Hz. Cafer-i Sadık’ın Oğlu Musa Kazım’a Öğüt Sözleri

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bazı insanlar vardır ki doğduğu zamana ait değildir. Çağların ötesinde yaşarlar. Onlar ışık olur çevresini aydınlatırlar. Bu nedenle sizler için Hz. Cafer-i Sadık’ın insanoğlunu aydınlatacak bazı nasihat sözleri sizler için derledik. Bu çalışmamız da ki amaç, toplumda ortaya çıkan bozulmanın durulması adına, ‘bir damla’ olabilmektir. Umarım faydalı bir bilgi olmuştur sizler için…

Ashâb-ı kirâmın sohbetinde bulunmakla şereflenen Tâbiîn devrinin yüksek âlimlerinden ve velilerin büyüklerinden. On iki imamın yedincisidir. Câfer-i Sâdık’ın oğlu, İmâm-ı Ali Rızâ’nın babasıdır. Resûlullah Efendimizin torunu olup, Hazret-i Ali ile hazret-i Fâtıma’nın evlâtlarındandır.

Hazret-i Hüseyin’in çocuklarından olduğu için “seyyid”dir. Asıl adı, Mûsâ bin Câfer-i Sâdık bin Muhammed Bâkır bin Ali Zeynel’âbidîn bin Hüseyin bin Ali bin Ebî Tâlib’dir. Künyesi, “Ebu’l-Hasan” ve “Ebu İbrâhim”dir. Kâzım, Sâbir, Sâlih, Emîn… gibi birçok lakapları vardır. En meşhuru “Kâzım”dır. Hilminin (yumuşaklığının) çokluğundan, kendisine kötülük yapanlara dahi kızmayıp bağışladığından, gazabına hâkim olduğundan “Kâzım” lakabı verilmiştir.

Hz. Câfer-i Sâdık’ın Oğlu Musa Kâzım’a Öğütleri

“Ey oğlum, kendi rızkına râzı ol! Kendi rızkına razı olan, kimseye muhtaç olmaz. Gözü başkasının malında olan, fakir olarak ölür. Allahu Teâlâ’nın taksim ettiği rızka razı olmayan, onu kaza ve kaderinde, dilediğini yaratmakta töhmet altında tutmuş olur. Kendi kusurlarını küçük gören, başkasınınkini büyütmüş olur. Her zaman kendi kusurlarım büyük gör. Başkasının gizli bir şeyini açığa vuranın, evindeki gizli şeyler herkesçe büinir. Kardeşi için kuyu kazan, o kuyuya kendisi düşer. Ahmaklar arasında bulunan horlanır, alimler arasında bulunan hürmet görür.”

“Ey oğlum, insanlara kızmaktan çok sakın, yoksa sana da kızarlar. Boş iş ve konuşmaktan sakın, sonra aşağılanırsın.”

“Ey oğlum, lehinde veya aleyhinde de olsa hakkı, doğruyu söyle! Böyle yaparsan herkes seninle istişare eder, sana danışır, fikrini alır.”

“Ey oğlum, arkadaşlık yaptığın, ziyaretine gittiğin kimse, iyi ahlak sahibi olsun, kötü ahlaklı olanlarla arkadaşlık etme, onlarla görüşme! Çünkü onlar suyu olmayan çöl, dallan yeşermeyen ağaç, ot bitmeyen topraktırlar.”

“Ey oğlum, Allahu Teâlâ’nm kitabım okuyucu, iyilikleri emredici, kötülükleri nehyedici, sana gelmeyene sen gidici, seninle konuşmayana konuşucu ol! isteyene ver. Gıybetten koğuculuktan salan. Çünkü söz taşımak, insanların kalbinde düşmanlığı artırır. İnsanların ayıplarını görme, insanların ayıplarım gören, onların hedefi olur.”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir