değil, kendi beyi için yapmalı, nikahlısı için söz konusu etmelidir. Bunda ise mahzur olmadığı kesindir. En başta bunu tespit etmiş olalım.

Demek ki, söz konusu süslenme beyi içinse, nikahlısına özel bir bakımlılıktan başka bir şey değilse buna günah demek yanlış olur. Aksine sevap demek bile mümkündür. Çünkü beyin dikkatini haramlardan çekip helaline tahsis etmeyi temin etmek gibi meşru bir arzu da söz konusudur.

Zaten bugün sokak ve günlük hayat zihinleri yanıltıcı haram cazibelerle dolu bulunmaktadır. Böyle zamanlarda hanımın beyini dışarının cazibesinden koruyacak tedbir almasını yadırgamak makul de olmasa gerektir.

Kitaplarımızdaki yasaklar (normal ve tabii olanı) değiştirme çalışmaları için söz konusudur. İlk bakışta normal görülen, göze batacak bir çirkinlik şeklinde anlaşılmayan görünüş (fıtrî olan, tabii sayılan) görünüştür. İşte bu tabiî olan durumu değiştirmeye hacet yoktur.

Şayet, bakınca göze batıyor, dikkat çekiyor, çirkinlik hissi veriyorsa bundan kurtulmak için tedbirler almakta mahzur yoktur. (Yanaktaki tabii ve fıtrî görünüş arz etmeyen kılların alınmasının caiz olması gibi.)

Hemen ifade edelim ki, güzellik sadece yüz güzelliğinden ibaret de değildir. Asıl güzellik ahlak ve huy güzelliğidir. İlim, irfan zenginliğidir. İhtiyaç seviyesinde bir kültüre sahip, mantık ve muhakemeye malik bulunma güzelliğidir. Bunlardan mahrum bir dış güzellikle kalmak ise yanıltıcıdır. Çünkü ilim, kültür, ahlâk güzelliği, yaşlandıkça geliştiği halde sadece yüz güzelliği kısa zamanda son bulmakta; sahibi, kültürsüzlüğüyle, maneviyat eksikliğiyle, beceriksizliğiyle baş başa kalmaktadır.

İşte korkulması gereken çirkinlikler bu gibi devamlılık arz eden cehalet çirkinlikleridir.Mezhep sahibi Ahmed bin Hanbel’e iki kızdan söz etmişler:

– Biri yüz güzelliğine sahip. Diğeri de huy ve maneviyat güzelliğine malik. Hangisini tercih edersin? demişler.

Ben, demiş, huy ve dindarlık güzelliğine sahip olanı tercih ederim. Çünkü öteki dış güzellik yok olup gider. Ama dindarlıktan doğan ilim, irfan, huy ve ahlak güzelliği yaşlandıkça kuvvetlenir, devam eder. Beni de ömür boyu devam eden güzellik mutlu eder. Kısa zamanda kaybolan değil…

Diş doldurtma, kaplatma gibi ihtiyaç tedavilerini meşru gören alimler, sırf güzel görünsün diye dişleri törpületmeyi, seyreltmeyi/ sağlam dişlerin dış yüzlerine altın ve gümüş gibi madeni süslemeler yaptırmayı caiz görmemiş; Allahın yarattığına gereksiz müdahale kabul etmiş; ihtiyaç olmayan şeyi ihtiyaç haline getirme israfı ve yabancıların dikkatini üzerine çekme gayreti olarak yorumlamışlardır.

Bir hanım süründüğü kokuyla mescide giderken yabancıların dikkatlerini çekmesi;.;üzerine Efendimiz tarafından ikaz edilmiş; kıldığı namazın mı sevabı çok olacağı, yoksa kokuyla yolda yabancıların dikkatlerini çekme günahının mı daha fazla olacağını düşünmesi hatırlatılmıştır.

Bu itibarla, yabancılara karşı süslenme ve dikkatlerini üzerine çekme çabalarının, nikahlısına karşı ibadet derecesindeki sevap olan süslenmeye dahil olmadığı da ifade edilmiştir.

Hazret-i Fatıma validemiz, “hayırlı hanım kocasından başkasının dikkatini çekme ihtiyacı duymayan hanımdır,” derken Hazret-i Ali Efendimiz de: “hayırlı bey, hanımından başkasını hayaline almayan beydir” hatırlatmasında bulunmuştur.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt - Aviator oyna - izle porno