Yolculuk Esnasında Otobüste Namaz Kılmak Caiz midir

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Otobüste Namaz Kılınır mı sorusu birçoğumuzun merakla aradığı cevaplardan bir tanesidir. gün yaşantımızda çoğumuz bazen araba veya otobüsle yolculuk yaparız. Ve biliyorsunuz ki yolculuk esnasında her istediğimiz yerde duramayız. Bu nedenle vatandaşlarımızın aklına otobüste farz namazı kılmak caiz midir sorusu akıllara gelmektedir.

Öncelikle Namazı hayatımızın direği olarak görmeye mecburuz. Yolculuğumuz, evimiz, işimiz ona göre tanzim görmelidir. Yolculuk yaptığımız toplu taşıma araçları kendi kontrolümüzde ve hükmümüzde değilse, namazı vaktinde kılabilmek için önceden bir dizi tedbir almamız kaçınılmaz olacaktır.

Hiçbir şekilde otobüsü durdurmak mümkün değilse ya da namaz kılmamız durumunda otobüsü kaçıracaksak o zaman otururken namazı kılar, otobüs içinde namaz kılınırken, ayakta durulamayacağından dolayı oturarak îma ile kılmak iktiza eder. Tabi namazda secde, rükû, kıyam farz olduğu halde otobüste namaz kılan kimse namazın bu farzlarını yerine getiremez. Aynı şekilde otobüste kıbleye yönelme farzı da yerine getirilemez. Bunlarla beraber namazımız olur. Ancak dediğimiz gibi, namazın bütün şartlarının yerine gelebileceği durumları gözetmek ve bu konuda hassas davranmak gerekir.

Yerde kılma fırsatı verilmeyişi bir özürdür. Özür olunca farz namazlar vasıta içinde koltukta oturarak kılınır. Kazaya bırakma zorunda kalınmaz. amazlar ciddi bir özür bulunmadıkça vaktinde kılınır. kazaya bırakılmaz.. Yolculukta ise bazen namaz vakitlerinde otobüs içinde yola devam ediliyor, inip de namazı yerde kılma fırsatı verilmiyor. Bu durumda yapılacak iş nedir? Yola devam edip varacağımız yerde namazı kaza etmek mi? Yoksa vakit çıkmadan oturduğumuz koltukta kılarak kazaya bırakmamak mı?

Bu konuda şu bilgilere ihtiyaç vardır.

Namaz vaktinde otobüs içinde olan kimse namazını vaktinde kılmayı düşünür, kazaya bırakmayı istemez. Bu sebeple vakit çıkmadan arabanın münasip bir yerde durup durmayacağını araştırır. Duracağı anlaşılırsa bekler, vaktin son anlarında da olsa namazım yerde ayakta kılmayı tercih eder. Durma ihtimali anlaşılmıyorsa görevlilerden durdurma isteğinde bulunur. Rahatsız etmeden iletilen bu istek yerine getirilirse durulan ilk yerde namaz farzından kılınır. Fazla gecikilmeden hemen vasıtaya dönülür, şikayete sebebiyet verilmemeye dikkat edilir.

Şoför böyle bir anlayış göstermez de namazın kazaya kalacağı anlaşılırsa, oturulan koltukta namaz ima ile kılınır. Oturduğu yerde mümkün olduğu kadarıyla kıbleye yönelir. Oturma halini ayakta durma kabul eder, biraz aşağıya eğilmeyi rüku, daha da aşağıya eğilmeyi secde durumu diye düşünür. Böylece koltuğunda ima ile namazım kılmış, kazaya bırakmamış olur.

Başın öndeki koltuğa konması, dayanması gerekmez. Rüku da secde de boşluğa yapılır, alnın bir yere bastırılması mecburiyeti söz konusu olmaz.

Yerde kılma fırsatı verilmeyişi bir özürdür. Özür olunca farz namazlar vasıta içinde koltukta oturarak kılınır. Kazaya bırakma zorunda kalmaz.

Nafileler ise özür olmadan da vasıtada kılmabilir.

Efendimiz (sav) Hazretleri nafileleri deve üzerinde kılmış, farzları da yerde kılmaya dikkat göstermiş; ancak yerde kılmak mümkün olmadığı takdirde deve üzerinde kılınacağına işarette bulunmuştur.

Yerin çamur olması, kafilenin beklememesi, binek hayvanın huysuz olup kaçması., gibi durumlar yere inmemeye özür olarak gösterilmiştir

Bu gün ise, durmayan vasıta, huysuz hayvana benzetilmiştir.

Anlaşılan odur ki, yolculukta hep hazırlıklı olan bey ve hanımlar, ibadetlerini yerde yapamayacak olurlarsa kazaya bırakmaya da mecbur kalmaz; önceden almış olduklan ab-destleriyle vaktin sonunda da olsa vasıta içinde namazlarım kılma imkanı bulurlar.

Buna da muvaffak olamayanlar vardıkları yerde ilk olarak kılamadıkları namazları kaza edip borçlarından kurtulmayı hedef alırlar. Çaresiz kalmış olmazlar.

Bilindiği üzere (90) kilometreyi geçen yolculukta dört rekatlı farzlar iki olarak kılınır. Hanefiler iki kılmayı tercih ederler. Dört kılmak caiz olsa da mekruhluk söz konusudur, derler.

Yerli imamın arkasında kılacak olurlarsa elbette imama uyarak tam kılarlar. İmamın namazı ne ise yolcununki de aynı olur.

İki ayrı yerde evi olanlar, hareket ettikleri evleri ile varacakları evleri arasında seferilik hükmünü yaşarlar; vardıkla n evlerinde seferilikleri hemen bitmiş olur. Evleri yoksa seferilikleri on beş günden az kalacaklarsa devam eder, çok kalacaklarsa devam etmez.

Yolculukta kılmamayan namazlar normal zamanlarda seferdeki gibi iki olarak kaza edilir. Çünkü onlar seferi namaz olarak borç kalmış, borç ne ise kılınacak da odur.

Yolculukta farzlar kısalınca sünnetleri de kısaltmak gerekmez. Sünnetler vakit varsa tam kılınır. Yoksa hiç kılınmaz. Sonra kaza etmek mecburiyeti de olmaz.
Yolculuktaki kolaylıktan istifade etmeyip farzları tam kılan birine Efendimizin hatırlatması şöyle olmuştur:

– Bu Allahın size bir ikramıdır. İkramı kabul edin, istiğna göstermeyin!?

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt