Zekat Akrabada öncelik Kimler Olmalıdır

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Zekatı akrabaya vermek daha faziletlidir. İyilik ve ihsanda öncelik yakın akrabaya olmalıdır.
Evvelâ muhtaç olan başka âileye karışmış kız kardeşlere,evden ayrılmış erkek kardeşlere, sonra bunların çocuklarına, yani yeğenlere, amcalara, dayılara, bunların çocuklarına, teyzelere ve diğer fakirlere vermek yerinde bir hareket olur.

Bu konuda tabiki Kuranı Kerim Bakara, 215. ayeti şöyle buyurmaktadır.
“Ey Muhammed! Sana nereye infak edeceklerini soruyorlar. De ki: Hayır olarak verdiğiniz nafaka, ana baba, yakınlar, öksüzler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Hayır olarak daha ne yaparsanız herhalde Allah onu bilir.

“Az veya çok hayır cinsinden, yani çeşit çeşit mallardan vacip veya nafile olarak Allah rızası için harcadığınız veya harcayacağınız mal önce ana-babanız, ikinci olarak en yakın akrabanız, üçüncü olarak ihtiyaç içindeki yetimler, yoksul fakirler, yolda kalmış yolcular içindir. Babalarınıza dedelerinize bakmak ilk görevinizdir. Diğer yakınlarınız onları izler ve bu şekilde, “Yakınlık derecesi daha yakından uzağa doğru” kuralına göre, harcama yapmak vacib olur. Bunlardan başkasına da zekât ile vacip olarak ve diğer sadakalarla nafile olarak mal harcanır. Bunlardan başka, herhangi bir hayır daha yaparsanız, elbette onu Allah pekiyi bilir ve karşılığını verir.” (Elmalı Hamdi Yazır)

Bir kimsenin yakınlarının geçimini sağlarken öncelik vereceği kimseler ise hadis-i şerifte şöyle belirlenmiştir: Ebû Hûreyre (r.a) nakleder:

“Bir adam Resûlullah (s.a.s)’a gelerek şöyle dedi: ‘Ey Allah’ın elçisi! Benim yanımda bir dinar para var, nereye sarfedeyim?’ Hz. Peygamber; “Kendi ihtiyacın için sarfet.” buyurdu. Adam: “Yanımda başka bir dinar daha var.” dedi. Hz. Peygamber; “Eşine sarfet” buyurdu. Adam dedi: “Başka bir dinar daha var.” Hz. Peygamber; “Çocuklarına sarfet” buyurdu. Adam: “Bir dinar daha var.” dedi. Hz. Peygamber, onu da hizmetçisine harcamasını söyledi.

Son bir dinar daha olduğunu söyleyince de; “Sen onu nereye harcayacağını daha iyi bilirsin.” buyurarak, bu konuda onu serbest bıraktı.” (Ahmed b. Hanbel, II/251, 471; Nesâî, Zekât, 54).

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir