Mürüvvet İsteme Duası ve Anlamı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Mertlik, yiğitlik ve insâniyet, iyilik ve cömertlik anlamlarında bir İslam ahlâkı terimi. Mürüvvetin çok çeşitli tarifleri yapılmıştır. Hadis-i şerifte, (Kimseye zulmetmeyen, yalan söylemeyen ve sözünde duran, mürüvvet sahibidir) buyuruldu. (Edeb-üd-dünya) Bunun aksi namertliktir. Nâmert insan fırsat olduğu halde kendisine muhtaç olanlara iyilik etmez ve muhtaçların sıkıntılarına seyirci kalır.

Aynı zamanda görülen bir iyiliği unutmamak ve fırsat düşünce karşılığında iyilik yapmak da mürüvvet eseridir. Mürüvvet doğruluğa götüren sebeplerden biridir. Mürüvvet sahibi olmak, yalan söylemeyi önler ve doğru olmayı gerektirir. İnsanın yaşadığı toplum içinde, o toplumun örf ve âdetlerine uygun bir yaşayışa sahip olması da mürüvvetten sayılır. Meselâ, bir erkeğin kadınlara mahsus bir elbise giyerek sokakta dolaşması, yahut kadınlara benzemek niyetiyle omuzlarına kadar saç uzatması, onun mürüvvetsizliğine delâlet edebilir. Çünkü toplumun örf ve âdeti, bunları yapmamayı emreder.

Allah’tan devlet istemek büyük isteklerden birisidir. Kulunun başına devlet konduran Allah’tır. O’nun kondurduğu devlet kuşunu kimse uçuramaz, uçan devlet kuşunu da kimse yeniden elde edemez.

Haktan yardım istemek bizim vazifemizdir. O’nun yardımı olmadıkça, hiç bir şeyin meydana gelmesine imkân yoktur. Öyle ise daima yardımı ve kudreti O’ndan dilemeliyiz ve yukarıdaki duâyı tekrar tekrar okumalıyız.

Rabbimizin nimetlerinin sayısı yoktur. Görünen ve görünmeyen, bilinen ve bilinmeyen, hissedilen ve edilemeyen bütün nimetler O’nun tarafından verilmektedir. Bunları görmek ve bilmek bizim vazifemizdir. Bunlara karşı şükretmek bizim görevimizdir. Şükürsüz insan nankördür. Nankör insanı Allah sevmez. Yapılan milyarlarca iyilikleri unutmamak lâzımdır.

Mevlâdan ayrıca rızık istemek de vazifemizdir. Bu duâda o da vardır. Boğazdan aşağı indirilen bütün lokmalar helâl olsun haram olsun rızık sayılmaktadır. Fakat esas olan Allah’tan helâl rızık istemektir.

Rabbimizin bol hâzinesinden de çeşitli isteklerimiz vardır. O’nun hâzinesinden zerre kadar hissemiz olursa, artık bizim için esef yoktur. Çtinkii manevî hazine bitmez ve tükenmezdir. Herşey biter, fakat O’nun hâzinesi bitmez. Onu isteyelim ve bize nasip olmasını dileyelim.

TÜRKÇE OKUNUŞU : (Allâhumme enzil aleynâ devleten min devletike, ve kudreten min kudretike. Ve niğmeten min niğmetike. Ve rızken min rızkike ve mâlen min mâlike ve hazineten min hazinetike ve sırren min sırrıke ve sitren min sitrike ve bereketen mitn bereketike.)

ANLAMI : Allah’ım, devletinden bize devlet, kudretinden bize kudret, nimetlerinden bize nimet, rızkından bize rızık, malından bize mal, hâzinelerinden bize hazine, sırrından bize sır, perdenden bize perde ve bereketinden bize bereket ver Allah’ım.” (6)

Dipnot
6- Mecmuatu’l Ahzab, c, s. 172

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Allah razı olsun çok güzel dualar paylaşıyorsunuz. Ancak kaynakları da paylaşırsanız memnun oluruz. (6) diye bir referans verilmiş ancak nedir belli değil. Teşekkürler

    Cevapla