Bilgi ile ilgili Atasözü ve Anlamları

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yol bilenle yürüyen, yorulmaz
Bir işi yoluyla, yöntemiyle yapan kolay yapar.

Ürümesini bilmeyen köpek sürüye kurt getirir
Beceriksiz kimselerin iyilik yapayım derken zarara yol açtıklarını anlatan bir söz.

Sen bilirsin deyince (değirmende) kavga olmaz
bir konu üzerindeki görüşme sırasında uysallık gösterir, karşınızdakinin dediğini kabul ederseniz anlaşmazlık çıkmaz.

Ölü evinde ağlamasını, düğünevinde gülmesini bilmeli
insan içinde bulunduğu çevrenin durum ve koşullarına uygun biçimde davranmasını bilmelidir.

Kör (kesmez) bıçak ele (yavuz), iş bilmeyen avrat dile (yavuz)
kör bıçak işe yaramaz ama insanın elini keser; iş bilmeyen kadın da çok konuşmaktan başka bir şey yapmaz.

Kel ilaç bilse kendi başına sürer
kendi işini halledemeyen kişiden aynı durum için yardım alınamaz.

İnsan (adam) kıymetini insan (adam) bilir
bir kimsenin, bir şeyin değerini ancak o konuda uzmanlığı olanlar bilir.

Haddini bilmeyene bildirirler
çevresindekileri hiçe sayarak yetkili olmadığı konularda yüksekten atanlara sert karşılıklarla gereken dersler verilir.

Eşek bile bir düştüğü yere bir daha düşmez
aptal kişi bile başına gelen felaketten ders alır, o felakete yol açan şeylerden kendisini korur.

Dilim seni dilim dilim dileyim, başıma geleni senden bileyim
kişinin başına ne gelirse dilini tutmamasından gelir.

Dalmasını bilmeyen ördek, kıçından dalar
ne yaptığını bilmeyen kişi işi tersinden yürütmeye kalkar.

Cami ne kadar büyük olsa imam gene bildiğini okur
bir yetkili kimse, çevresindekilerin düşüncesi ne olursa olsun kendi istediğini yapmaya çalışır.

Bir görüş bir kör biliş
bir kez görmekle bir şey iyice anlaşılmaz, öğrenilmez.

Baş yastığı baş derdini bilmez
insanın derdi içindedir, en yakını bile onu anlamaz.

Arı bal alacak çiçeği bilir
işini bilen kimse nereye başvuracağını bilir.

Allah’ın bildiği kuldan saklanmaz
kişi işlediği suçtan dolayı önce Tanrı’ya karşı sorumludur ve bu suçu da Tanrı bilir, bu nedenle onu kuldan saklamak gerekmez.

Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez
aç hiçbir mazeretle susturulamaz, çocuk da istediği şeyi hemen elde etmek ister.

Yol bilen kervana katılmaz
bir işi kendi başına yapabilecek olan başkalarının yardımına gerek duymaz.

Soğanın acısını yiyen bilmez, doğrayan bilir
bir iş yapılırken ne kadar güçlük çekildiğini, o işi başarmış olan bilir; başarılmış olan bu işten yararlanan bilmez.

Öküz, yem bitince çifte gideceğini bilir
çalışmanın önemini kavramak için aç kalmak gerekmez.

Kişiyi nasıl bilirsin, kendin gibi
kişi herkesin kendisi gibi olduğunu sanır.

Kayış bilir kotan ne çeker
ağır bir işin ne kadar güç yapıldığını ancak o işin yapılmasında aracı olan, emeği geçen bilir.

Herkes kendi ayıbını bilmez
insan kendi kusurunu göremez, bilemez.

Fare çıktığı deliği bilir
bir kabahate, suça veya gizli işe kalkışan kişi, yakalanacağını anladığında nereye sığınacağını bilir.

Destursuz bağa girenin yediği sopayı Mevla bilir
bir yere izinsiz girmek veya bir işe izinsiz el atmak kötü karşılanır.

Cemaat ne kadar çok olsa imam gene bildiğini okur
bir yetkili kimse, çevresindekilerin düşüncesi ne olursa olsun kendi istediğini yapmaya çalışır.

Biri bilmeyen bini hiç bilmez
küçük de olsa bir iyiliğin değerini bilmeyen, daha büyük iyiliklere layık değildir.

Avcı ne kadar hile (al) bilse ayı o kadar yol bilir
bir kişi başkasını alt etmek için çeşit çeşit ustalık kullanır ama karşısındaki de yenilmemek için türlü önlemler alır.

Altının kıymetini sarraf bilir
bir kimsenin, bir şeyin değerini ancak o konuda uzmanlığı olanlar bilir.

Abanın kadri yağmurda bilinir
bir şeyin gerçek değeri, ancak ona çok ihtiyaç duyulduğu zaman iyi anlaşılır.

Bin bilsen de bir bilene danış
bir insan bir şeyi ne kadar iyi bilirse bilsin, gene de onu kendisinden daha iyi bilen bulunabilir.

Çok gezen çok bilir
çok gezen, çok yer gören çok şey öğrenir; çok yaşayan, çok okuyan onun bildiklerini bilemez.

Elma da alma da demesini biliriz
şartlara göre uygun davranırız.

Hesabını bilmeyen kasap, ne satır bırakır ne masat
hesabını bilmeyen kişi elinde, avucunda bulunan işe yarar şeyleri de ziyan eder.

Kiminle dans ettiğini biliyor musun?
bu konuda benim ne kadar üstün olduğumu biliyor musun?

Paşa gönlü bilir
ne yapacaksa yapsın, kendisi bilir.

Var ne bilsin yok hâlinden
varlıklı olan, yoksulun ne denli sıkıntı içinde bulunduğunu bilmez.

Yiyen bilmez, doğrayan bilir
bir iş yapılırken ne kadar güçlük çekildiğini, o işi başarmış olan bilir; başarılmış olan bu işten yararlanan bilmez.

Oynamasını bilmeyen kız “yerim dar” demiş; yerini genişletmişler (bollatmışlar), gerim (yenim) dar” demiş
kendisinden beklenen işi beceremeyen kişi, çeşitli engellerin işi güçleştirdiğini söyleyerek yeteneksizliğini belli etmemeye çalışır.

İyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir
karşılık beklemeden iyilik yap.

Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir
insan gençliğinde yaptığı şeylerin çoğunu yaşlandığında yapamaz ve gençliğin ne denli değerli olduğunu o zaman anlar.

Damdan düşen damdan düşenin hâlinden (hâlini) bilir
iyi bir durumdayken kötü duruma düşen kimse, başına aynı durum gelen kimsenin derdini iyi anlar.

Cefayı çekmeyen sefanın kadrini bilmez
sıkıntı çekmemiş olanlar, eriştikleri rahatlığın ve mutluluğun değerini bilemezler.

Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek (sormamak) ayıp
insanın her şeyi bilmemesi kusur değildir ama bilmediği bir işi sorup öğrenmeden yapmaya kalkışması kusurdur.

Anamın (babamın) öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım
insan en değerli malının karşılıksız olarak elinden gideceğini bilse onu yok denecek kadar az bir paraya satar.

Allah bilir ama kul da sezer
bir işin nasıl bir sonuç vereceğini ancak Tanrı bilir ama insan da kafasını kullanarak aşağı yukarı bir tahminde bulunabilir.

Altının kadrini sarraf bilir
bir kimsenin, bir şeyin değerini ancak bu konularda uzmanlığı bulunanlar bilir.

Yerini bilmeyen, yılda bir kat urba eskitir
hangi alanda çalışabileceğini önceden iyi kestirememiş olan kişi sık sık yer ve iş değiştirme yüzünden hayli zarar görür.

Tuz ekmek hakkını bilmeyen kör olur
iyiliğini gördüğü, ekmeğini yediği kimseye karşı saygısızlık ve hainlik eden kişinin sonu iyi olmaz.

Tok açın hâlinden bilmez
varlıklı olan, yoksulun ne denli sıkıntı içinde bulunduğunu bilmez.

Sıçan çıktığı deliği bilir
bir kabahate, suça veya gizli işe kalkışan kişi, yakalanacağını anladığında nereye sığınacağını bilir.

Para ile imanın kimde olduğu bilinmez
kimin ne kadar parası bulunduğunu, kimin ne kadar Tanrı’ya yakın olduğunu kimse bilemez.

Malını yemesini bilmeyen zengin, her gün züğürttür
züğürt, yokluk içinde bulunduğundan yiyemez, varlık içinde olduğu hâlde yiyemeyen de bunun gibidir.

Kimse bilmez, kim kazana kim yiye
bir kimsenin çalışıp çabalayarak kazandığı malı kimi zaman hatır ve hayalde olmayan kişiler yer.

Kader olmayınca kadir bilinmez
kişi talihsiz ise ne kadar iyi insan olursa olsun, değeri bilinmez.

İş bilenin kılıç kuşananın
her şey, onu gereği gibi kullanmasını bilene yakışır.

İnsan kıymetini insan bilir
bir kimsenin ne kadar değerli olduğunu ancak o kimsenin değerini ölçebilecek nitelikteki insanlar anlar.

Hasta olmayan, sağlığın kadrini bilmez
insanlar sağlığın değerini ancak hastalıkta acı çekip iyileştikten sonra anlarlar.

Herkes bildiğini okur
başkaları ne söylerse söylesin, herkes kendi düşünüşüne göre iş yapar.

Doğru bilinmeyince eğri bilinmez
doğru ile yanlışı, iyiyle kötüyü birbirinden ayırmak için her ikisini de bilmek, tanımak gerekir.

Erkek getirmeyi, kadın yetirmeyi bilmeli
erkek çalışıp kazanmakla, anne tasarruflu olmakla yükümlüdür.

Devletli ile deli bildiğini işler
yüksek rütbeliler, deliler, kimsenin sözünü dinlemez, akıllarına geleni yaparlar.

Çok yaşayan (okuyan) bilmez, çok gezen bilir
çok gezen, çok yer gören çok şey öğrenir; çok yaşayan, çok okuyan onun bildiklerini bilemez.

Çok bilen (söyleyen) çok yanılır
çok bildiği için kendine güvenen kişi, bilmediği şeylere de karışır ve bunlarda yanılır.

Buldum bilemedim, bildim bulamadım
kişi elinde fırsat varken bundan yararlanmayı bilmez, yararlanma yollarını öğrendiği zaman da eline fırsat geçmez.

Biz kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz
birbirimizi çok yakından tanırız, onun öyle bir üstün durumu olmadığını biliriz.

Başa gelmeyince bilinmez
başına bir felaket gelmeyen, başkasına gelen felaketin ne denli acı olduğunu gereği gibi anlayamaz.

Azı bilmeyen çoğu hiç bilmez
küçük de olsa bir iyiliğin değerini bilmeyen, daha büyük iyiliklere layık değildir.

At binicisini bilir (tanır)
işçi, yöneticisinin işten anlayıp anlamadığını bilir ve çalışmalarını ona göre yürütür.

Aşını, eşini, işini bil
sağlık ve mutluluk içinde yaşamak isteyen kişi, yiyeceğine dikkat etmeli, arkadaşını iyi seçmeli ve bir iş sahibi olmalıdır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt - Aviator oyna - izle porno