Sırt Üstü Yatarak Namaz Nasıl Kılınır

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Namaz farz bir ibadettir. Hastaların nasıl namaz kılacakları konusunda dört mezhep de görüş ve içtihatlarda bulunmuş ve dört mezhep de yüce dinimizde “teklif-i mâlâ yutak” olmadığı noktasından hareketle hastaların lehine çözümler sunmuşlardır. Diyelim ki Bir kimse, gözünden ameliyat olduğu için sırt üstü yatmak zorunda kalırsa nasıl namazım kılacaktır? İnsan oğlu yarın ne olacağını bilmiyor. Allah korusun bir kimse sırt üstü yatarak hayatını devam ettiriyorsa nasıl namaz kılması gerektiğini bilmiyorsa işte öğrenmesi gerekenler. İslâm dini kolaylık üzerine bina edilmiştir Ayrıca sorumluluklar ve kulluk da kulun gücüne göredir. Buna göre bir hasta, gücüne göre namaz kılmakla yükümlüdür. Ayakta durmaya gücü yetmeyen veya ayakta durması iyileşmesinin uzamasına veya hastalığının artmasına sebep olacağı anlaşılan bir hasta oturarak namazını kılar.

Gözünden ameliyat olmuş kimse sırt üstü yatması gerektiğinde tekbir, kırâet ve teşehhüd okumak şartıyla kıyâm; rükû, sücûd ve ka’de-i teşehhüd yapmadan işaretle namazını kılar. Namazım i’âde etmeye mecbur değildir.

Hadis-i şerifte, (Hasta, namazını ayakta kılamazsa, oturarak, buna da gücü yetmezse, sırtüstü yatarak ima ile kılar) buyuruldu. Âl-i İmrân suresinin, (Onlar ayakta iken, otururken, yanları üzerine yatarken Allah’ı zikrederler) mealindeki 191. âyetindeki zikir, namaz demektir. (Namazı, gücü yeten ayakta kılar, ayakta kılmaktan aciz olan oturarak kılar, bundan da aciz olan, yatarak ima ile kılar) demektir. (Bahr-ür-râık)

Bu nedenle Hastalıktan dolayı namaz kılmakta zorlanan kimse oturarak kılabilir Oturarak da kılamıyorsa yatarak kılabilir Abdest almaya güç yetiremiyorsa birisinin yardımıyla abdest alır Bu durumda hastanın çocukları yardım etmek zorundadır Şayet yardım edecek kimse yoksa namaz da kazaya kalacaksa teyemmüm alarak namazını kılabilir.

Sırt Üstü yatan hasta nasıl namaz kılacak

a) Sırtüstü uzanıp ayaklarını kıbleye doğru uzatarak, başının altına bir yastık koyduğu halde baş işaretiyle namazını kılar. Baş al­tına konulan yastık ve benzeri şey, baş işaretiyle rükû’ ve secdeleri yapma imkânını kolaylaştırır.

b) Yan üzeri uzanıp yüzünü kıbleye çevirerek baş işaretiyle kılması caizdir. Bu iki durumdan hangisi hastaya uygun ve rahat geliyorsa, ona göre uzanıp namazını kılmasında hiçbir sakınca yok­tur. (Siracü’l-Vehhac / Helvani.)

Namazda nasıl oturulacağına gelince; Hanefî Mezhebine göre, oturabiliyorsa teşehhüdde oturduğu gibi oturur. Bu şekilde oturamıyorsa dilediği gibi oturur. Maliki Mezhebine göre, secdeler ve teşehhüt halleri dışında bağdaş kurarak oturması menduptur. Hanbelî Mezhebine göre, rükû ve secde hâli dışında bağdaş kurarak oturması sünnettir. Dilediği gibi oturması da caizdir. Şafiî Mezhebine göre ise, oturarak namaz kılan kimsenin secde ve teşehhüt hali dışında ayaklarını altına sererek oturması sünnettir. Bu şartlarla oturmaya gücü yetmeyen kimse ise, dört mezhebe göre de dilediği gibi oturur.

Oturarak namaz kılan kimse rükû ve secde yapabiliyorsa yapar; yapamıyorsa ima ile yapar. Bu durumda secde için yaptığı ima, rükû için yaptığı imaya göre biraz daha eğimli olur ki bu vaciptir. Ayakta durabildiği halde oturmaya ve rükû ve secde yapmaya muktedir olmayan kimse ise, rükû ve secde için, ayakta iken ima eder. Bu durumda yine secde için, rükû için eğildiğinden biraz fazlaca eğilir.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir