Teşehhüd (Ettehiyyatü) Nedir Nasıl Okunur

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Tahiyyat duası bütün farz ve müstehap namazların ikinci rekâtında Ettehiyyatü (teşehhüd) ikinci secdeden sonra oturulup vücut istikrar bulunca teşehhüdün okunması gerekir. Sözlükte “şehâdet getirmek, tahiyyata oturmak; şahitlik istemek” anlamlarına gelen teşehhüd, fıkıh terimi olarak namaz kılarken ka‘dede kelime-i şehâdeti içeren Tahiyyat duasını okumayı ifade eder. Ettehiyyatü duası namazda ne zaman okunur? Namaz kılarken ikinci ve dördüncü rekattan sonra oturmaya ka`de denir. Her namazlardaki oturuluşta “et-Tahîyyâtü li’llahi…” diye başlayan duayı sonuna kadar okumak.

Sahâbe ve tâbiîn dönemlerinde “tahiyyetü’s-salât, hutbetü’s-salât” adlarıyla anılan tahiyyata daha sonraki dönemlerde bu metnin sonundaki kelime-i şehâdetten dolayı teşehhüd ismi verilmiştir.  “Et-Tahiyyâtü li’llahi…” ile başlayan dua iki şehadeti ihtiva ettiğinden dolayı teşehhüd olarakta isimlendirilmiştir.

Teşehhüd, müminin miracı olan namazda, Yüce Allah’ın huzurunda Allah, Resulu, melekleri ve Allah’ın diğer salih kulları ile selamlaşmanın bir ifadesidir. Peygamber teşehhüdü namazlarda okumuş ve okunuş biçimini Kur’an’dan bir sûre öğretir gibi ashabına öğretmiştir

Fıkıh mezhepleri, teşehhüdlerin fazileti hususunda farklı görüşler ileri sürmekle birlikte bunlardan herhangi biriyle namaz kılmanın câiz olduğu hususunda ittifak etmişlerdir.

Tahiyyat namazın ilk oturuş (ka‘de-i ûlâ) ve son oturuş (ka‘de-i ahîre) denen kısımlarında okunur. Ardından selâmın verildiği oturuşa ka‘de-i ahîre denir.

Teşehhüd Duası Arapça

Ettehiyyatü duası okunuşu
«Et-tehiyyâtü, el-mübârekâtü, es-salâtü, et-tay-yibâtü lillâhi Esselamu aleyke eyyühe’n-Nebiyyü ve rahmetullâhi ve berekâtuhu. Es-selâmu aleynâ ve a’lâ ibâ-dillâhi’s-sâlihîn. Eşhedü en lâ ilahe illallah ve eş-hedü enne Muhammeden Rasûlullâh.»

Ettehiyyatü duası Anlamı
(Bütün tehiyyeler, salavât ve tayyibât Allah’adır. Selam sana ey Peygamber! Allah’ın rahmet ve bereketleri de senin üzerine olsun. Selam, bizim ve Allah’ın salih kullan üzerine olsun. Ben, Allah’tan başka ilah olmadığına şahadet ederim. Ben, Muhammed’in; Allah’ın kulu ve resulü olduğuna da şahadet ederim)

Hanefîler’e göre her iki oturuşta teşehhüdün bilerek terkedilmesi tahrîmen mekruh olup böyle bir namazın iade edilmesi vâciptir, sehven terkedilmesi durumunda sehiv secdesi yapılmak suretiyle namazın eksiği giderilmiş olur. Şâfiîler ilk oturuşta, Mâlikîler her iki oturuşta bilerek de olsa terkedilen teşehhüdün sehiv secdesiyle telâfi edilebileceği kanaatindedir. Bu konuda Hanefîler, Hz. Peygamber’in teşehhüdü namazlarda devamlı okuduğuna dair fiilî ve kavlî sünnetini , Şâfiî ve Hanbelîler onun namazlarda teşehhüdü devamlı okuduğuna dair fiilî sünnetinin yanında sahâbîlere teşehhüdü öğrettiği zaman, “Tahiyyat’ı söyle, söyleyin, söylesin, söylesinler” şeklinde emir kiplerini kullanmasını, Mâlikîler ise bu konuda özellikle sehiv secdesiyle teşehhüdün telâfisinin mümkün olduğunu gösteren hadisleri delil göstermektedir. İmam ve tek başına kılan kişi (münferid) namazlarda teşehhüdü terkettiğinde sehiv secdesi yapar, cemaat imama tâbidir. Hanefî ve Hanbelîler sehiv secdesinde teşehhüdün okunmasının vâcip, Mâlikîler ise müekked sünnet kabul etmiş, Şâfiîler okunmayacağını söylemiştir.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir